Depremzedelere 'Enkazlarınızı siz kaldırın, tutanağı doldurup yetkililere teslim edin' denildi

Depremzedelere 'Enkazlarınızı siz kaldırın, tutanağı doldurup yetkililere teslim edin' denildi
Maraş'ta pek çok köye depremlerin üzerinden bir ay geçmesine rağmen yardımlar ulaştırılmadı. Bazı Köylerde evleri yıkılan depremzedelere gönderilen tarihsiz ve imzasız tutanaklarla "enkazlarınızı siz kaldırın" denildi.

Remzi BUDANCİR


MARAŞ - 6 Şubat'taki merkez üssü Maraş'ın Pazarcık ilçesindeki 7,7 ve Elbistan'daki 7,6'lık depremin üzerinden tam bir ay geçti. Adıyaman, Maraş, Hatay, Diyarbakır, Malatya, Antep başta olmak üzere 11 ilde yıkıcı olan depremin etkisi sürüyor. Depremin ardından kentlerdeki yıkıntılar, enkazlar olduğu gibi duruyor. Depremde evlerini, yakınlarını, ailelerini kaybedenlerin mağduriyetleri de devam ediyor.

OVA KÖYLERİ YERLE BİR OLMUŞ DURUMDA

Depremden en çok etkilediği Maraş merkez ve ilçelerinde yaralar hâlâ sarılmış değil. Pazarcık ve Dulkadiroğlu ilçelerine bağlı köylerin neredeyse çoğu yerle bir olmuş durumda. Dulkadiroğlu ilçesine bağlı Çiğli, Pazarcık’a bağlı Ördekdere, Hanobası ve Eğlen köyleri bu köylerden sadece bir kaçı. Sadece bunlar değil, Oruçlar, Yeniova, Karahasanlar, Demrici, Söğütlü, Tenekeli, Kocalar ve Zeynepışağı köylerinde de yıkım yaşandı. Ova kısmında bulunan bu köylerde nerdeyse sağlam yapı kalmamış durumda. Tamamı Alevi köyleri olan bu bölgelere sadece sivil toplum kuruluşları ve gönüllüler yardım ulaştırmaya çalışıyor. Yetkililerden bu köylere hala yardımlar gitmiş değil.

YARDIMA GÖNÜLLER KOŞTU

Dulkadiroğlu ilçesine bağlı Çiğli köyüne hâlâ uğrayan yok. Nüfusunun çoğu yurtdışında olan köye yardımlar sivil toplum kuruluşları ve gönüllüler yardım ulaştırıyor. Fay hattının geçtiği köyün üst tarafında deva yarıklar bulunuyor. Köyde sarsıntı devam ediyor. Depremde 36 kişinin can verdiği köy halkı sahipsiz bırakılmış durumda. Köylülerin anlattığına göre ne gelen var ne de giden. AFAD’dan tutun hiçbir devlet yetkilisinin gitmediğini anlatan köy halkı, “Sadece gönüllüler var. Dayanışma çok ama devlet yok. Ölülerimizi kendimiz enkaz altından çıkardık. Kimse gelmedi. AFAD’ı çağırmamıza rağmen gelmedi. Günlerce enkaz altında kalanlarla konuştuk. Sesler geldi. Üç gün sonra sesler kesildi. Ekipler gelmiş olsaydı çok kişi kurtarılabilirdi. Ama gelmediler” sözleri ile kimsenin yardımlarına gelmediğini dile getirdi.

DEPREMZEDELER İKTİDARA YAKIN KANALLARA TEPKİLİ

Sadece AFAD’a değil, basına da tepkiler vardı. Tepki gösterilen basın ise iktidara yakın yayın organlarıydı. O yayın organlarına yönelik tepkisini dile getirenlerden biri annesini depremde kaybeden Mehmet Şahin’di. İktidara yakın yayın organlarının köye gelip olayları çarpıttığını belirten Şahin yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Köyde ekip, AFAD’dan kimse yoktu. Biz kendimiz yakınlarımızı kurtarmaya çalışıyorduk. Hepimiz akrabayız burada. Biz bir canımızı enkazdan çıkarırken burada yayın yapan bir yandaş kanal ‘Ekipler kurtardı’ şeklinde yayın yaptı. Burada olanlar ‘Ne ekibi, hangi ekip’ diye tepki gösterdi. O kısmı almadılar. Başka bir kanal daha köye gelip röportaj yapmak istiyor. Buradakiler ‘Biz doğruları anlatırız. Bunları yayınlayacaksanız gelin’ diyor. O gelenler hemen geri dönüyor. Köye gelmeden geri dönüyorlar. Açık ve net söylüyorum, buraya kimse el uzatmadı. Burada ne yapıldıysa köy halkı ve gönüller yaptı”

Mehmet Şahin

KÖYLER YIKIK DURUMDA

Sadece Çiğli değil, Maraş ve Pazarcık hattında bulunan tüm köylerde durum aynı. Ördekdere, Hanobası ve Eğlen köylerinde nerdeyse tüm evler yıkılmış durumda. Köylerde yeterli sayıda çadır yok. AFAD ise uğramamış bile. Köylere göze çarpan birkaç konteynır var. Bu konteynerleri depremzedeler ve Almanya’da bulunan aile bireyleri tarafından alınmış. Avrupa’dan, batı illerinden gönderilen bir çok yardım tırlarına el konuldu. Köylerde konuştuğumuz herkes sahipsiz bırakıldıkları konusunda hemfikir.

