Cohen: Babacan Türkiye'nin ambargoyu deldiğini açık açık söylüyordu

Zarrab'ın ifadesi bitti. Bugün eski CIA Başkan Yardımcısı Cohen, Atilla ve Aslan ile görüşmelerini anlattı. Cohen, Ali Babacan'ı yaptırımların delinmesi konusunda uyardığını söyledi.

Cohen: Babacan Türkiye'nin ambargoyu deldiğini açık açık söylüyordu

HABER MERKEZİ- ABD'de görülen İran'a yönelik yaptırımları delme ve kara para aklama davasında Reza Zarrab'ın ifadesi sona erdi. Davanın bugün görülen 8'inci oturumu, eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı tutuklu sanık Mehmet Hakan Atilla'nın sorgu görüntüleri ile başladı.

Bugünkü duruşmada eski CIA Başkan Yardımcısı David Cohen ifade vermeye devam ediyor. Cohen, CIA'in eski direktör yardımcısı, daha öncesinde de ABD Hazine Bakanlığı, Terör ve Mali İstihbarat Ofisi'nde müsteşar olarak görev yaptı.

Duruşmayı izleyen gazetecilerin aktardığı bilgilere göre Cohen geçmişte Atilla dahil bazı Halkbank yöneticileriyle yaptığı görüşmeleri anlatıyor.

Cohen dünkü duruşmada, ABD Hazine Bakanlığı'nın Halkbank'la İran'a yönelik yaptırımların uygulanması konusunda düzenlenen toplantılarda Atilla ile "sıklıkla" bir araya geldiğini söylemişti. Bu toplantıların Türkiye'de ve Washington'da, "bir ölçüye kadar" yüz yüze yapıldığını belirtmişti.

Cohen, bugünkü duruşmada İran'ın yaptırımları atlatmak için "aldatıcı uygulamalara" başvurduğunu Atilla'ya bildirdiğini söylüyor: "Esasen, yaptırımları atlatanlarla mücadele etmenin yolu, kimlerle iş yaptığınızı bilmekten geçer."

Cohen, Halkbank'ın - sadece Türkiye'de değil, aynı zamanda dünyanın diğer yerlerinde - birlikte çalıştığı tek banka olmadığını söylüyor.

Cohen, IEEPA'dan (Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası) ve bu yasa kapsamındaki cezalardan bahsediyor.

14 Mart 2012 tarihinde ABD Hazine Bakanlığı'ndaki ofisinde düzenlenen toplantı için "Hatırladığım kadarıyla, Atilla ve Aslan ile yaptık toplantıyı" diyor ama Hazine Bakanlığı'ndan başka kimlerin katıldığını hatırlamıyor.

Toplantıda 11 Aralık 2011'de ABD Kongresi'nin onayladığı İran'dan petrol ithalatını azaltmak amacıyla, düzenlemelerde bazı değişikler getiren bir askeri ödenek tasarıyı (NDAA olarak da biliniyor) konuştuklarını söyleyen Cohen, "Başka konuları da ele aldığımıza eminim ama o konular neydi hatırlamıyorum" diyor.

Savcı, Atilla ve Aslan'ın altın ticaretinden hiç bahsedip bahsetmediğini soruyor.

Cohen, bu konunun "sık sık" gündeme geldiğini söylüyor. Ancak yaptırımlara uyulduğu konusunda güvence verildiğini aktarıyor.

Cohen, 2012'nin Eylül ayında Türkiye'de Halkbank'ı ziyaret ettiğini söylüyor.

Savcı, altınla ilgili olarak neler konuştuklarını soruyor.

Cohen, ABD'nin yeni yaptırım sisteminden ve İran'ın bu sistemi atlatmak için neler yapmaya çalışacağından bahsettiklerini söylüyor.

Duruşmayı izleyen Adam Klasfeld "Görünüşe göre savcı, Atilla'nın yaptırım sisteminin nasıl işlediğinden haberdar olduğu ve bunu atlatmak için bir sistem üzerinde çalıştığı argümanı için zemin hazırlıyor. Savunma makamı elbette buna karşı çıkıyor. Çapraz sorgunun nasıl şekilleneceğini göreceğiz" yorumunda bulunuyor.

Cohen, Halkbank yetkililerinin, ABD'nin İran yaptırımlarını uygulamak istedikleri ve bunu yapabilecekleri konusunda kendisine güvence verdiğini söylüyor.

SUNULAN BİR DELİLDE ALİ BABACAN'IN ADI GEÇTİ

Oturuma verilen kısa bir aradan sonra yeni bir delil sunuldu.

Bu, Cohen'in Aralık 2012'de Aslan'a gönderdiği bir mektup. Mektupta dönemin Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın adı geçiyor. Babacan'ın adı, yaptırımları düzenleyen yetkilileri "rahatsız" eden işlemlere ilişkin bir delilde geçti.

