'Danıştay kararı Sur’daki diğer yıkımları durdurabilir'
Sur’un Yıkımına Hayır Platformu Sözcüleri, Danıştay'ın 'riskli alan' ve 'acil kamulaştırma'ya itirazı kabul eden kararını Artı Gerçek'e değerlendirdi.
Bahar KILIÇGEDİK
ARTI GERÇEK- Danıştay, Sur'da 'Riskli Alan" ve "Acil Kamulaştırma"ya itirazı kabul etti. Danıştay’ın temyizi kabul etmesi Sur’daki diğer yıkımların durdurulması açısından büyük bir önem taşıyor.
İLGİLİ HABER: DANIŞTAY SUR'DAKİ YIKIMLARA YÖNELİK İTİRAZI KABUL ETTİ
Sur’un Alipaşa Mahallesi açılan dava ve itirazlara rağmen "acele kamulaştırma" kararı ile yıkıldı. Sur’a bağlı Lalebey, Feritköşk ve Fiskaya da 'afet riskli alan’ ilan edilen yerler arasında… Alipaşa’daki yıkımın tamamlanmasının ardından Lalebey Mahallesi’nde yıkım yapılacağı belirtilmişti. Sur’un büyük bir bölümünün ‘afet riskli alan’ edilmesi ve kamulaştırılmasına itirazlar yargıya taşınmış ancak bir sonuç alınamamıştı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2012’de Sur’u "riskli alan" ilan etmesinin ardından ilçede 2015 yılında yaşanan çatışmalar sonrasında "riskli alan" kararına dayanarak ‘kamulaştırma’ kararı verilmişti.
Danıştay İdari Daireleri Kurulu, Amed Sur Dayanışma Derneği’nin Sur’a dair "riskli alan" ve "acele kamulaştırma" kararlarına ilişkin yaptığı temyizi kabul etti. Söz konusu gelişme Sur’daki yıkımın durdurulması için mücadele veren Sur Platformu’nda heyecan yarattı.
PLANLAR BİRBİRİ İLE ÇELİŞİYORDU
Sur’un Yıkımına Hayır Platformu Sözcüsü ve aynı zamanda Diyarbakır Şehir Plancıları Odası Başkanı Büşra Cizrelioğlu, Artı Gerçek’e yaptığı açıklamada, "Temyizin kabul edilmesi Sur’daki diğer yıkımların durdurulması açısından büyük bir önem taşıyor" dedi. Sur’da yaşanan süreci ve Danıştay kararını değerlendiren Cizrelioğlu şunları söyledi;
"Sur’un neredeyse tamamı ‘afet risli alan’ ilan edildi. Alipaşa Mahallesi’ndeki evlerin yıkımı devam ediyor. Oysa bizim yaptığımız tespitlere göre, Suriçi'nde o dönem yıkılmaya çalışılan yapıların sadece yüzde 13’ü hasarlıydı. Yapıların yüzde 87’si orta durumdaydı. Bu araştırmayı biz, 2012 yılında yapılan İmar Planı’nın envanterlerinden çıkardık. Bakanlık ve yerel yönetimlerin ortak yapmış olduğu ve ‘afet riskli alan’a dayanak gösterilen plandan bu verileri elde ettik. ‘Afet Riskli Alan’ kararı ile eş zamanlı olarak bir de ‘Koruma Amaçlı İmar Planı’ onaylandı. ‘Koruma Amaçlı İmar Planı’nda Sur’un neredeyse tüm yapıları analiz edilmişti. Dolayısıyla birbiri ile çelişen bir durum da söz konusuydu. Yani yapılar herhangi bir risk teşkil etmiyordu, planlara göre… Fakat bunlara rağmen yıkıldı.
YIKIMIN DURDURULMASI AÇISINDAN ÖNEMLİ
Danıştay’daki dava, 2012’deki "riskli alan" kararına dayanak olarak gösterilen ve 2015 Martı’nda "acele kamulaştırma" kararına ilişkin açılmıştı. Danıştay’ın verdiği karar bizim için çok önemli. Hem mücadelemizi belli bir noktaya getirmesi açısından hem de yıkımın durdurulması açısından… Bugüne kadar hiçbir şekilde bu yönde bir karar çıkmadı. Israrla, bugüne kadar açılan davaların neredeyse tamamı bir şekilde reddediliyor ya da lehte bir karar verilmiyordu. Bizim için temyizin kabul edilmesi çok değerli, çünkü ‘afet riskli alan’ kararının iptali demek, aynı zamanda ‘acele kamulaştırma’ kararının ortadan kalkması anlamına geliyor. Bu karar gerekçe gösterilerek neredeyse Suriçi’nin tamamında yıkımı bir şekilde meşrulaştırıyorlardı.
DANIŞTAY KARARI SUR’U ETKİLEYECEK
Alipaşa yıkıldı, ancak Lalebey henüz yıkılmış değil. Bu kararın dönmesi bizde bir umut oldu. En azından Lalebey, Fiskaya gibi yerler yıkılmayacak ve mağduriyetler yaşanmayacak. Lalebey’de yaşam devam ediyor. Yapılar ayakta ve ciddi bir nüfus var. Bu kararı doğru işletebilirsek en azından Lalebey’deki yıkımın önüne geçebiliriz diye düşünüyorum. Fiskaya ve Feritköşk mahalleleri de Bakanlar Kurulu Kararı ile ‘afet riskli alan’ ilan edilmişti. Benzer şekilde Danıştay kararı buradaki durumu da etkileyecek."
BİZİM İÇİN ÖNEMLİ BİR KARAR
Temyizin kabul edilmesine Sur’un Yıkımına Hayır Platform Sözcülerinden Talat Çetinkaya’nın yorumu ise şöyle oldu: "Danıştay'ın bu kararının ardından dava yine yerel mahkemeye dönecek ve dava yeniden görülecek. Buradan çıkacak karar yaşanan mağduriyetleri bir nebze de olsa gidermiş olacak. Mahalle dokusu yok edildikten ve insanlar göç ettikten sonra sadece tazminat davaları görülebiliyor. Bizim için önemli bir karar, malum OHAL sürecindeyiz, bu süreçte hukuk da işlemiyordu. Ali Paşa ve Lalebey sürecinde ve diğer diğer ilçelerin yıkım sürecinde çok ciddi mağduriyetler yaratıldı. OHAL sürecinde Danıştay’ın temyizi kabul etmesi önemli. Umuyoruz ki bundan sonra daha hızlı bir şekilde olumlu kararlar mağdurlar yararına devam eder" diye oldu.