İMZASIZ VE TARİHSİZ 'ENKAZ KALDIRILDI' TUTANAĞI

Depremin üzerinden bir ay geçmesine rağmen enkazlar hâlâ yerinde duruyor. Hasar tespit çalışması yapılmadığı için kimse enkazları kaldıramıyor. Enkaz kaldırmak için devletten birilerinin geleceği bekleniyordu ama olmadı. Bazı köylere muhtarlar aracılığı ile tarihsiz hazırlanan bir tutanak gönderildi. Enkaz kaldırma işlemi tamamlanmış gibi gösterilen tutanağın gönderildiği köylerden biri Hanobası köyü. Muhtar aracılığı köylülere 'Tutanaktır' üst başlığı ile gönderilen belge imzasız. Köylülere “Enkalarınızı siz kaldırın. Bu tutanağı doldurup yetkililere teslim edin" denmiş.

Köylülere gönderile tutanak

YAPILMAYAN İŞLEMLER YAPILMIŞ GÖSTERİLİYOR

İmzasız tutanakta yer el ifadeler ise oldukça ilginç. Acil yıktırılması gereken binalar için Çevre, Şehirclik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü bilgisinde kaymakamlık oluru alınan ve askı süresi geçen binaların acil yıktırtılması gerekmektedir” ifadesinin yer aldığı tutanakta yıkılacak binaların adres bilgileri boş bırakıldığı görülüyor. Tutanağın gönderildiği depremzedelerin adres bilgileri doldurularak enkaz kaldırma işlemi yapılması istendiği tutanakta yapılmayan ancak yapılmış gibi gösterilen işlemler şöyle sıralandı:

“….askı süresi dolan binada yapılan incelemede ilgili kurumlar tarafından Elektrik, Su, Doğalgaz bağlantılarının kesildiği, ARAD ekiplerince arama kurtarmaların tamamlandığı, emniyet ekiplerince gerekli güvenlik önlemlerinin alındığı ayrıca resmi Emniyet ekip otosunda bulunan megafon yardımı ile bina içerisinde birilerinin kalabileceği göz önünde bulundurularak 3 defa yıkılacak binanın ismi verilerek “binanın yıkımı gerçekleştirilecektir, bina içerisinde bulunan kimse varsa bir an önce tahliye edilsin diye anons edilmiş” olup, ilgili muhtar ve hanede oturan en az bir kişinin hazır olduğu, kontrollü bir şekilde yıkım sorunsuz bir şekilde tamamlanmıştır. Yıkılan binanın enkazında görünür vaziyette herhangi bir kıymetli eşyaya rastlanılmamıştır.”

'ENKAZ KALDIRMA PROSEDÜRÜ TAMAMANMIŞ GÖSTERİLMİŞ'

Bu işlem enkaz sahibi olan yurttaşlardan yapılması istedi. Yapıldı denilen işlemlerin hiç biri yapılmış değil. Belgenin gönderildiği isimlerden biri Hanobası köyünden olan

Fehmi Karabulut

. Söz konusu tutanağın muhtar tarafından kendisine eletildiğini anlatan Karabulut, “Muhtar bunu bana verdi. Yerde olan enkazı kaldırarak bu tutanağı doldurmamı istedi. Ben bir şey anlamadım. Devletin gelip kontrol edeceği, hatta devlet tarafından kaldırılacağını sanmıştım ama öyle olmamış. Devlet yıkılan evimizin enkazını bizim tarafımızdan kaldırılmasını istiyor” dedi.

ENKAZIN MALİYETİ DEPREMZEDEYE YÜKLENİYOR

Evinin yerle bir olduğunu, hiçbir şeyin kalmadığını anlatan Karabulut, “Şimdi bize enkazı kaldırın diyorlar ama nasıl kaldıracağız. Enkazı kaldırmak için iş makinalarını getireceğiz. Bize maliyeti 15-20 bin liradan aşağı değil. Anlaşılan onun maliyetini de bize yüklemek istiyorlar. Size soruyorum normalinde gelip durum tespiti yapıp, o enkazları kaldırıp tutanak tutmaları gerekmez miydi? Yapılması gereken buydu ama yapmayacaklar anlaşılan. Ölü gibi duran enkazı kendimiz kaldıracağız” sözleri ile tepkisini dile getirdi.

DEPREMZEDEYE SAYAÇSIZ ELEKTİRİK VERİLMEDİ

Karabulut’un tepki gösterdiği sadece bu değildi. Kendilerine uygulanan politikalara da tepkiliydi. Yakınları tarafından kendilerine konteynır getirilmişti ve bu konteynırlar elektriksizdi. Günlerce elektriksiz ve susuz kaldıklarını anlatan Karabulut, şunları anlattı:

“Depremden sonra elektriklerimiz yoktu. Hava soğuk dayanmıyorduk. Yakınlarımız bize konteynır ulaştırdı ama elektriği yoktu. Bizde elektrik için AKDEŞ’ı aradık. Elektrik verilmesini istedik. Bize ‘Abonesi olanlara elektrik veririz’ dediler. Evimiz yıkıldı, yerle bir oldu dedik. Bu defa ‘Enkalardaki sayaçlarınızı çıkarırsanız öyle veririz’ dediler. Düşünün o afet anında, canlarımızı kaybetmişiz, cenazelerimiz hala enkaz altında. Bize sayaç olmadan elektrik vermeyiz dediler. Bizde enkazlardan sayaçları çıkardık. Gelip enkazlardan çıkardığımız sayaçlara elektrik verdiler.”

(HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar