'Dayanışma Yaşatır' kampanyasından 'İşçi Kooperatifi'ne: İşçilerin tüm yaşam alanına dahil olacağız
'İlk başta sendikada çalışan arkadaşlar olacak ama sadece sendikanın gölgesi altında değil, insanların bunu sahiplenip, böylesi bir süreçte yol alıp ilerletmesini daha çok istiyoruz.'
Yağmur KAYA
ARTI GERÇEK- "Dayanışma Yaşatır" kampanyasından "Dayanışma Yaşatır İşçi Kooperatifi"ne adım atarak işçilere ve işçi ailelerine ulaşmayı hedefleyen İnşaat-İş Sendikası ve kooperatife destek olan yüzlerde işçi, ilk şubelerini yoksul insanların bir hayli fazla olduğu Esenyurt ilçesine bağlı Kıraç’ta açmayı hedeflediklerini ifade ettiler. Kooperatifi, sınıf içerisinde örgütlenme aracı olarak amaçladıklarını söyleyen Yunus Özgür, "Hedeflerimizin arasında yoksul kadınlar ile üretim yapmak, işçilerin aileleri ile bağ kurmak da var" dedi.
Patronlar Coronavirus pandemisini fırsata çevirdi. Virüsün Türkiye’de görüldüğü Mart ayı itibariyle patronlar binlerce insana haklarını vermeden işten çıkardı. İşten çıkarmaların en yoğun olduğu sektörlerden biri de inşaat sektörü. Bin bir tehlike ile inşaatlarda güvencesiz çalışan binlerce insan haklarını alamadan işsiz kaldı. Bu haksızlık karşısında İnşaat İş-Sendikası, işçilere destek olabilmek adına "Dayanışama Yaşatır" kampanyası ile mağdur olan işçilere destek oldu. İstanbul’da başlayan gıda ve maddi destek dayanışmanın büyümesi ile birlikte İstanbul sınırlarını aşarak Kürt illerinde yoksul insanlara kadar ulaştı.
Salgın sürecinde iş ve gelir kaybı yaşayan işçiler için dayanışma kampanyası yürüterek 200’e aşkın aileye gıda ve para yardımında bulunan İnşaat İş-Sendikası üyeleri, "Dayanışma Yaşatır İşçi Kooperatifi" kurarak bu dayanışmayı sürekli kılmayı hedefliyor. Kampanya bir süre sonra metal sektöründen işçilerin ve İstanbul dışından insanların destek olmasıyla birlikte büyüdü. Dayanışma Yaşatır İşçi Kooperatifi’ni kurucuları ve aynı zamanda tüm çalışmaların da gönüllüleri olan İnşaat İş Sendikası Örgütlenme Sorumluları Deniz Gider ve Yunus Özgür ile konuştuk.
‘İHTİYAÇLARINA CEVAP OLMAK İSTEDİK’
Salgın başladığında birçok işçinin mağdur edildiğini söyleyen Yunus Özgür, işçiler için sürecin daha zor olacağını öngördüklerinden "Dayanışma Yaşatır" kampanyası başlattıklarını ifade etti. Kısa bir sürede bir hayli yol kat ettiklerini vurgulayan Özgür, "Dayanışmayı salgın süreci ile sınırlamayalım, devamını ilerletebileceğimiz bir kooperatife dönüştürelim dedik. Biz sendika olarak sınıf sendikacılığı anlamında tek başına işçilerin şantiyedeki sorunlarını çözme değil onların tüm yaşam alanlarına yani ailelerine de hitap etme, ihtiyaçlarına cevap olmak istedik" dedi. Özgür, şantiyede örgütlenen insanların sorunlarını çözmenin yeterli olmadığını, aileleri ve çocukları ile temasa geçmek gerektiğini vurguladı.
