Cumhurbaşkanlığı kararnamesine dayandırdılar... Tek bir SMS ile mahallelerine el konuldu
Malatya'da arazileri kamulaştırmasız bir şekilde ellerinden alınmak istenen yurttaşlar, 19 gündür direniş ateşi etrafından nöbet tutuyor. Haçova mahallesi sakini Nesrin Doğan, "Eşimin 40 yıllık emekli ikramiyeleri ile aldığımız eve bir SMS ile el konuldu" dedi.
![Cumhurbaşkanlığı kararnamesine dayandırdılar... Tek bir SMS ile mahallelerine el konuldu](https://image.artigercek.com/rcman/Cw1280h720q95gc/storage/files/images/2025/02/06/cumhurbaskani-kararnamesine-dayandirdilar-sms-ile-mahallelerine-el-konuldu-l5ig.jpg)
Artı Gerçek - Malatya'nın Yeşilyurt ilçesine bağlı Haçova (İkizce) mahallesinin sakinlerine 17 Ocak'ta tapulu arazilerine el konduğuna dair SMS gönderildi. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen mesajda, arazilere dair "Re'sen kamulaştırmasız el koyma suretiyle tescil işleminin yapıldığı" belirtildi.
Söz konusu işlem, en az 211 kişiye ait arsa ve evin bulunduğu parselleri kapsıyor. Kamulaştırmasın el koyma işlemi ise, 6 Şubat depremlerinden sonra ilan edilen olağanüstü hal kapsamında arazilerin acele kamulaştırılabileceği ve hazineye devredilebileceğine ilişkin cumhurbaşkanı kararnamesine dayandırılıyor.
19 GÜNDÜR DİRENİŞTELER
Yaklaşık 200 yıl önce kurulan mahallede 150 hane bulunuyor ve yaklaşık bin 470 kişi yaşıyor. Deprem sonrası 38 ev, hasarlı olduğu için yıkıldı. Yıkılan evlerin yerine mahalleye 7 kilometre uzaklıktaki alana 52 köy evi inşa edildi.
Temel geçim kaynakları hayvancılık olan mahalleliler, başka gidecekleri bir yer olmadığına işaret ederek, bedelsiz bir şekilde ve kendilerinin bilgisi dışında alınan karara tepkili. Yurttaşlar, karara karşı nöbet eylemine başladı. 24 saat boyunca devam eden nöbet eylemi 19'uncu gününde.
Nöbet alanında “Halkın toprağı satılık değil, rantçılara yer yok” pankartı bulunuyor. Her gün farklı yerlerden yurttaşlar da nöbet eylemine destek veriyor. Gece saatlerinde mahalle sakinlerinden bazı kişiler nöbet tutuyor ve direniş ateşinin sönmesine izin vermiyor.
‘EL KOYDUK DİYORLAR'
Mahalle sakinlerinden Hüseyin Gemici (65), tapulu 3 katlı evi ve 5 bin 500 metrekare arazisine kamulaştırmasız el konulduğunu aktardı. Konuya dair muhatap bulamadıklarını dile getiren Gemici, "Bize gelen mesajla dolaylı olarak 'evlerinizi boşaltın, oralara sosyal konutlar yapacağız' deniliyor. Oysa benim evim 3 katlı, 3 aile kalıyor ve depremde bir çizik bile almadı. Bize, evlerimiz depremde hasar görmedi diye ceza veriyorlar. Biz bu ülkenin vatandaşı değil miyiz? Depremlerde insanlara ev yapılır, bizim sağlam evlerimiz yıkılıyor ve mağdur ediliyoruz. Bunun hukukta yeri yok. Israrlarımız sonrası bir TOKİ yetkilisi ile görüştük, ‘Aldığınız mesaj doğrudur, biz buralara el koyduk, yıkacağız ve konut yapıp ihtiyaç sahiplerine vereceğiz’ dedi. Kaymakam geldi ve TOKİ yetkilisinin dediğinin aynısını söyledi. 'Kamulaştırdık' demiyorlar, 'el koyduk' diyorlar. Dayatmacı zihniyeti kınıyoruz. Karardan dönülsün. Bizim gidecek bir yerimiz yok. Bedeli ne olursa olsun evlerimizden çıkmayacağız” diye konuştu.
