Danıştay Sur'daki yıkımlara yapılan itirazı kabul etti

HABER MERKEZİ- Danıştay İdari Daireleri Kurulu, Amed Sur Dayanışma Derneği’nin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Sur’a dair "riskli alan" ve "acele kamulaştırma" kararlarının temyizi talebini kabul etti. Danıştay’ın 6. ve 14. Dairesi bir heyet oluşturarak başvuruları görüşecek.

BİANET'in haberine göre; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2012’de Sur’u "riskli alan" ilan edip, çatışmaların sürdüğü 2015’te ise 3 yıl önceki "riskli alan" kararına dayanarak kamulaştırma kararı vermişti.

Amed Sur Dayanışma Derneği, Bakanlığın iki kararını Danıştay’a taşımış ve "Riskli alan" ve "acele kamulaştırma" kararları arasında bağlılık olduğunu iddia etmişti.

Danıştay 6. Dairesi Kasım 2016’da, "riskli alan" kararının 6. Daire, "acele kamulaştırma" kararınınsa 14. Daire tarafından görüşülmesi gerektiğini belirtmişti. İki işlem arasında maddi ya da hukuki yönden bir bağlılık olmadığını savunan Danıştay 6. Dairesi, iki işleme iki dilekçeyle başvurulması gerektiği yönünde karar vermiş, temyiz isteğini reddetmişti.

Amed Sur Dayanışma Derneği, Danıştay 6. Dairesi’nin kararını temyiz etti. Temyizi görüşen İdari Daireleri Kurulu, Danıştay 6. Dairesi’nin kararının bozulmasına karar verdi.

"HUKUKEN KABUL EDİLMEZ BİR DAYANAK"

Avukat Nuray Özdoğan, 2012 yılında verilen "riskli alan" kararının 2015 yılında alınan "acele kamulaştırma" kararına dayank alınmasını değerlendirirken "Hukuken kabul edilemez bir dayanak" diyerek şunları söyledi: "Hukuken kabul edilemez bir dayanak. 2012'deki "riskli alan" kararını 2015'te dayanak yapmak istiyorsa Bakanlığın tek tek gezip evlerde tespit yapması gerekirdi. Uygulama bu haliyle 6306 sayılı kanuna da aykırı. Ancak Danıştay, Sur ile ilgili dosyalarda hükümet baskısından bağımsız karar veremiyor."

Nuray Özdoğan, dava ile ilgili olarak çok sayıda Surlunun etkin yargıya ulaşamadığını ifade ederek şunları söyledi:

"Bakanlık kamulaştırma kararını ‘riskli alan’ kararına dayandırarak verdiği için iki dava arasında hukuki bağ var. ‘Riskli alan’ kararı bozulduğu takdirde kamulaştırma kararı da dayanaksız kalacaktır. Bu nedenle ikisi için de Danıştay’a gittik. Ancak Danıştay 6. Dairesi iki dosyanın ayrılması yönünde karar verdi.

"Kamulaştırma kararının ardından Sur’da yaşayan herkes kararın iptali için başvurmuştu. 700 civarında dava vardı. Ancak Danıştay’ın ‘dosyaları ayırın’ kararından sonra çoğunluğu yoksul olan bu kişimler ikinci bir dosya harcı yatırabilecek durumda değildi. Bu nedenle Sur’da yaşayan çok sayıda kişi etkin yargıya ulaşamadı, hakkını savunamadı."