Cudi dört gündür yanıyor, müdahale edilmesine izin verilmiyor: 'Sistematik eko-kırım uygulanıyor'

Cudi dört gündür yanıyor, müdahale edilmesine izin verilmiyor: 'Sistematik eko-kırım uygulanıyor'
Cudi Dağı’nın eteklerinde çarşamba akşamı başlayan yangın sürüyor. Mezopotamya Ekoloji Hareketi Eş Sözcüsü Murat Bilgiç, "Sistematik bir eko-kırım söz konusu. Cudi’de geçen sene ağaçları söktüler, bu sene de orman yangınlarıyla yok etmek istiyorlar" dedi.

Rojhat ABİ


DİYARBAKIR - Şırnak'ın Silopi ilçesinde bulunan Cudi Dağı’ndaki ormanlık alanında 26 Temmuz'da başlayan yangın devam ediyor. Yangını söndürmek için bölgeye gitmek isteyenler kolluk kuvvetleri tarafından 'güvenlik gerekçesi' ile engelleniyor.

Artı Gerçek'e konuşan Mezopotamya Ekoloji Hareketi Eş Sözcüsü Murat Bilgiç, yaşananları 'eko-kırım' olarak nitelendirdi ve "Herkes Cudi’deki yangın için seferber olmalı" dedi.

whatsapp-image-2023-07-29-at-14-01-34-1.jpeg
Mezopotamya Ekoloji Hareketi Eş Sözcüsü Murat Bilgiç

'GEÇEN SENE AĞAÇLARI SÖKTÜLER, BU SENE YANGINLA YOK ETMEK İSTİYORLAR'

Murat Bilgiç, Kürtçe yaptığı açıklamada, "Sistematik bir eko-kırım söz konusu. Cudi’de geçen sene ağaçları söktüler, bu sene de orman yangınlarıyla yok etmek istiyorlar. Ortada görüntüler ve veriler olmasına rağmen 'yasak bölge' denildiği için insanlar müdahale de edemiyor. Bu kadar acı bir durumla karşı karşıyayız. Kürdistan’daki sistematik doğa katliamlarının haddi hesabı yok. Günlerdir Cudi yanıyor" dedi.

'İHMAL DEĞİL, BİLİNÇLİ SUÇ'

Lice'de geçen hafta ve birkaç gün önce çıkan yangınlara dikkat çeken Bilgiç, "Geçen hafta Lice yanıyordu. Lice’de üç gün boyunca ağaçlar yandı, kimse müdahale edemedi. En son halk müdahale ederek kendi imkânları ile söndürdü. Gözlem yaptığımız köylerde, köylüler '20 senedir her yıl sadece orası yakılıyor' diyorlar. Yangın çıkan yerlerde, yangının karakol çevrelerinde başladığına dair birçok kanıt mevcut. Kürdistan’da bu eko-kırım bilerek işleniyor. İhmal değil, aksine bilinçli bir suçtur.

whatsapp-image-2023-07-29-at-14-01-35.jpeg

'YANGINLAR HEP ASKERLERİN BULUNDUĞU GÜVENLİK BÖLGELERİNDE ÇIKIYOR'

Hasankeyf’i suya gömmek istemeleri neden kaynaklanıyorsa, bu yangılar da ondan kaynaklanıyor. Kürdistan’daki yangıların ezici çoğunluğu karakol çevrelerinden başlar, yayılır veya askerlerin operasyon güzergahında başlar. Ayrıca yangınlar hep askerlerin bulunduğu güvenlik bölgelerinde çıkıyor. Halka kapalı olan alanlara sadece kolluk kuvvetleri girip çıkabiliyor. Bu zaten başlı başına ciddi kanıt teşkil ediyor” diye konuştu.

'CUDİ'DE SİSTEMATİK BİR DOĞA KATLİAMI SÖZ KONUSU'

Cudi’de ağaçların yandığını, Akbelen’de ise ağaçlar kesildiğini vurgulayan Bilgiç, “Türkiye’de temel referans ranttır. Fakat Kürdistan’da, Cudi’de sistematik ve sürekli bir plan dahilinde devlet aklının merkezde olduğu bir doğa katliamı söz konusu. Bu tarihsel bir süreç. Hafıza mekanları yok edilmek istendiği için Cudi yanıyor şu an" dedi.

CUDİ İÇİN ÇAĞRI

Cudi için çağrıda bulunan Bilgiç, şöyle dedi:

"Sistematik ve bütünlüklü direnme biçimlerini bulma yükümlülüğümüz var. Bundan dolayı halkın bütün kentlerde sivil toplum kuruluşlarıyla acil söndürme birimleri oluşturulması lazım. Bu birim ile herhangi bir yerde yangın çıktığında gönüllü olarak anında müdahale refleksi gelişecektir. Herkes Cudi’deki yangın için seferber olmalı. Herkesin Cudi’ye gelip, bu yangını söndürmek için emek vermesi çok önemli."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar