Diyarbakır kampüs cezaevlerindeki ‘hak ihlalleri’ tespit edildi

Diyarbakır kampüs cezaevlerindeki ‘hak ihlalleri’ tespit edildi
ÖHD, Diyarbakır Barosu, İHD, TUAY-DER tarafından Diyarbakır kampüs cezaevlerine dair rapor hazırlandı. Raporda, sürgün, işkence, izolasyon, tecrit, çıplak arama, sağlık hakkına erişimin engellenmesi gibi bir çok hak ihlalinin tespit edildiği belirtildi.

DİYARBAKIR -Diyarbakır Barosu, İHD, ÖHD ve TUAY-DER, Diyarbakır Kampüs Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin rapor hazırladı. Farklı cezaevlerinde bulunan mahpusların anlattığı ihlaller biri biriyle örtüşüyor. Mahpuslar çıplak aramalardan geçiriliyor. Buna itiraz edenlere disiplin cezaları veriliyor. Yeni Yaşam ve Evrensel gazeteleri verilmezken, Kürtçe kitaplarda sakıncalı bulunuyor. Mahpusların Meclis TV’yi bile izlemesi engelleniyor.

Cezaevlerinde hak ihlalleri devam ediyor. Kötü muamele, işkence, darp, disiplin cezaları, infazların yakılması, hasta mahpusların sağlık alanında yaşadığı sorunlar ihlallerin başında geliyor. Diyarbakır Barosu, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Diyarbakır Kampüs Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin rapor hazırladı.

Mahpusların ziyaret edilerek hazırlanan raporda cezaevlerinde yaşanan ihlaller yer aldı. Rapor, Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi, Diyarbakır 1, 2, 3, Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz ile 1 ve 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarında yaşanan ihlalleri kapsıyor. Diyarbakır Barosu Adli Yardım Binası’nda düzenlenen basın toplantısında rapor açıklandı.

DİYARBAKIR KADIN KAPALI CEZAEVİ

Raporda yer alan tespitleri Diyarbakır Barosu İnsan Hakları Merkezi Cezaevi İzleme Komisyonu Başkanı Adile Salman okudu. Raporda öne çıkan ihlaller şunlar:

  • İstihbarattan gelen kişilerle görüşmeyi kabul etmediklerini idareye bildiren mahpuslara ‘avukatınız geldi’ şeklinde yanıltıcı bilgi verilerek zorla görüşme dayatılıyor.
  • Koğuşlarda yapılan genel aramalarda insan onuruyla bağdaşmayacak muamelelere maruz kalınıyor. Eşyalar özensizce aranıp dağıtılıyor, bu sebeple birçok eşya zarar görüyor. Kantinde satın alınan eşyalar bile gerekçe gösterilmeksizin keyfi olarak toplatılıyor. (örneğin kantinden alınan sarı ipler),
  • Cezaevi İdaresinin iki yıl önce verilen bir disiplin soruşturmasını gerekçe göstermesi sebebiyle koğuşlar arası sosyal faaliyetler engelleniyor. Kurslar açılmıyor, spor ve sohbet imkanları hiçbir biçimde mahpuslara kullandırılmıyor.

