Dağlardaki yasaklar esnafı vurdu

Dersim'de 31 alanın operasyonlardan kaynaklı “güvenlik bölgesi” ilan edilmesi bölge ekonomisini vurdu. Arıcılar bal elde edemiyor, organik pazarda satılacak bitki bulunamıyor.

Dağlardaki yasaklar esnafı vurdu

Bahar KILIÇGEDİK

DERSİM- Dersim'de operasyonlar nedeniyle 31 ayrı bölge 30 Mayıs'a kadar "özel güvenlik bölgesi" ilan edildi. Bu durum esnafı da olumsuz yönde etkiledi. Dersim merkezde Dar Sokak’ta kurulan organik pazarda dağlardan toplanan bölgeye özgü bitkiler satılıyor. Ancak bu yıl tezgahlarda "gulik, kenger, dağ mantarı, ışgın" gibi dağların eteklerinden toplanan bitkilere pek rastlanılmıyor. Nedeni ise bu bitkilerin toplandığı dağların, köyler ve yaylaların "özel güvenlik bölgesi" ilan edilmesi….

Dağlardaki yasaklar esnafı vurdu - Resim : 1

DAĞLAR BİZİM GEÇİM KAYNAĞIMIZ

Her yıl aynı dönemlerde gelen bu yasaklar nedeniyle esnaf, tepkili. Bitkilerin toplanma sezonu Mart ayında başlıyor, organik pazar Temmuz ayına kadar kurulu kalıyor. Bitkilerin toplandığı zamanlarda güvenlik bölgesi ilan edilmesi, tezgaha da yansıyor. Pazarda satacak ürün bulamayan Erkan Çelik, gün içerisinde bırakın yevmiye, harçlık bile çıkaramadığını söylüyor. Çelik, yasağın kendisine ve tezgaha nasıl yansıdığını " Burada gulik otu, ışgın, mantar her türlü dağda yetişen bitkileri satıyoruz. Ancak bu yıl satış yapamıyoruz. Çünkü dağlara çıkamıyoruz. Dağlar bizim geçim kaynağımız ama yapamıyoruz. Ev geçindiren, çocuğunu okutanlar var. ‘Özel güvenlik bölgesi’ ilan edildiği için bir şey toplayıp, satamıyoruz. Mecburen yasak da olsa gitmek zorundayız. Maddi durumu iyi olan insanlar değiliz" sözleri ile anlatıyor. Esnaf Çelik, memleketinde can güvenliği kaygısı olmadan özgürce gezmek istediğini belirtiyor.

Dağlardaki yasaklar esnafı vurdu - Resim : 2

ÜSTÜMÜZDE HERON VE HELİKOPTERLER UÇUŞURKEN BİTKİ TOPLUYORUZ

Pazarcılar, güvenlik bölgesi ilan edilmesine rağmen dağların eteklerinden bitki toplamaya devam ettiklerini anlatıyor. İsmini vermek istemeyen bir pazarcı ise yasaklı dağlarda bitki toplarken yaşadığı psikolojiyi şu sözlerle anlatıyor; "Dağ eteklerine bitki toplamak için gittiğimizde kan, ter içinde kalıyoruz. Bitkileri toplarken vurulabiliriz, diye korkuyoruz. Bu yerlere istediğimiz saate gidemiyoruz. Heron, helikopterler tepemizde uçuşurken biz korkarak, bitkileri toplamaya çalışıyoruz."

3 KİLO MANTAR SATABİLMEK İÇİN GÖZALTINA ALINIYORUZ

Tezgahta satacak ürün için çıktıkları dağ yollarında askerlerle karşılaştıklarını, kimi zaman gözaltı ve sorgulamalardan geçtiklerini anlatan pazarcı Metin Çoğan, "Gulik, mantar, ışkın, kenger topladığında yasak bölge diyorlar. Dersim’de, iş sahası olmayınca insanlar mecbur. Gitmese çoluk-çocuk aç kalacak. Öğrencileri okuyamayacak. Bunu devletin düşünmesi gerekiyor. Yıllardan beri çekiyoruz. Her dönem aynı şeyi yaşıyoruz. Burada bir çok insan, ev kirası veriyor. Elektrik su faturası… 3 kilo mantar satabilmek için dağ dağ geziyor. ‘Niye gidiyorsun yasak bölge’ diyorlar. Yetmiyor hakarete uğruyor, dayak yiyor, savcılığa çıkarılıyor ya da tutuklanıyor. Yasakların olduğu dönem, bu bitkilerin büyüdüğü zaman. Anlayamadığım şey doğa tam güzelleşiyor, yasaklar başlıyor. Gerekçe neymiş terör. Yav 38’ den beri bu terör var zaten. Dersim’i 38’den beri kırdılar. Yoksaydılar. Ayrı bir devlet dediler. Devlete karşı geliyor dediler. Vergi ve okuma yönünden birinci, daha ne yapalım bilemiyoruz. Devlet bizden ne istiyor, ne yapalım gerçekten bilmiyoruz" diyor.

Dağlardaki yasaklar esnafı vurdu - Resim : 3

300 ARICI PASİF DURUMA DÜŞTÜ

"Güvenlik bölgesi" ilan edilmesi pazardaki tezgahların yanı sıra peteklere de yansıdı. Bölgede bal üretimi yapan arcılar, ‘güvenlik bölgesi’ uygulaması nedeni ile meraları kullanamıyor. "Güvenlik bölgesi’ ilanı en başında arıcıyı vuruyor" diyen Tunceli Arı Üreticileri Birlik Başkanı Kazım Doğan, "İnsanların yakılmış ve yıkılmış köylerine geri dönmesi açısından arıcılık güzel bir vesile olmuştu. Birliğimize üye arıcıyı sayısı 300’lerdeyken, barış sürecinde bu sayı 800 kişiye çıktı. Ancak durum şu anda pekiyi değil. ‘Güvenlik bölge’ uygulaması nedeni ile yaylalar kullanılamıyor. Bu uygulamalar biz arıcıları zarara uğratıyor. Dersim’de yaklaşık 300 arıcı pasif duruma düştü. Risk almak istemedikleri için yasaklı bölgelere gidemeyen çok sayıda üretici arılarını satmak zorunda kaldı" sözleri ile arıcıların yaşadığı sorunlara dikkat çekti.

YIĞILMALAR ÜRETİMİ DÜŞÜRÜYOR

Yasakların en çok üreticileri mağdur ettiğini ifade eden Doğan, şunları anlattı: "İlimizin önemli bir bölümü ormanlık alandan oluşuyor. Buraların güvenlik bölgesi ilan edilmesi arıcıların, belli ilçe merkezleri etrafına yığılmasına neden oldu. Dersim merkez, Pülümür, Hozat ve yakın köyler arıcıların toplandığı yerlerin başında geliyor. Arı kovanlarının bir bölgede toplanması bal üretimini düşürüyor. Arılarda hastalık oluşmasına neden oluyor. Bu sorunlarımızı Valilik ve Tarım İl Müdürlüğü’ne defalarca ilettik. Tabi güvenlik daha öncelikli olduğundan, bu sorunlarımız çözüme kavuşturulmuyor."

dersim baskı Terör ekonomi güvenlik bölgesi operasyonlar