DEDAŞ’ın elektriğini kestiği 350 hanelik mahalle beş gündür karanlıkta

DEDAŞ, Diyarbakır’da 350 hanelik mahallenin elektriğini kesti. Beş gündür elektriksiz olan mahallenin giriş ve çıkışlarına zırhlı araçlar konuşlandırıldı, bazı mahalleliler polis tarafından darp edildi.

DEDAŞ’ın elektriğini kestiği 350 hanelik mahalle beş gündür karanlıkta

Remzi BUDANCİR

DİYARBAKIR - Diyarbakır’da kayyım yönetimindeki Yenişehir Belediyesi tarafından bir bölümü satışa çıkarılan Fabrika (İplik) Mahallesi'nde yaşanan mağduriyet sürerken, bu kez karşı mahallede bir başka mağduriyet yaşanıyor.

DEDAŞ 350 HANELİ MAHALLENİN ELEKTİRİĞİNİ KESTİ

Fabrika Mahallesi içerisinde satışa çıkarılan alanların karşısında yer alan ve 'Zorko' olarak bilinen alanda DEDAŞ, beş gün önce elektriği kesti. Gerekçeyse, DEDAŞ'ın elektrik sayaçlarını direklere çıkarmak istemesinin mahalle halkı tarafından reddedilmesi.

Büyük bölümü yakınlarda bulunan tekstil fabrikasında asgari ücretle geçimini sağlayanların yaşadığı 350 haneli bölgede elektrik kesintileri elbette büyük mağduriyet yarattı. Mahallede bulunan diyaliz hastaları elektrik kesintileri nedeniyle yakınlarının yanına geçmek zorunda kaldı.

MAHALLENİN GİRİŞ VE ÇIKIŞLARINDA ZIRHLI ARAÇLAR NÖBET TUTUYOR

Elektriğin kesilmesine tepki gösteren mahalleli, yol kapatma eylemi yaparak alınan kararın geri çekilmesini istedi. DEDAŞ ise buna karşı geri adım atmadı ve mahallede olağanüstü görüntüler ortaya çıkmaya başladı. Tamamen karanlığa gömülen mahallede polis hareketliği arttı. Polis, çok sayıda zırhlı araç konuşlandırarak mahalle giriş ve çıkışlarında kontrol yapmaya başladı.
Yaşanan gerginliğin en son kurbanı Fabrika'da çalışan İlhan Kılıç oldu. Dün akşam işten çıkarak evine gelen Kılıç, polisler tarafından darp edildi. Çeşitli yerlerinden yaralanan Kılıç, kaldırıldığı hastanede darp raporu aldı. Ardından karakola giderek polislerden şikayetçi oldu.

'10-15 POLİS BENİ DARP ETTİ'

Aldığı darp raporunun ardından evinde dinlenen Kılıç, yaşadıklarını Artı Gerçek’e anlattı. Kardeşi ile birlikte tekstil fabrikasında çalışan Kılıç, iş dönüşü yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Tekstilde çalışıyorum. Akşam iş çıkışıydı. Kardeşimle birlikte servisten indik. Yol üzerinde beş-on dakika telefonla konuştuktan sonra telefoncuya uğrayıp hemen mahalleye girdim. Geldiğimde bizim evin orada polis memurları kuzenimi almışlar üst araması yapıyorlar. Ben de yanlarına giderek uygun bir dille, ‘hocam bir sıkıntı var mı’ diye sordum. Önce bir sıkıntı yok dediler. O sırada kardeşim arkamdaydı. Işığı kardeşimin yüzüne tutup küfretmeye başladılar. Ben de araya girip kardeşimi kurtarma çalıştım. 10-15 polis o sırada iteleyip kardeşimi başka yerde, beni başka yerde yere yatırıp dövmeye başladılar. Dövdükten sonra üzerime eğilip ana bacı küfrediyorlardı. Neye uğradığımı şaşırdım. Neden bunu yaptıklarını anlayamadım.”

GEREKÇE 10 SOKAK ÖTEDE YAKILAN ATEŞ

Polisin kendilerine neden böyle davrandığına ilişkin soruya Kılıç, “Ne istediklerini bilmiyoruz. DEDAŞ’ın yaptığı bir saçmalık yüzünden karanlıkta oturuyoruz. Kaç gündür mağduruz. Yetmiyor, devlet bizi korumakla yükümlüyken kolluk da bize bunları yapıyor. Yolun üstünde ateş yakılmış, başka bir yerde… Ateş yakılan yerle bizim aramızda en az 10-15 sokak var. Orada olan olayı getirip gerekçe yapıyorlar” diye cevap verdi.