BANYOLARI GÖREN KAMERALAR YERLEŞTİRİLDİ

  • Koğuşların üst katları (yatak kısmı) ve tuvalet-banyoları görür şekilde gün boyu açık olacak şekilde kameralar yerleştirilerek özel hayatın gizliliği ihlal ediliyor.
  • Tutuklandıktan sonra cezaevi kabul birimine getirilen çok sayıda mahpusa çıplak arama dayatılıyor. İtiraz edenler darp edilip disiplin cezası veriliyor.
  • Cezaevinde yeterli doktor ve sağlık personeli bulundurulmuyor. Kurum revirindeki doktorlar sık sık değişmesi sebebiyle mahpusların tedavi sürecinde aksamalara sebebiyet veriliyor. Hastane sevkleri geç yapılıyor. Jandarma birimleri tarafından tedavi için hastaneye götürülen mahpuslara çift kelepçe uygulanıyor. Mahpusların sığamayacağı darlıkta olan tekli ring aracı ile sevklerinin yapıldığı, hastanelerde ve revirde kelepçeli muayene yapılıyor. Mahpuslar, sevk esnasında tacize varan aramalara maruz kalıyor. İtiraz etmeleri sebebiyle de mahpuslara disiplin cezası veriliyor.
  • İki ayda bir olmak üzere belirtilen ayların sadece ilk haftasında kitaplar kabul ediliyor. Kitap kotası 10 kitap olarak sınırlandırıldı. Okunan kitapların başka koğuşa gönderilmesine izin verilmedi. İç postanın ücretsiz olmasına dair yapılan itirazlar mahkeme tarafından kabul edilmesine rağmen ücret alınıyor.
  • Sadece belli gazetelere izin veriliyor. Yeni Yaşam ve Evrensel gibi gazetelere erişim engelleniyor. Talep edilen gazete ve dergilerin yasal olmasına rağmen cezaevi idaresi tarafından verilmiyor.

KOŞULLU SALIVERİLME HAKLARINDAN MAHRUM BIRAKILIYOR

  • İdare ve Gözlem kurullarının mahpusların koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik haklarından yararlanıp yararlanmayacaklarına yönelik iyi halli olup olmadıkları kararı verirken soyut ve subjektif yorumlarda bulunuyor. Politik temelli yargılamalar neticesinde kesinleşen hapis cezası bulunan mahpuslar açısından pişman olduklarına dair beyan isteniliyor. Bu sebeple birçok mahpus, denetimli serbestlik ve koşullu salıverilme haklarından mahrum bırakıldı.

ŞALVAR YASAKLI KIYAFET

  • Şalvar cezaevinde yasaklı kıyafet olarak belirlendi.
  • Eskiden 2 ayda 1 verilen temizlik malzemelerinin kuruma gelmesine rağmen uzun bir süredir mahpuslara dağıtılmıyor.
  • Ziyarete gelen ailelerin arama sırasında keyfiyete varacak şekilde zorluklar çıkarıldığını, bu sebeple aynı anda görüşe gelemediklerini, kimisinin görüş bitimine az bir süre kala girebildiği belirtilmiştir. Görüşçülerin kıyafetlerine renk kısıtlamasının getirildiğini aktaran mahpuslar, 4 aylık bebeğin bir daha yeşil renk tişört ile getirilmesi halinde görüşüne izin verilmeyeceği uyarısı aldıklarını aktardılar.

AĞIR HASTA MAHPUSLAR

  • Ağır hasta mahpuslar, hastalıkları sebebiyle yaşamlarını tek başlarına idame edememelerine rağmen Adli Tıp Kurumu’nca hazırlanan raporlar gerekçe gösterilerek tahliye edilmediği ifade edilmiştir. Şefika Kandar isimli 63 yaşındaki mahpusun ayaklarında platin olduğu, alzhemer hastalığının olduğu, merdivenleri dahi tek başına çıkamadığı belirtilmiştir. Sağlık durumları kötüleşmesine rağmen infazlarının ertelenmediğini ve cezaevinde sağlığa erişim hakkı başta olmak üzere uygun koşullar yaratılmadığını ifade etmişlerdir.

DİYARBAKIR 1 NOLU YÜKSEK GÜVENLİKLİ KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU

Ziyaret edilen cezaevlerinde mahpusların yaşadığı sorunlar neredeyse benzer. Tüm cezaevlerinde sistematik benzer ihlaller yapıldığı görülüyor. Görüşülen mahpusların anlattıkları bir biri ile örtüşüyor. Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan mahpusların aktardığı ihlallerden öne çıkan başlıklar şunlar:

