Darbe girişiminde kafa karıştıran tüm soruları sordu

Murat Yetkin bugünkü köşesinde, 15 Temmuz darbe girişiminin 1. yıldönümü yaklaşırken kamuoyunu ikna edemeyen boşlukları madde madde sordu

Darbe girişiminde kafa karıştıran tüm soruları sordu

GÜNCEL- Hürriyet gazetesi köşe yazarı Murat Yetkin, 15 Temmuz darbe girişimine dair anlatılan süreçlerdeki boşlukları ve kamuoyunu ikna etmede başarısız olan argümanları maddeleştirip yazıya döktü.

Böylece Yetkin, ana akım medyada darbe girişimi gecesine dair en sorgulayıcı yazılardan birini kaleme almış oldu. Yetkin yazısında, CHP ve MHP'nin yanısıra kamuoyunda darbe girişimiyle ilgili oluşan soru işaretlerine de değindi ve o gece için "Darbe gecesinin kara delikleri" başlığını kullandı.

Yazının ilgili bölümü:

Kanlı askeri darbe girişiminin birinci yıldönümüne neredeyse bir ay kala, 15 Temmuz’a dair kara delikler siyasi zeminde giderek daha çok sorgulanmaya başladı.

CHP ve MHP muhalefet şerhleri Petek’in açıkladığı raporu ayrı açılardan eleştiriyor olsa da, her ikisi de AK Parti hükümetine darbe girişiminin öncesi, sırası ve sonrasına dair suçlamalar yöneltiyor.

CHP’nin suçlamaları daha ağır… CHP’li komisyon üyeleri adına konuşan Aykut Erdoğdu, hükümetin darbenin gelişini önceden saptadığını, hatta 15 Temmuz günü dahi bunu gördüğünü ancak durdurmak için gerekeni yapmadığını çünkü gelişmeleri kontrol altına alarak, darbe girişimi ardından siyasi çıkar sağlamayı hesapladığını öne sürüyor. Darbe girişiminin def edilmesi ardından olağanüstü hal ilanıyla muhalif seslerin baskı altına alınmasının da bunun kanıtı olduğunu iddia ediyorlar.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortaya attığı "kontrollü darbe" iddiasını desteklemek amacıyla da bazı örnekler veriyor, sorular soruyor CHP’liler.

Örneğin, darbe öncesi faaliyette bulunan Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş, hepsi askeri değil, sivil kişiler olduğu halde ve bunların Cemaatle bağları bilindiği halde güvenlik ve istihbarat birimleri neden bunları takip altında tutmadı?

Örneğin, Petek’in raporu Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın darbe girişiminden bir gün önceki 6,5 saatlik toplantısı hakkında neden açıklayıcı olamıyor?

Örneğin, Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak’ın darbe günü daha erken saatte İzmir’den Ankara’ya gelirken, aynı uçakta darbe çatı davasının bir numaralı sanığı olarak yargılanan Akın Öztürk’ün de bulunması yalnızca tesadüf müdür?

Bunun gibi iddialı sorular.

MHP’nin soruları başka alanda, ama daha az iddialı değil.

Örneğin, Fethullah Gülen’in devlet içindeki yasadışı örgütlenmesine dair 2004 ve 2014 Milli Güvenlik Kurulu toplantılarında uyarılar mevcutken neden önlem alınmadı, neden Fethullahçıların Ergenekon, Balyoz gibi şaibeli soruşturmalarla Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratmasına göz yumuldu?

Dediğimiz gibi, CHP’lilerin bakış açısından farklı, ama bunlar da demirden leblebi gibi sorular.

Ama CHP’nin de, MHP’nin de itirazlarında ortak birkaç nokta var:

1- Her iki partinin de darbe girişiminin Fethullahçılar tarafından tezgahlandığına dair kuşkusu yok. CHP, AK Parti’nin bunu öğrendiği halde, kontrol altında tutup sonrasında siyasi çıkar sağlayacağı hesabıyla durdurmak için yeterli çabayı göstermediğini öne sürüyor. MHP ise AK Parti’nin yıllar içinde Cemaatin sistemi çürütmesine, uyarılara karşı seyirci kaldığını ve gelen darbeyi göremediğini iddia ediyor.

2- Her iki parti de darbe girişimi öncesi, sırası ve sonrasında Genelkurmay Başkanı Akar ve MİT Müsteşarı Fidan’ın oynadığı rolün yeterince anlaşılamadığından, ortaya çıkarılamadığından şikâyetçi. Özellikle MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Akar’ın yıpratılmaması çağrısında bulunmuş olmasına karşın, raporda bu konuya özel yer verilmesi önemli. MHP’nin bu konuda toplumda mevcut bir tepkiyi kendi üslubunca yansıttığı düşünülebilir.

3- Her iki parti de iki yüz binden fazla ByLock kullanıcısının saptanmış olduğu açıklamalarına ve bunların yıllardır devlet kademelerinde yükseldiğinin anlaşılmış olmasına karşın, bunlar arasında hiç AK Partili siyasetçi ve yüksek bürokrat çıkmamış olmasını inandırıcı bulmuyor. Bu listelerin MİT’te bulunduğu ama hükümetçe açığa çıkarılmadığı kuşkusunu dile getiriyorlar.

mhp chp murat yetkin 15 Temmuz darbe girişimi