Cumartesi Anneleri'nden Hanım Tosun: Devlet bugün yasakla sesimizi kısmamızı istiyor

Cumartesi Anneleri'nden Hanım Tosun: Devlet bugün yasakla sesimizi kısmamızı istiyor
Galatasaray Meydanı için yıllardır mücadele yürüttüklerini belirten Cumartesi Anneleri’nden Hanım Tosun, devletin kayıplar arşivini açıklamasını istedi. Tosun: Biz Cumartesi Anneleri olarak eylemlerimize başladığımız günden bu yana insanlar kaybedilmedi.

Artı Gerçek - Cumartesi Anneleri’nden Hanım Tosun, yıllardır tüm baskı, engelleme ve saldırılara rağmen mücadele verdiklerini belirterek, devletin kayıp arşivlerini açıklamasını istedi. Tosun, “Biz Cumartesi Anneleri olarak eylemlerimize başladığımız günden bu yana insanlar kaybedilmedi. Devletin bu yasak politikasını çok iyi biliyoruz. Devlet bugün bu yasakla sesimizi kısmamızı istiyor” dedi.

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları, 966 haftadır eylemlerini sürdürüyor. Cumartesi Anneleri’nin eylemi, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “ihlal” kararına rağmen 26 haftadır Beyoğlu Kaymakamlığı kararıyla engelleniyor. Cumartesi Annelerin’den Tosun, yaşadıklarını anlattı.

‘KORUCULAR EVİNİ YAKTI’

Tosun, eşi Fehim Tosun’un siyasi faaliyetlerden dolayı 1991 yılında Amed’in Licê ilçesinde “örgüte yardım ettiği” iddiasıyla evine yapılan baskınla gözaltına alındıktan sonra tutuklandığını ve 4 yıllık tutukluluk sürecinden sonra serbest bırakıldığını aktardı. Eşinin cezaevinden çıktıktan sonra Licê Çavundur köyünde bulunan evlerinin korucular tarafından yakılması üzerine İstanbul’a yerleştiklerini ifade eden Tosun, eşinin siyasi faaliyetleri nedeniyle sürekli takip edildiğini söyledi.

Bu durumu, sivil polislerin 14 yaşındaki oğlunun o dönem çalıştığı iş yerine giderek sürekli babasını sormalarından öğrendiklerini aktaran Tosun, “Bir defasında oğlum polisler tarafından gözaltına alındı. Polisler oğlum gözaltındayken, ‘Bu sefer onu yakalarsak, canlı canlı bütün kemiklerini kıracağız’ demişti” diye kaydetti.

‘TÜM HUKUKİ GİRİŞİMLER SONUÇSUZ KALDI’

Oğlunun gözaltı alınmasından kısa bir süre sonra eşinin İstanbul Avcılar’da bulunan evlerinden 19 Ekim 1995'te elinde telsiz bulunan sivil giyimli kişilerce kaçırıldığını ifade eden Tosun, bu olaya kendisi ve çocuklarının da tanık olduğunu dile getirdi. Eşini kaçıran polis aracının plakasını aldıklarını ve alır almaz kendilerine 5 dakikalık yakınlıkta olan karakola gittiklerini söyleyen Tosun, ancak sonuç alamadıklarını belirtti. İki gün sonra Gayrettepe Karakolu’na gittiğini ifade eden Tosun, polislerin kendisine, “Yazık sen korkmuşsun. Sen bize Fehmi’nin ne iş yaptığını ve arkadaşlarını söylemezsen, yazık, günah adam kaybolur, bize söyleyin ki kaybolmasın” şeklinde tehdit edildiğini söyledi. Tosun, eşinin kaybolduğu tarihten bu yana tüm hukuki girişimlerinin sonuçsuz kaldığını vurgulayarak, “O günden sonra hiçbir şekilde haber alamadık” dedi.

‘CEZAEVİNE GİRDİ VE KAYBETTİRİLDİ’

Eşinin Kürt kimliği, dili ve özgürlüğü için verdiği mücadeleden dolayı kaybettirildiğini dile getiren Tosun, “Fehmi bundan dolayı defalarca gözaltına alındı, cezaevine girdi ve kaybettirildi. Devlet Kürt kimliğine sahip çıkan herkese yaşamı dar ediyordu. Fehmi’de bundan dolayı kaybettirildi. Bu katliamlara, baskılara rağmen Kürtler mücadelesinden vazgeçti mi? Devlet şunu çok iyi bilsin, Kürtler vazgeçmeyecek” şeklinde konuştu.

Tüm girişimlerinin sonuçsuz kalmasından sonra yönünü İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) verdiğini belirten Tosun, “Onu bir daha bulamayacağımı biliyordum ama yine de İHD’ye gelerek Cumartesi Annesi oldum. Çünkü Fehmi’nin kötü bir insan olmadığını çok iyi biliyorum. Kimsenin hakkı yok bir insanı yargısız infaz etsin. Fehmi gibi binlerce insan siyaset yaptığı için, Kürt kimliğinden dolayı gözaltına alınıp kaybedildi. Cumartesi Anneleri olarak kimsenin kaybedilmesini, yetim kalmasını istemiyoruz. Ben sadece Fehmi için değil, kaybedilen herkes için oradayım” ifadelerini kullandı.

‘DEVLET KAYIPLAR ARŞİVİNİ ÇIKARSIN’

Cumartesi Meydanı’nı bir mezar yeri olarak gördüğünü kaydeden Tosun, şöyle devam etti: “Cumartesi Anneleri’ni ve Galatasaray Meydanı’nı bütün bir dünya duydu ama devlet duymadı. Meydanın yasaklanmasındaki gerekçe, devletin hesabına gelmiyor olmasıdır. Neden, çünkü bu insanlar gözaltında kaybedildi.

Biz Cumartesi Anneleri olarak eylemlerimize başladığımız günden bu yana insanlar kaybedilmedi. Devletin bu yasak politikasını çok iyi biliyoruz. Devlet bugün bu yasakla sesimizi kısmamızı istiyor. Devlet ya o kaybettirilenlerin arşivini açıklar ya da biz bu eylemlerimize devam ederiz.

Biz aynı zamanda bu faillerin çıkarılıp yargılanmasını istiyoruz. Bunlar yapılmazsa, bizler sokakları, Galatasaray Meydanı’nı bırakmayız. Onların engelleyecek birçok şeyi olabilir ama bizim de irademiz var.”

‘BU ANNELER NEDEN TEK BAŞINA EYLEM YAPIYOR, NEDEN SAHİPSİZ?’

Cumartesi Annelerinin Galatasaray Meydanı eylemlerinin sahiplenilmesi gerektiğini ifade eden Tosun, “Bu anneler neden tek başına eylem yapıyor, neden sahipsiz? Neden eylemleri güçlü geçmiyor? Bizim de onların yanında olmamız gerekiyor” çağrısında bulundu.(MA)

Öne Çıkanlar