Nakliyecilerin yüksek fiyat savunması: Devletin sunduğu rakamlarla taşıyoruz

Depremzedeler nakliyecilerin eşyalarını taşımak için fazla para istediğini söylerken, nakliyeciler kendilerini savundu. Devletin verdiği fiyatlarla çalıştığını söyleyen nakliyeciler ise, "Bizim de işe ihtiyacımız var" diyor.

Nakliyecilerin yüksek fiyat savunması: Devletin sunduğu rakamlarla taşıyoruz

Artı Gerçek - 6 Şubat Maraş ve 20 Şubat Hatay depremlerinden sonra evleri hasar gören ve yıkılan depremzedelerin bölgedeki barınma sorunu devam ederken, depremlerde yıkılmayan ancak ağır hasarlı olan binalarına giremeyen yurttaşlar da çareyi eşyalarını kurtarmakta arıyor. Böylelikle pek çok depremzede de riskli olmasına karşın nakliyeciler aracılığıyla evdeki eşyalarını tahliye ediyor.

Hatay’ın İskenderun ilçesinde, depremlerden sonra ağır hasar gören binalarına giremeyen ve çadırda yaşam süren bir yurttaş, nakliyecilerden yakınarak, “Taşıma şirketleri 4-5 bin liraydı, şimdi olmuş 10-15 bin lira” dedi. İstanbul’dan gelen nakliye firmasının operatörü ise fiyatlarda değişiklik olmadığını savunarak, “Neyse devletin sunduğu rakamlar, onlarla stabil bir şekilde şu an taşıma yapıyoruz” diye konuştu. Firma sahibi de “Bizim de işe ihtiyacımız var. 9 bin liraya taşıyoruz. 5 bin lirasını elemana, 2 bin lirasını asansöre veriyoruz. Kim denetliyorsa denetlesin… 2 bin lira bana kalıyor” dedi.

'TAŞIMA 4- 5 BİN LİRAYDI, ŞİMDİ 10- 15 BİN LİRA'

Hatay’ın İskenderun ilçesinde yıkılmayan ancak binaları ağır hasar alan, ailesiyle birlikte çadırda yaşamlarını sürdüren Pınar Semerci de sağlam olan evlerin kiralarının artışından şikâyetçi. Nakliye işlemlerinin ücretlerinden de dert yanan Semerci, “Mesela evi taşıyacağım, ev bulamıyorum. 3- 5 bin liralık evler, 8- 10 bin lira olmuş İskenderun’da. Taşıma 4-5 bin liraydı, şimdi olmuş 10- 15 bin lira” diye konuştu.

'NEYSE DEVLETİN SUNDUĞU RAKAMLAR, ONLARLA TAŞIMA YAPIYORUZ'

İskenderun’daki dükkân üstü beş katlı bir binanın üçüncü katındaki daireden eşyaları tahliye eden nakliyecilerden Operatör Serkan Kılıç, İstanbul’dan yardım amaçlı geldiklerini söyleyerek şöyle konuştu:

“Bir haftadır buradayız. Yoğun talep vardı ama düştü. Şu an için zaten son malzemeleri alıyoruz. Bu az riskli olanlar, ağır hasarlı olanlar değil. 4 kişi çalışıyoruz. 2 kişi yukarıda, 2 kişi aşağıda. Karşı taraf da mağdur, bizim de bir şekilde onların mağduriyetini gidermemiz lazım. Yani başka bir çaremiz yok. Hem onların mağduriyetini gidiyoruz hem de bizim elemanlarımız bir şekilde kazanç sağlıyor; karşılıklı olan bir şey” dedi. Fahiş fiyat iddialarına ilişkin de Kılıç, “Alakası yok. Neyse devletin sunduğu rakamlar, onlarla stabil bir şekilde şu an taşıma yapıyoruz. Başka bir şey değil. Bir saat zaten, bir saatten fazla çalışamıyoruz çünkü riskli, görüyorsunuz. Çevik kuvvet, jandarma, özel harekât bakıyor, ondan sonra.”

'BİZİM DE İŞE İHTİYACIMIZ VAR'

Nakliye firmasının sahibi Dursun Açıkgül de kalacak yer olmadığı için arabalarında kaldıklarını söyledi. “Kendi imkânlarımızla yiyip içiyoruz” diyen Açıkgül, aldıkları riskle ilgili “Değmiyor da yapacak da bir şey yok. Bunların nakliyeciye ihtiyacı var, bizim de işe ihtiyacımız var. Burada eleman bulmakta biraz zorlanıyoruz. Bir de asansör bulmakta zorlanıyoruz. Bir haftada günlük ortalama iki taşıma yapıyoruz. Bazı arkadaşlar depolardan yer tutmuşlar, oraya götürüyoruz. Bazı arkadaşlar da Arsuz’da hasarsız binalar bulmuşlar, katlara götürüyoruz” dedi.

'BU EVİ 9 BİN LİRAYA TAŞIYORUZ AMA BİZE KALAN 2 BİN LİRA'

Nakliye işlemleri ücretlerinin normalden daha fazla olduğu iddialarına da yanıt veren Açıkgül, şunları söyledi:

“Sabit elemanımız olmadığı için piyasadan eleman ayarlıyoruz. Bir tane eleman, bin liraya çalışıyor. Biz İstanbul’dan kendimiz beş kişi geldik ama iki aracımız var. Şu anda 9 bin liraya bu evi taşıyoruz. beş bin lirasını elemana, iki bin lirasını asansöre, iki bin lira da kamyona veriyoruz. Kim denetliyorsa denetlesin… 2 bin lira bana kalıyor.”

'RAMAZAN’A KADAR KALMAYI DÜŞÜNÜYORUZ'

Burada bir süre daha kalacaklarını dile getiren Akgül, “İşler ne zaman böyle teklerse biz bırakır gideriz. 15- 20 gün, belki Ramazan’a kadar burada kalmayı düşünüyoruz. Bugünkü ikinci ev. Bundan sonra yok, olsa da gitmeyiz. Elemanlarımız yoruluyor” diye konuştu. Nakliye taleplerine ilişkin de Açıkgül, “Liste yok. Araçlarımızın yanına geliyor vatandaşlar. Evinin durumunu bize söylüyorlar. ‘Benim değerli malzemem var, ben çıkar alırım, ondan sonrası size ait’ diyor. O şekilde taşıma yapıyoruz. Durumu öğrendik, ağır hasarlı binalara girilmiyor. Hasarsız binalara giriliyor. Hasarlı binalara biz de kendimiz için girmiyoruz. Müşteri bizi zorlasa da yapmıyoruz” dedi. (ANKA)