DEM Parti ve DBP'den gözaltılara tepki: 'Bu atmosferde barış inşa edilmez'

DEM Parti ve DBP'den gözaltılara tepki: 'Bu atmosferde barış inşa edilmez'
DEM Parti ve DBP dünkü gözaltıları Diyarbakır'da protesto etti. Eylemde konuşan Diyarbakı Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Doğan Hatun, "Barış inşa edelim diyorlar. Bu atmosferde barış inşa edilmez." dedi.

Rojhat ABİ


DİYARBAKIR - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Tevgera Jinên Azad (TJA- Özgür Kadın Hareketi) dün aralarında Kayapınar Belediyesi Eş Başkanı Cengiz Dündar'ın da bulunduğu gözaltılara karşı DEM Parti Diyarbakır il binasında basın açıklaması yaptı. Açıklamaya DEM Parti Diyarbakır il eşbaşkanları Gülşen Özer ile Abbas Şahin, DBP Diyarbakır il eşbaşkanları Sultan Yaray ile Şirin Gürbüz, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Serra Bucak ile Doğan Hatun ve birçok partili katıldı. Dem Parti Diyarbakır il binası önünde yapılan basın açıklamasında 'Siyasi soykırım operasyonlarıyla demokrasi inşa edilemez' pankartı açıldı.

'EŞİT VE ÖZGÜR BİR YAŞAMDA ISRARCIYIZ'

Açıklamada ilk konuşan Kayapınar Belediyesi Eşbaşkanı Berivan Gülşen Sincar, iktidar ortaklarının çözüm söylemleri gündemde iken antidemokratik uygulamalarına dikkat çekerek şunları söyledi:

"Aylardır gündemi meşgul eden yoğun gündemler var. Özellikle dün şafak operasyonuyla onlarca arkadaşımız antidemokratik yöntemlerle gözaltına alındı. Ne ile suçlandığına dair hala bir açıklama yapılmadı. Bizler yerel yönetimler olarak hukuk devleti içerisinde baskı mekanizmalarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Mevcut duruma baktığımızda hukuktan uzak uygulamalar mevcut. Bu coğrafyada barış iradesinin gasp edilmesine dönük çok ciddi hukuk tahribatı ile karşı karşıyayız. Onlarca yıldır bu coğrafyada barışa saldırılıyor ve bu yönelimi kabul etmiyoruz. Daha cesur adımların atılması gerekiyor diye düşünüyoruz. Bizler kaos ve krizin yaratmış olduğu bütün yıkım süreçlerine tanık olduk. Mevcut ülkemizde yaşanan ekonomik yoksulluk, derin kriz, toplumsal kutuplaşma, karşıtlaşma siyasetinin tahribatını bu coğrafyada her gün umutsuz bir geleceğe bakıyor olmanın utancıyla yüzleşmek gerekiyor. Daha umutlu bir yaşamı geliştirebilmek adına çözüm adımlarının daha güçlü atılması gerekiyor. Kasım ayı içerisindeyiz, 25 Kasım Uluslararası Kadına Şiddetle Mücadele Günü etkinliklerinin gerçekleştirdiğimiz bir dönemde şiddete karşı sözümüzü tutuğumuzu net bir şekilde ifade ettik. Bizler kadınlar olarak eşit ve özgür bir yaşamda ısrarcıyız."

whatsapp-gorsel-2024-11-27-saat-16-27-02-bb05bf33.jpg
Kayapınar Belediyesi Eşbaşkanı Berivan Gülşen Sincar

'MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ '

Sincar, konuşmasına şöyle devam etti:

“Gözaltına alınan arkadaşlarımızın her ne olursa olsun bir şekilde serbest kalmasına dair umudumuzu da korumak istiyorum. Bu konuda gelişebilecek antidedemokratik tüm uygulamalara karşıda yıllardır bu alanlarda, bu sokaklarda halkın sesi ve sözü olmayı sürdürenlerin mücadele birlikteliği daha da katlanacaktır. Bugün sessiz kalırsak kendisini kriz üzerinden sürdüren sistemin ne yazık ki çözümsüzlük politikalarının kurbanları daha da çoğalacaktır. Biz bunu kabul etmediğimizi burada tekrar beyan etmek istiyoruz. Onurlu bir barış, bir yaşam için mücadele alanlarında omuz omuza dayanışmada bulunmaya ihtiyaç var ve bunu da sürdürmeye devam edeceğiz.”