  • Mahpusların hobi, etkinlik ve spor gibi hakları keyfi ve hukuka aykırı gerekçelerle engelleniyor.
  • Kurum tarafından sadece belli gazetelere izin veriliyor. Yeni Yaşam ve Evrensel gibi gazetelere izin verilmiyor.
  • Mahpusların yazmış oldukları mektuplar gönderilmiyor. Mektuplara “sakıncalı” olduğu gerekçesiyle el konuluyor.
  • Odalarda yapılan aramalarda defterlere el konuluyor. 21 Mart (Newroz Bayramı) dolayısıyla yapılan aramalarda da yine defterde sadece Kürtçe şarkılar yer aldığı için el konuldu. Bu sebeple mahpuslara hücre cezası şeklinde disiplin cezaları verildi.
  • Mahpuslardan Ö.A’ın aile görüşü yaptığı esnada görüş süreleri bitmemesine rağmen personellerce görüşün bitirilmek istendiği, buna karşılık mahpusun bu konuya ilişkin personellere “sizi şikayet edeceğim” şeklinde cevap verdiği, personellerin de mahpus hakkında tutanak tutarak personele uygunsuz söz ve davranışta bulunma gerekçesiyle disiplin soruşturması başlattığı ve akabinde mahpus hakkında 2 aylık kültürel ve sohbet yasağı cezası verildi.

DİYARBAKIR 2 NOLU YÜKSEK GÜVENLİKLİ KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU

  • Mahpusların kitaplara erişimi zorlaştırıldı
  • Oda değişim talepleri dikkate alınmıyor. Mahpuslar İdari gözlem kuruluna yaptığı talepler gerekçesiz bir şekilde reddediliyor.
  • Cezaevinde yeterli doktor ve sağlık personeli bulundurulmuyor. Kurum revirindeki doktorların sık sık değişmesi sebebiyle mahpusların tedavi sürecinde aksamalara sebebiyet veriliyor. Hastane sevkleri geç yapılıyor. Jandarma birimleri tarafından tedavi için hastaneye götürülen mahpuslara çift kelepçe uygulanıyor.
  • Mahpusların sığamayacağı darlıkta olan tekli ring aracı ile sevkler yapılıyor. Hastanelerde ve revirde kelepçeli muayene yapılıyor. Mahpuslar sevk esnasında tacize varan aramalara maruz kalıyor. İtiraz etmeleri sebebiyle de disiplin cezası alıyor.

İLAÇLAR GEÇ VERİLİYOR

  • Hastane sevklerinin geç yapıldığını ve revir taleplerinin uzun süre cevapsız kaldığını aktaran mahpuslar, 10 gündür implantı düşen bir hasta mahpusun sevkinin yapılmadığını bu sebeple de hiçbir şekilde yemek yiyemediğini, B.E. isimli mahpusun bir kas gevşetici için 40 gün boyunca revire çıkarılmadığını, B.T. ve İ.K. isimli epilepsi hastası mahpusların tedavilerinin bu sebeple aksatıldığını, Ö.Ç isimli mahpusun her gün kullanması gereken ilaçların 10 gün boyunca verilmediğini aktardı.
  • Hastaneye sevklerinin genellikle görüş gününe denk getirildiğini belirten mahpuslar, aileleri ile görüş yapma veya hastaneye gitme tercihi arasında bırakıldıklarını anlattı.

MÜDÜRDEN TEHDİT

  • Odalarda yapılan aramaların ayda 3-5 defaya çıkarıldı. Aramalara cezaevi müdürünün de dahil olduğunu, aramalar esnasında müdürün önceki uygulamaları kabul etmediğini ve İ.K.M’lere “siz bunlara yüz vermişsiniz” dediğini, yapılan aramalarda kantinden alınan ekmek kovası, temizlik malzemelerinin konulduğu kap ve plastik ayakkabılık gibi eşyalara el konuluyor.
  • Cezaevi idaresinin belirlediği kanallar dışında talep edilen kanalların izlenmesine izin verilmiyor. Meclis Tv dahi koğuşlarda izletilmiyor.
  • Kantin fiyatları fahiş. Çoğunlukla istenilen malzemeler ya bulunmuyor ya da fahiş fiyata satıldığı için alınamıyor. Belirlenen stoklara göre siparişlerin alınıyor. Anlaşmalı firmaların dışında başka çeşit ürün getirilmiyor. Kalemin dahi tek çeşidi satılıyor.

