Demirtaş'ın 10 Ekim'e ilişkin konuşmadan yargılandığı dava ertelendi

Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 10 Ekim 2015 tarihinde yapılan katliamın ardından, İstanbul'da yaptığı konuşmada kullandığı sözler nedeniyle "Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini aşağılama" iddiasıyla hakkında açılan davanın 7'nci duruşması Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Demirtaş'ın katılmadığı duruşmada avukatları hazır bulundu.

Kimlik tespiti ardından mahkeme başkanı sözü Demirtaş'ın avukatlarına verdi. Söz alan avukatlar Demirtaş hakkında benzer konuşmalarına ilişkin başka davalar olup, olmadığı konusunda araştırma yaparak, mahkemeye bilgi vermek için süre talep etti.

Ara kararını veren mahkeme heyeti, avukatlarını talebini kabul ederek, bir sonraki duruşmayı 17 Ocak 2019’a erteledi. Mahkemenin kararı şöyle: "Sanığın dosyamızda olan söylem ve beyanları nedeniyle aynı konuda başka mahkemelerde derdest kamu davası bulunup, bulunmadığını varsa esas dosya numaralarının müdafilerince araştırılarak, mahkemeye bildirilmesinin istenmesi. İddianamenin kabul tarihi kriter alınarak, mahkeme dosyasında ya da ilgili mahkemeler dosyasında birleştirilmesi için muvafakat istenmesine karar verildi."

DEMİRTAŞ NE DEMİŞTİ?

Demirtaş, katliam haberi gelmesi ardından İstanbul’da şu açıklamayı yapmıştı: "Diyarbakır ve Suruç'taki saldırıların arkasındaki faillerle ilgili tek bir kişi dahi ortaya çıkarılmış değil. Herhalde bu soruşturmaları yürütmekle sorumlu olan biz değiliz. İktidarda olanlar sorumlu. AKP iktidarının eveleme geveleme şansı çoktan bitmiştir. Katilsiniz. Eliniz kanlıdır. Yüzünüzden ağınızdan her yerinize kan sıçramıştır. Ve en büyük terör destekçisi olduğunuz ortaya çıkmıştır Yurt içinde yurt dışında terör anlayışını halka dayatan zihniyet olduğunuz ortaya çıkmıştır. Bir çete lideri son derece güvenlik içinde miting yapabiliyor. Oluk oluk kan akacak diyor. Çete liderini güven içinde miting yaptırırken barış isteyenlere miting yaptırmıyor. Halka şu mesaj veriliyor. Şu anda devleti ele geçirenlere kabus çökmüşlere biat etmeyenlere yaşam şansı yok deniyor. Bunun başka tanımı yoktur. Ülkede her türlü güvenlikten mevcut iktidar sorumludur. Her gün onlarca genci katleden taş attı slogan attı diye infaz eden devlet Ankara'nın göbeğinde büyük bir katliama imza atmıştır. Kamu güvenliği açısından en büyük tehdit bu zihniyettir. Halklarımız şundan emin olmalıdır evet acı büyük yaşadığımız süreç itibariyle vahim saldırılarla karşı karşıyayız. Ama bu alçakların önünde asla diz çökmeyeceğiz. Şunu bilmeleri gerekir. Bedenimizi lime lime etseniz tek bir kirpiğimiz, kaşımız sağlam kalsa bile o kirpiğimiz sizin karşınızda asla kapanmayacak.

Sizin gibi alçaklarda korkmayacak onurlu direniş geleneğinden gelen halklar var karşınızda. Bu şekilde toplumu teslim almaya düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Geçmişte de yanılıyorlardı şimdi de yanılıyorlar. Acılarımız saracağız. Barış içinde yaşamak için bizler devam edeceğiz. Bütün Türkiye toplumunun kenetlenmesi lazım. barış ve özgürlük mücadelesi etrafında kenetlenmesi lazım. Bu alçaklık karşısında vicdanı olanların kenetlenmesi gerekiyor. Bizim alçaklarla bir arada yaşama dayanışma gibi isteğimiz yoktur. Bu ülkede zaten ezilmiş olan yok sayılmış olan her türlü zulüm gören ezilmişlerle dayanışma içindeyiz. Türkiye'nin 81 vilayetinde 2 gündür yollarda olan Ankara'da kan dursun diyen insanları paramparça edenlerle kardeş değiliz olamayız da. Haysiyetini yitirmiş olanlarla birlikte yaşam falan da olmaz. Birlikte yaşam mazlumlarla olacak. Bunu savunacağız. Tarihe unutulmayacak bir katliam olarak not düşenler halkımızın ortaya koyacağı dayanışma ve direniş sonucunu da özgürlüğe ulaşacağımız zaferi de not düşsünler. Bizler uzun süredir parti olarak seçim kampanyası yürütemeyiz. gözyaşı içinde bir kez daha insanlarımızın sadece kenetleneceği motivasyonu yaratmanın imkanı yok. Bütün bunları yapanlar tamda ateşkesin tartışıldığı zamanlarda alçaklığın en büyüklüğünü ülkeni başkentinde rahatlıkla yapabiliyor. Çete lideri güven içinde kan miting yapabiliyor. Barış isteyenlere katliam düşebiliyor." (MEZOPOTAMYA AJANSI)