DOĞAN: KAYYIMLARIN YIKIMINI TEDAVİ ETMEYE ÇALIŞIYORUZ

Ardından konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Doğan Hatun, savaş ortamında barışın inşa edilemeyeceğine dikkat çekti ve şunları söyledi:

"Bu arkadaşların ne suçu vardı da gece yarısı evlerini bastınız? Gözaltına alınanlardan biri de belediye eşbaşkank arkadaşımızdır. Evi, çalıştığı yeri bellidir. Eğer bir sorun varsa sen bir yazı yazar ve ifadeye çağırırsın. Barış inşa edelim diyorlar. Bu atmosferde barış inşa edilmez. Adımlar net olmalıdır. Bizim kim olduğumuz bellidir. Belediye başkanlarıyız, gazeteciyiz, şairiz. Bu duruşunuzu kabul etmiyoruz. Belediye eşbaşkanımızın evinin basılmasına karşıyız. Bu sizin hakkınız değildir. Ankara'da mecliste Kürt meselesinin çözümü için ikinci yüzyılında beraber çözelim diyorlar. Eğer ikinci yüzyılda çözüm bizim yok oluşumuz ise biz bu çözümde yokuz. Bizde barışı, dilimizi, kültürümüzü istiyoruz. Ama bu yol ve yöntemlerin altı boştur. Ne oldu da birden yüzlerce insanı gözaltına aldınız? Basın açıklaması yapıyoruz, şuan etrafımızda yüzlerce polis var. Bir daha söylüyoruz, bizim muhatabımız polisler değildir. 8 yıldır kayyımların yarattığı yıkımı tedavi etmeye çalışıyoruz. Politikamız da, bizde meydandayız. Ne yanlış ne doğru herkes biliyor. Bu politikalardan vazgeçin. Hukuksuz uygulamaları kabul etmiyoruz. Gözaltına alınanları serbest bırakın”

whatsapp-gorsel-2024-11-27-saat-16-27-02-65fab75e.jpg
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Doğan Hatun

‘BARIŞ İSTİYORSANIZ TECRİTİ KALDIRACAKSINIZ’

Son olarak konuşan DEM Parti Diyarbakır İl eşbaşkanı Abbas Şahin, ise şunları söyledi:

"Yüz yıldır uygulanan inkar ve imha politikalarına karşı bir türlü başarılı olamayan rejim hala aynı davranışları göstermekte ısrar ediyor. Türkiye halkları ve Ortadoğu halkları için barış olması gerekiyor dedik. Uygulanan bu politikalarla böyle kardeşlik olmaz. Böyle bir arada yaşam olmaz. Kadın yaşam özgürlük dendiği zaman ses çıkmadı. Jın Jîyan Azadî dendiği zaman mikrofonların sesi kesildi. Aynen şu anda olduğu gibi. Biz hep barış içinde yaşamak istiyoruz dedik. Eğer biz barış istiyorsak bir masada oturmalı, bunu halkla tartışıp anlatmalıyız. Bu arada sadece yönetenlerden kaynaklı olarak halklar karşı karşıya getirilip, ırkçılık politikaları uygulanıyor. Kanun Hükmünde Kararnameler ile insanlar, işlerinden oldu. özgür basın susturulmak istendi. Özgür basın susunca ülkeyi yönetmek daha kolay olacaktı. Belediye eşbaşkanlarını gözaltına aldınız, tutukladınız. Şimdi ne oldu? Hepsi tek tek çıktı. Bir sonuç alamadınız. İktidar, mahalle baskısı ile muhalefeti sindirmeye çalıyor. Sindirebildiniz mi? Hayır. Bizler hep şunu söyledik, iktidar kendi kirliliklerinde yok olacak. Yaptığınız askeri operasyonlar hiçbir anlam ifade etmiyor. Önce Kürt sorununu çözeceksiniz! Tecriti ortadan kaldıracaksınız ve Kürt Sorununun çözümü için bir masa kuracaksınız. Eğer bu ülke Cumhuriyet ülkesi ise ona göre davranacaksınız”

Öne Çıkanlar