Tanık Cohen, Babacan'ın, İran'a yönelik yaptırımları delme konusunda açık ifadelerin yer aldığı açıklamalar yaptığını iddia etti. Cohen "Başbakan yardımcısı (Babacan) Türkiye'nin yaptırımlarımızı açıkça ihlal eden uygulamalara karıştığını açık açık ilan etmişti" diye konuştu. Bunun üzerine çok kaygılandığını belirten Cohen sert bir uyarıda bulunduğunu söyledi.

Cohen, Halkbank ile yaptıkları görüşmelerde, insani yardımların ABD'nin yaptırımlarının kapsamında olmadığı konusunun sık sık gündeme geldiğini kendilerin de buna karşılık insani yardıma karşı olmadıkların vurguladıklarını belirtti. Cohan ayrıca, Halkbank'la, Woori Bank ve Kore Sanayi Bankası hakkında konuştuklarını da söyledi.

Cohen, Aralık 2013'te Türkiye'yi bir kez daha ziyaret ettiğini söylüyor. Bu kez, Halkbank'tan herhangi biriyle görüşmemiş, çünkü o dönem Türkiye'de "kolluk kuvvetlerinin yürüttüğü önemli işlemler" (muhtemelen 17-25 Aralık operasyonları) nedeniyle ziyareti çetrefilli hale gelmiş.

Tanık Cohen daha sonra Halkbank'ın yeni genel müdürüyle görüştüğünü belirterek "O toplantıda Zarrab hakkında konuştuk" dedi. Cohen savcının sorusu üzerine görüşmenin içeriğini iyi hatırlayamadığını ancak Zarrab ile Halkbank arasında nasıl bir ilişki olduğunu öğrenmeye çalıştığını kaydetti.

Cohen, yetkililerden bu konuda tatmin edici bilgiler alamadığını vurguladı.

Dah asonra Atilla'nın avukatlarından Victor Rocco, Cohen'i sorguya çekti. Rocco, ABD'nin İran yaptırımlarının, yabancı bankaların işlemlerini kapsayıp kapsamadığını sordu. Cohen de buna "bu çok karmaşık bir konu" diye cevap verdi. Rocco'ya göre Cohen, daha önce ABD'nin yaptırımlarının ABD sınırları dışında geçerli olmadığını söylemişti.

Rocco ve Cohen, daha sonra ABD'nin yaptırım programının kapsamını tartıştı. Cohen, "yaptırıma tabi faaliyetler nedeniyle bir kovuşturma veya işlem yapılıp yapılmadığ" sorusunu "evet" diye cevapladı.

ALTIN TİCARETİNDE ARTIŞ OLDU

Avukat Rocco çapraz sorguda Cohen’e "Türkiye, ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarını kabul etti mi?" diye soru yöneltti. "Bu çok karmaşık bir soru (konu)" diyen Cohen, Türkiyeli yetkililerin bu konuda farklı farklı görüşleri olduğunu söyledi.

Cohen, söylediklerini kelimesi kelimesine hatırlamadığını ama Türkiye ziyareti sırasında Türkiye'den İran'a altın ihracatında artış gördüklerini söylediğini belirtti.

Cohen yaptırımların uygulanması konusunda kaygı duymasının başka nedenleri de olduğunu ancak bunları paylaşmaya hazır olmadığını söyledi.

Cohen, bu konuyu Atilla ile görüştüğünü ve 2013’te Türkiye'de yaptıkları toplantıda Atilla ile bunu konuştuklarını hatırladığını söyledi.

Atilla’nın avukatı Rocco, Cohen'in Mayıs 2013'te ABD Temsilciler Meclisi'ndeki Dış İlişkiler Komitesi'ne verdiği ifadeyi gösterdi. Bu belge delil dosyasına eklendi.

Bu ifade sırasında, Cohen'e İran'la olan altın ticareti konusunda sorular sorulmuştu.

Rocco, Cohen'in, İran'ın doğalgaz ithalatını altınla ödediğine tanık olmadığını söylediğini belirtti.

'17-25 ARALIK OPERASYONLARI SIRASINDA TÜRKİYE'DEYDİM'

Cohen, Aralık 2013'teki tutuklamalar (17-25 Aralık operasyonları) esnasında Türkiye'de olduğunu söyledi. Reza Zarrab mevzusunu da aynı yıl duyduğunu kaydetti.

"Sanırım, onun büyük bir altın tüccarı olduğundan şüpheleniyorduk" diyen Cohen "Ancak o tarih itibariyle Zarrab hakkında ne bildiklerini "kesin biçimde" tarif edemeyeceğini söylemekten de de geri kalmadı.

Bu arada Zarrab'ın dün iddia ettiği "bıçaklı tehdit" olayıyla ilgili ABD Cezaevleri Bürosu, gizlilik nedeniyle bilgi paylaşamayacaklarını açıkladı. Cezaevleri bürosu, gazetecileri bilgi almaları için başka bir kuruma yönlendirdi.

Bugünkü duruşma sona erdi.

Zarrab davası