PKK VE IŞİD’DEN TUTUKLU OLANLAR AYNI ANDA GÖRÜŞE ÇIKARTILIYOR

  • 2 hafta öncesine kadar açık ve kapalı görüşlere, suç tiplerine göre tarih ve zamanların belirlenmesi gerekirken, PKK ve IŞİD üyesi olma suçundan kesinleşmiş hapis cezası bulunan mahpuslar birlikte çıkarılıyor. Mahpuslar, 2 ay boyunca mahpusların ve ailelerinin provokasyona açık bir şekilde bir araya getirildiklerini aktardı.
  • Görüş günlerinde X-Ray cihazının duyarlılığı artırılıyor. Aileler tacize varacak şekilde ince aramaya maruz kalıyor. Pantolonların çıkarılıp idare tarafından verilen eşofmanla geçişlerine izin veriliyor. Protezi olan görüşçülerin rapor sunmalarına rağmen zorluklarla karşılaşıyor.

DİYARBAKIR 1 NOLU T TİPİ KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU

  • Kantin fiyatlarının fahiş olduğu, çoğunluklu istedikleri malzemeleri bulamadıklarını ya da fahiş fiyata satıldığı için alamadıklarını anlattı. Süreli yayınlara ulaşım noktasında sorun yaşanıyor. Yeni Yaşam ve Evrensel gazeteleri verilmiyor.

'ARARAT' İSMİ SAKINCALI BULUNDU, KÜRTÇE ENGELLENDİ

  • Mahpuslar, Kürtçe kitap ve dergilerin kendisine verilmediğini, yasaklı olmamasına rağmen keyfi bir şekilde (örneğin Ararat’ın Sesi) kitap isimlerinin sakıncalı bulunup kendilerine verilmediğini, bu durumun kitaplara erişimi zorlaştırdığını belirtilmişlerdir.
  • Mahpusların kantinden almış oldukları klimalara idare tarafından el konulup, talep edilmesine rağmen kendilerine verilmiyor.

DİYARBAKIR 2 NOLU T TİPİ KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU

  • Tutuklandıktan sonra cezaevinin kabul birimine getirilen çok sayıda mahpus çıplak aramaya zorlandı. İtiraz edip karşı çıkanlar darp edilip disiplin cezası aldıklarını aktardı.
  • Koğuşlarda 16 ranza yer almasına rağmen 30’a yakın kişinin tutulduğunu, bu sebeple bir kısım mahpusun yerde yattığı bir kısım mahpusun da ranzada yatan mahpuslarla dönüşümlü olarak uyuduğunu anlattı.

HALK TV İZLETİLMİYOR

  • Cezaevi idaresinin belirlediği kanallar dışında talep edilen kanalların izlenmesine izin verilmediği, Halk TV isimli haber kanalının koğuşlarda izletilmediğini bu durumun haberleşme özgürlüğünün ihlali olduğu anlattı.
  • İsmini paylaşmak istemeyen kalp ve tansiyon hastası bir mahpus, 2 çocuğunun kampüs cezaevinde olmasına ve koşulların izin vermesine rağmen çocuklarıyla aynı koğuşta kalma talebinin gerekçesiz bir şekilde reddedildiği belirtilmiştir.

DİYARBAKIR 3 NOLU T TİPİ KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU

Diğer cezaevlerinde olduğu gibi Diyarbakır 3 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan mahpuslarda doktor sıkıntısı, revire geç çıkarılma, jandarmanın çift kelepçe uygulaması, kantinlerdeki fahiş fiyatlar, sevk sırasında tacize varan uygulamalar, süreli yayın engellenmesi sorunlarının yaşandığını aktardı. (ARTI GERÇEK)

Öne Çıkanlar