‘KOOPERATİF BÜTÜN EMEKÇİLERE AÇIK OALCAK’
"Patronlar hak, hukuk dinlemediler" diyen Özgür, amaçlarından birinin de işçiler arasında dayanışma ruhunu yaratmak olduğunu belirtti. Şantiye alanlarında çok ciddi hak gasplarının yaşandığını verdiği şu örnekle pekiştirdi: "Patronlar hak, hukuk, yasa dinlemediler. İşçiyi gece vakti otobüse bindiriyor. ‘haydi evlerinize’… Ücret yok, ihbar tazminatı yok. Patron bir gece vakti geliyor, ‘memlekete gidiyorsunuz’. İşlerine devam eden işçi arkadaşlara da kağıt imzalatıyorlar. ‘Virüse yakalanırsanız sorumlusu şirket değil, sizlersiniz’ diye. Bir arkadaşımız bu evrakı imzalamadığı için işten çıkarıldı." Amaçlarının sadece inşaat işçilerine ulaşmak olmadığını söyleyen Özgür, kooperatifin bütün emekçilere açık olacağını söyledi.
‘ÜRETİCİDEN TÜKETİCİYE’
Deniz Gider ise yasal işlemler bittikten sonra ilk şubeyi Esenyurt’ta açacaklarını belirtti. Gider, "İşçilerin yoğun olduğu bir semt orası. Kooperatifin ilk açılışını orada gerçekleştireceğiz. Dükkân değil bakkal değil, kendi yerinde olacak yani" dedi. Gider, insanların kendilerine sendika üzerinden ulaşması çağrısı yaptı. "Ama internet üzerinden de duyurularla ulaşmaya çalışacağız. İstanbul’da ilk olarak haftada bir gün dağıtım yapılacak. Ama internet üzerinden siparişler de olacak. Ama amacımız belirli işçi semtlerinde açmak, şubeleri yaygınlaştırmak. Zor ama güzel olacak. Daha önce belli bir kesime hitap eden yerler de vardı. Fiyatlar da biraz daha yüksek oluyordu haliyle. Bizim hedefimiz ise en uygun denilen BİM’den birçok ürünün daha ucuz ve sağlıklı olması. İşimiz zor belki hem toplayacak hem de direkt üreticiden tüketiciye ulaştıracaksın" diye konuştu.
‘HEDEFİMİZ İŞÇİLERİN TEMEL İHTİYAÇLARINI KARŞILAMAK’
Gider, "İlk başta sendikada çalışan arkadaşlar olacak ama sadece sendikanın gölgesi altında değil, insanların bunu sahiplenip, böylesi bir süreçte yol alıp ilerletmesini daha çok istiyoruz. Ve bu anlamı ile kooperatifin ulaşmak istediği hedef, işçi ve emekçinin cebini yakmayacak bir örgütlenme ile en temel ihtiyaçları karşılamak. Ve sadece ürün alıp satmak değil amacımız gerçekten yoksul olan ailelere koli yardımı yapmak. O ailelere destek sağlamak. Bir sistem var. İşçinin cebinde parası yok ama kredi kartı ile borç altına sokuluyor ve ihtiyaçlarını öyle gideriyor. Öyle nefes alabiliyor. Biz, en azından o yükünü de hafifletmek istiyoruz Askıda sistemi de olabilir bir başka çözüm. Ama bu zamanla olacak şeyler. Yani şubeler açıldıkça, süreç ilerledikçe..." vurgusu yaptı.
‘TÜM EMEK DOSTLARINI DAYANIŞMAYA ÇAĞIRIYORUZ’
Sınıf içerisinde doğal bir dayanışma olduğunu kampanya sürecinde fark ettiklerini ifade eden Gider, "İşçi arkadaşların dayanışma örnekleri de oldu. Elimizde bir miktar para var ve burada yoksullar var. Biz yapalım’ diyor örneğin. Bu tür güzel şeyler de çok yaşadık. Ve şunu gördük sınıf içerisinde doğal bir dayanışma var, cılız da olsa çevresinde yoksul olana yardım ediyor. Herkes elinden geldiğince yardım ediyor birbirine" dedi.
Kooperatifin ilk olarak internet üzerinden tüm illere dağıtım ağı oluşturacağını duyuran sendika, İstanbul sınırları içerisinde haftada bir gün elden dağıtım yapılacaklar. İleri ki günlerde ise işçi ve emekçilerin yoğun olduğu bölgelerde satış noktaları açmayı hedefleniyor. Sendika, kooperatifin inşası için tüm emek dostlarını dayanışmaya davet etti.