Kendisinin kapısının önünde, herkesin gözü önünde darp edildiğini anlatan Kılıç, “DEDAŞ diyorlar tamam, ama bunların yaptıkları nedir? Derdimizi kime anlatalım bilmiyoruz” diye dert yandı.

DARP RAPORU ALARAK POLİSTEN ŞİKAYETÇİ OLDU

Yaşanan olayın ardından hastaneye giderek darp raporu aldığını, sol omuzunun kırıldığını ve vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar olduğunu belirten Kılıç, “Botla dövdüler. Biz de darp raporu aldıktan sonra karakola giderek şikayetçi olduk” dedi.

ilhan-kilic.png
İlhan Kılıç, polis tarafından darp edildikten sonra darp raporu aldı.

'AMBULANSIN GELMESİNE BİLE İZİN VERİLMEDİ'

Darp olayının da yaşandığı mahallede yurttaşlar da tepkili. Bugün bir araya gelen mahalleli yaşadıkları sorunu dile getirdi. Sorunlarını anlatanlardan biri de dün akşam darp edilen İlhan Kılıç’ın babası Mehmet Ali Kılıç’tı. Kendilerine yapılanların kabul edilir tarafı olmadığını anlatan Kılıç, “Oğlum sebepsiz yere dövüldü. Mahalleli olarak perişanız. Mahalle girişlerinde polis var. Zırhlı araçlar yığılmış. Sanki biz ne yapmışız.” dedi. İlhan Kılıç, darp olayından sonra oğlunun yaşadıklarını da şu sözlerle anlattı:
“Oğlum ilerde tekstil işinde çalışıyor. Sabaha doğru eve geldiğinde polisler yakalıyor. Evin önünde darp ediyorlar. Kolu kırılmış. Ambulans çağırdık gelip çocuğumu götürsün, ona bile izin vermediler. Ambulans giremedi. Kendi özel aracımızla çocuğu hastaneye götürebildik. Polis oğluma ‘Silahla çıktınız. Ateş yaktınız’ diyor. Öyle bir şey yok. İki oğlum da fabrikada çalışıyor. Eve geliyorlar. Yakaladıkları gibi dövüyorlar. Kapının önünde ayaklarındaki botlarla dövdüler.”

'KÜRT OLUĞUMUZ İÇİN BUNU YAPIYORLAR'

Her şeyin DEDAŞ’ın elektrik sayaçlarını direklere çıkarma istediğinden kaynaklandığını anlatan Yahya Bayrak, bunu kabul etmedikleri için hem karanlıkta kaldıklarını, hem de şiddetle karşılaştıklarını söyledi. Direklere çıkarılacak sayaçları artık görmeyecekleri için bunu kabul etmediklerini söyleyen Bayrak şunları söyledi:

“Elektrik sayaçlarını direklere çıkarmak istiyorlar. Biz bu saatleri görmüyoruz. Görmediğimiz şeyin parasını vermek istemiyoruz. Bunu kabul etmiyoruz. Saatleri evin duvarına, avluya taksınlar ama görmediğimiz bir yere takmasınlar. Bu zulümdür. Bu gün Antep’ten öte tarafa gidin böyle bir şeyle karşılaşmazsınız. Elazığ’ın diğer tarafında gidin göremezsiniz. Sadece buraya uygulanıyor. Açıkça söylüyorum. Kürt olduğumuz için bize bunu yapıyorlar. Bunu istemiyoruz. Bir sene elektriksiz kalsak böyle devam ederiz”

'YAPTIKLARI HIRSIZLIKTIR'

Elektrik sayaçlarını direklere çıkarmalarının “Hırsızlık” olduğunu söyleyen Mehmet Bakır, “Biz o sayaçları, ne kadar enerji yaktığımızı görmeyeceğiz. Gördüğüm yerde olsun öderim. Ödemem demiyorum ki. Götürüp direğin üzerine koyuyorlar. Elektrikler kesik. Evde eşyalar bozulmuş. Eşim rahatsız, elektriksiz karanlıkta oturuyoruz. Ne lamba var, ne soba var. Çamaşır, bulaşık hep eski usule döndük. Ne yapalım?” diyerek tepkisini dile getirdi.

diyarbakır DEDAŞ