'Demirtaş kararı uygulanmazsa Türkiye ekonomisi tamamen çöker'

Artı TV'de, AİHM'in Demirtaş kararı konuşuldu. Demirtaş'ın avukatlarından Benan Molu, 'Büyük Daire kararında hiçbir açık kapı bırakmıyor. Türkiye, kararı uygulamak zorunda' dedi.

'Demirtaş kararı uygulanmazsa Türkiye ekonomisi tamamen çöker'

ARTI GERÇEK- Artı TV'de ekrana gelen, Ayşe Yıldırım ve Kemal Göktaş hazırlayıp sunduğu "Detay" programında AİHM Büyük Dairesi'nin Selahattin Demirtaş hakkındaki kararı ile dernek ve STK'leri bitirmeye yönelik kanun teklifi konuşuldu.

Programa, Selahatin Demirtaş'ın avukatlarından Benan Molu ve İnsan Hakları Derneği Eş Başkanı Öztürk Türkdoğan konuk oldu.

'BÜYÜK DAİRE KARARINDA HİÇBİR AÇIK KAPI BIRAKMIYOR, KARAR UYGULANMAK ZORUNDA'

Kemal Göktaş, iktidar kanadından yapılan "kararı tanımıyoruz" açıklamalarını hatırlattı. Açıklamalara ilişkin "Hükümet kararı uygulamak zorunda, mahkeme hiçbir açık kapı bırakmayacak şekilde kararı açıkladı" diyen Benan Molu, bunun gerekçelerini şöyle sıraladı:

"Hem sözleşmenin 46. maddesi hem de anayasamızın 90. maddesi uyarınca kesin ve bağlayıcı bir karar olduğu için, hem de karar o kadar güçlü ve iyi bir karar ki; hem verilen hak ihlalleri bakımından hem de sadece Demirtaş'ı ilgilendirmeyip aslında Türkiye'de benzer süreçlerden geçen bütün muhalifleri kapsaması bakımından. Fakat mahkeme diğer pek çok ilkin ve aslında önemli noktanın yanısıra, bu kararında hiçbir açık kapı bırakmayacak şekilde sanki bunu bekler gibi, çünkü daha öncesinde de daire kararı çıktıktan sonra biliyorsunuz 'karşı hamlesimizi yapar, işi bitiririz' demişti ve 'terör sevicilikle' suçlamıştı İnsan Hakları Mahkemesini, o yüzden sanki bütün bunları öngörüyormuş gibi mahkeme, daha önce hiç yapmadığı bir şekilde ikinci tutukluluğu da bu karara dahil ederek, bunun ilk tutukluluğun bir devamı olduğunu ve buradaki delillerin, 4 Kasm 2016'daki ilk tutukluluktaki delillerle aynı olduğunu sadece suç isnadının değiştiğini söyledi. Dolayısıyla şu anda Osman Kaval sürcinde olduğu gibi 'Bu karar ilk tutukluluğu balar, ikinci tutuklulukla ilgisi yok, o yüzden serbest bırakmıyoruz, bizi bağlamaz' diyebileceği hiçbir argüman yok. Çünkü mahkeme bizzat Büyük Daire kararında bunu kararın ilgili yerlerine de sıklıkla serpiştirerek ve son olarak hüküm kısmında açıklıkla ifade etmiş. Dolayısıyla bu kararı hükümet uygulamak zorunda," dedi.

'KARAR UYGULANMAZSA TÜRKİYE EKONOMİSİ TAMAMEN ÇÖKER'

Ayşe Yıldırım'ın "Bundan sonra gelecek hiçbir karar hükümet, daha doğrusu Saray, tarafından tanınmayacak mı?" sorusuna İHD Eş Başkanı Öztürk Türkdoğan şöyle yanıt verdi:

"Bu tüp sözler Türkiye'nin geçmiş yıllarında da çok söylendi. Fakat Türkiye Avrupa Konseyi'nin üyesi ve bu kararları mutlaka ve mutlaka uygulamak zorunda. Uygulamazsa ne olur? Ekonomisi tamamen çöker. Avrupa Konseyi tarafından yaptırımlara muhatap olmuş, AB'nin açıklanacak yaptırımlarına muhatap olacak bir ülkede ekonomi diye bir şey kalmaz. Bence sayın Cumhurbaşkanının öncelikle bunları düşünmesi gerekir. Çünkü bu sadece salt bir hukuk tartışması değil. Yani siz, çağdaş dünyayla ilişkilerinizi sürdürebilmek için, batı ittifakıyla ilişkilerinizi sürdürebilmek için oyunu kurallarına göre oynamak zorundasınız. Dolayısıyla ben aksini düşünmek istemiyorum. Bunların tamamen 'karşıtlık siyasetinin' bir devamı olduğunu düşünüyorum. Türkiye bu kararı uygulamak zorunda. Eğer gerçekten yargı sistemi bir bütün olarak bu kararlara uymaz ve farklı bir noktaya evrilirse ileride Türkiye'de ceza yasasının 309. maddesinin tartışma konusu yapılabileceği sorunu ortaya çıkar. Yani tabiri caizse yargı içinde başka bir örgüt tartışması ortaya çıkar. Bence yargı mensuplarının oturup bunu çok ciddi olarak düşünmesi gerekir. Nasıl ki Fetullah Gülen örgüt soruşturmalarında yargı içerisinde ekiplerin ortaya çıktığı sonradan anlaşıldıysa şimdi benzer bir süreç şu anda Türkiye'de yaşanıyor. Dolayısıyla ben bu işin o kadar basit olabileceğini zannetmiyorum. Hem ekonomik olarak Türkiye çok çok güç durumda kalacaktır, hem de siyasi iktidarın bu tip yönlendirmelerine kendini kaptıran yargı mensupları bakımından ileride ceza soruşturmaları açılacaktır. Bence herkes anayasada tanımlanan görevini yapmalı."

'DTK'NİN YASAL BİR KURULUŞ OLDUĞU AÇIKÇA BELİRTİLİYOR'

Kemal Göktaş'ın "Karar başka kimleri nasıl etkiler?" sorusunda Benan Molu, kararın dokunulmazlıkları kaldırılan HDP millevekillerini de etkileyeceğini söyleyerek şöyle devam etti:

"Mahkeme 18. madde bölümünde bu ihlalleri değerlendirirken genel olarak siyasi atmosferi değerlendiriyor. Demirtaş'ın da ötesinde yine HDP milletvekillerinin tutuklanmasından ve kayyım atanan belediyelerden bahsediyor. DTK ile ilgili bir değerlendirmesi var. Bu kuruşulun yasal bir kuruluş olduğunu açıklıkla söylüyor. Ama daha da genel olarak özellikle ifade özgürlüğü bölümünde ve makul şüpheye delil olmadan tutuklamaya ilgili olan kararında mahkeme ilk defa TCK'nin 314. maddesinden bahsediyor, örgüt üyeliği suçundan ve diyor ki; DTK da dahil olmak üzere bunun içerisine, ülkenin en büyük ikinci muhalefet partisinin eş genel başkanının yaptığı barışçıl açıklamaların, yaptığı yasal mitinglerin hiçbirisinin örgüt üyesi olduğuna dair bağı ortaya koyabilecek derecede makul bir şüphe yaratmadığını söylüyor ve burada Yargıtay'ın örgüt üyeliği ile ilgili içtihadından bahsediyor. Kararın genelinde gördüğümüz üzere Türkiye ilgili yazılan bütün uluslararası raporlara atıflarla örgüt üyeliğini çok geniş, öngörülemez ve belirsiz bir şekide yorumlandığını söylüyor. Bunun bu açıklıkta ve bu bağlamda, kanun niteliği kalitesini taşımadığını vurgulayan ilk kararı İnsan Hakları Mahkemesinin. Hem de büyük daire kararı olduğu için ayrıca önemi var."

insan hakları selahattin demirtaş AİHM kararı