Sakine Yazlak (57), mahallelerinin binbir zorlukla kurulduğunu dile getirdi. Sakine Yazlak, "Bize su verilmedi, kendimiz getirdik. Neden bizi buradan çıkarmak istiyorlar? İkizce sıradan bir yer değil. Bize dün elektrik ve su vermeyen devlet, şimdi köyümüzü rantta kurban etmek istiyor. Boyun eğmeyeceğiz. Biz ateşi yaktık ve sönmeyecek. Kimi haberler alıyoruz ve bazı kamu çalışanlarının ‘Cumhurbaşkanı emretmiş’ diyorlar. Biz buna inanmıyoruz. Depremden sonra etrafımızı TOKİ ile doldurdular. Biz bu haksızlığı kabul etmiyoruz. Toprağımız vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
'AYRIMCILIK VAR'
Atalar kırsal mahallesinin muhtarı Mehmet Yılmaz, Haçova’nın 200 yıl önce Atalar’dan ayrılanlar tarafından kurulduğunu belirtti. Günlerdir nöbet tutmalarına rağmen bir muhatap bulamadıklarını söyleyen Yılmaz, "Ortada mağdur olan insanlar varsa biz onlara evlerimizi de veririz. Ama ortada bizi mağdur etme durumu var. 19 gündür neden tapulu arazilerimize el konulduğu ile ilgili bir muhatap bulamadık. İnsanlar burada hayvancılık ile uğraşıyor, şimdi nereye gitsinler?” diye sordu.
Kendilerine ait taşınmazlara bir mesajla el konulmak istendiğini dile getiren Nursel Uğurlu (52) "Geçim kaynağımız olan tarım arazilerimize el konuldu. Nereye gideceğiz? Birçok alan varken neden burayı seçtiler? Burada açık bir ayrımcılık var” dedi.
5 yıl önce Hoçava’da ev aldıklarını dile getiren Nesrin Doğan (62), "Eşimin 40 yıllık emekli ikramiyeleri ile aldığımız eve bir SMS ile el konuldu. Depremde burası bizim yuvamız olmuştu. Buraya sığındık. Bir gecede tapularımız elimizden alındı ve muhatap bulamıyoruz" diye kaydetti.
SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNE ÇAĞRI
Ev ve arsalarına rant için el konulduğunu söyleyen Umutcan Büyüktaş (24), tarım ve hayvancılığın bitirilmek istendiğini dile getirdi. “İkizce sahipsiz değildir” diyen Büyüktaş, şunları söyledi: "19 gündür sembolik ateşimizin çevresinde nöbet tutuyoruz. Rant uğruna İkizce’yi bitirmek istiyorlar. Köyümüzün 7 kilometre uzağında köy evleri yapıyorlar, bizim arsalarımızın üzerine ise TOKİ konutları yapılıp satılacak. Tarım arazilerine bina yapmak istiyorlar. Madem buranın zemini iyiydi niye bizim köy evleri 7 kilometre uzakta yapıldı? Buradan bütün sivil toplum kuruluşlarına bize destek vermeleri çağrısında bulunuyoruz. Yetkililer bizi sahipsiz sanmasın. Ben tarım ile uğraşmak istiyordum, ancak TOKİ tarım arazilerini bitirdi.”
MAL-ÇEP: DAYANIŞMA İÇİNDE OLACAĞIZ
Malatya Çevre Platformu (MAL-ÇEP) Dönem Sözcüsü Hasan Kaya ise, "Haçova'nın etrafında 26 bin konut inşası söz konusu. Yetkililer, Haçova’nın tarihi, dokusu ve sosyal yapısını değiştirmek için bu işe giriştirler. İnsanları buradan göç ettirmek için bu yapılıyor. Bu kadim topraklarda 200 yıldır insanlar yaşıyor. Rant uğruna, daha çok para kazanmak için insanların mallarına çökme söz konusu. Bu kabul edilemez. Halk bu çökmeye tepki gösteriyor ve 19 gündür burada. İnsanlar topraklarına sahip çıkıyorlar. Biz de sonuna kadar onlar ile dayanışma içinde olacağız. Verdikleri karardan vazgeçmeleri gerek." (MA)