Deprem uzmanlarından Hakkari'de inceleme: Yüksekova-Şemdinli fayının 7'lik deprem üretme potansiyeli var

Deprem uzmanlarından Hakkari'de inceleme: Yüksekova-Şemdinli fayının 7'lik deprem üretme potansiyeli var
Prof. Dr. Öztürk, Şemdinli-Yüksekova fay hattını incelediklerini ve bölgede aktif bir fay hattı tespit ettiklerini söyledi: “Irak'a doğru uzanan yaklaşık 100 kilometre boyunda bir fay. Büyük kırıldığı zaman 7'lik deprem üretme potansiyeli var."

Artı Gerçek - İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Jeoloji Mühendisliği Bölümünden araştırmacılar Şemdinli-Yüksekova fay hattını inceledi. Bölüm başkanı Prof. Dr. Hüseyin Öztürk ve ekibi tarafından gerçekleştirilen çalışmalarla, fay hattının yaşını belirlemeye yönelik örneklemeler yapıldı.

Çalışmalar hakkında bilgi veren Prof. Dr. Hüseyin Öztürk, "Şemdinli, Türkiye'nin en güneydoğu köşesinde yer alıyor. Şimdi oradan Yüksekova-Şemdinli fayı geçiyor. Epey zamandır suskun depremselliğini aletsel ve dönemlerde bilmiyoruz. Bu fayın yaşını bulmak üzere bir fay hattı üzerinde örneklemeler yaptık. Fay ne yazık ki kısmen yerleşim yerinden geçiyor. Üzerinde yapılar var. Irak'a doğru uzanan bir fay. yaklaşık 100 kilometre boyunda bir fay. Büyük kırıldığı zaman 7'lik deprem üretme potansiyeli olan bir fay" dedi.

AKTİF FAY HATTI TESPİT EDİLDİ

Prof. Dr. Hüseyin Öztürk, yaptıkları araştırmalarla bölgedeki aktif fay hattını tespit ettiklerini açıkladı. Öztürk'e göre, sismik aktivite ve yüzeydeki mineralli suların çıkışlarıyla belirlenen bu fay hattı, bölgedeki deprem riskinin boyutunu belirlemede önemli bir rol oynuyor. Bölgedeki fay hattının yaşını belirlemek için yapılan örneklemeler, olası bir deprem risk analizi için de veri sağlayacak.

‘FAY YERLEŞİM YERLERİNDEN GEÇİYOR’

Prof. Dr. Öztürk, fay hattının aktif olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Şemdinli, Türkiye'nin en güneydoğu köşesinde yer alıyor. Şimdi oradan Yüksekova-Şemdinli fayı geçiyor. Bu fay aktif bir fay. Epey zamandır suskun depremselliğini aletsel ve dönemlerde bilmiyoruz. Yani kaydedilmiş bir aletin kaydettiği bir deprem yok burada. Tarihsel veri de yok. Yani tarihin de yazdığı bir 'şu tarihte deprem oldu' diye bir bilgi de yok burada. Ama oradan aktif fay geçtiğini biliyoruz. Nereden biliyoruz? Sismik aktiviteden biliyoruz. Hem de o yüzeydeki sıcak sulardan, mineralli suların çıkışlarından biliyoruz bunu.

Bizim bu bölgede uzun süredir yürüyen projemiz var. Şimdi biz bu çalışmamız için üniversiteden teknik kadromuzla beraber, akademisyenlerle beraber hafta sonu bu bölgede bir çalışma yaptık. Bu fayın yaşını bulmak üzere bir fay hattı üzerinde örneklemeler yaptık. Yani bu fay ne zamandan beri çalışıyor? Yaşı ne kadar? Onu bulmak üzere örneklemeler yaptık. Bunun için bölgede tam fay hattına gittik. Fayın nereden geçtiğine baktık. Fay ne yazık ki kısmen yerleşim yerinden geçiyor. Üzerinde yapılar var.”

‘RİSKİN YOĞUNLAŞTIĞINI, ENERJİNİN BİRİKTİĞİNİ BU ALANDA SÖYLEYEBİLİRİZ’

Şimdi biz bu çalışmamızda, yerel halkla da burada konuşma şansı bulduk. Eski fay hattından çıkan suyun ve bıraktığı çökeleklerin, -traverten diyoruz buna-, bu çökeleklerin olduğu noktalardan örnek aldık. Özetle bu fayın yaşını bulacağız. Bu bize sağ yanal yönlü fay sisteminin ne zamandan beri çalıştığını ve diğer segmentlerle beraber yaş ilişkisini ortaya koymamıza yarayacak. Burası uzun süre suskun bir nokta. Söylediğim gibi aletsel ve tarihsel deprem datası yok elimizde. Yani 500 yıl önce kırıldığını bilmiyoruz.

1000 yıl önce kırıldığını bilmiyoruz. Yaşlılarla da konuştuğumuzda burada bir depremden bahsedemiyoruz ama fayımız var. O halde uzun süredir burada deprem olmamış ve bir riskin yoğunlaştığını, enerjinin biriktiğini bu alanda söyleyebiliriz.”

‘HİDROJEN SÜLFÜR GAZI ZEHİRLİ BİR GAZ’

Prof. Dr. Öztürk, fay hattının su çıkışlarında zehirli hidrojen sülfür gazı çıktığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Şimdi biz orada tabii su çıkışlarına baktık ve o su çıkışları gerçekten de cilt hastalığı için herkesin geldiği bir su. Bu suyun olduğu yeri de kapalı almışlar ve gazla çıkıyor. Kapalı alan bu gazın orada konsantre olmasına da sebep oluyor. Kaymakamlığa da bu çerçevede bir yazı yazacağız. Buranın havalandırılması şeklinde halkın kullanımına sunulması için. Çünkü hidrojen sülfür gazı zehirli bir gaz. Böyle bir gaz çıkışının olduğu bir nokta burası. Yani 1-2 ay içinde yaşlarını alırız, gözlemlerimizi değerlendireceğiz, makaleye dönüştüreceğiz.”

‘BÜYÜK KIRILDIĞI ZAMAN 7'LİK DEPREM ÜRETME POTANSİYELİ OLAN BİR FAY’

Prof. Dr. Öztürk, Şemdinli-Yüksekova fayının deprem üretme riskini de açıklayarak, "Şemdinli-Yüksekova fayı burada. Yüksekova düzlüğünü görüyorsunuz, burada güneyini sınırlıyor, Şemdinli'den devam ediyor, Irak'a doğru uzanan bir fay. Yaklaşık 100 kilometre boyunda bir fay. Büyük kırıldığı zaman 7'lik deprem üretme potansiyeli olan bir fay. Yalnız Şemdinli'de zemin yapısı daha iyiydi. Şemdinli sağlam zemine kurulmuş ama Yüksekova'da zemini daha sıvı. Olası bir depremde Yüksekova'nın Şemdinli'den daha fazla etkilenmesi yüksek olacak" dedi. (DHA)

Öne Çıkanlar