Diyarbakır saldırısında hayatını kaybedenler anıldı
Diyarbakır'da 5 Haziran 2015 günü HDP’nin seçim mitingine dönük bombalı saldırıda hayatını kaybedenler anıldı.
ARTI GERÇEK - Diyarbakır’da 5 Haziran 2015’te HDP’nin seçim mitingine dönük bombalı saldırının üzerinden iki yıl geçti. Beş kişinin yaşamını yitirdiği yüzlerce kişinin yaralandığı patlamanın yaşandığı İstasyon Meydanı’ndaki trafo önünde bugün anma gerçekleştirildi.
5 Haziran 2015 günü Diyarbakır’da HDP final mitinginde Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş’ın sahneye çıkacağı anda bombalı saldırı olmuştu. Saat 17.55’teki patlamada 5 kişi yaşamını yitirmiş 400’ü aşkın kişi yaralanmıştı. Patlamanın ardından polis alana gaz bombası atmış, alandan çıkanlara da TOMA ile tazyikli su sıkmıştı. Yaralıları halk hastaneye yetiştirmişti. Katliamın ikinci yılında HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca, HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, HDP Diyarbakır Milletvekili Ziya Pir ve çok sayıda insan patlamanın yaşandığı trafo önünde toplanıp, katliamın yaşandığı yere kırmızı karanfiller bıraktı.
Katliamın yaşandığı yerde konuşma yapan HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım şunları söyledi: "5 Haziran 2015 bizim açımızdan asla sıradan bir gün değildir. Sadece belli sayıdaki canımızı yüreğimize gömdüğümüz onlarca canımızın belli uzuvlarını kaybettiği sıradan bir patlama da değildir. 5 Haziran günü bu ülkenin belki de yüz yıllık meselesinin tam bir çözüm kapısının aralandığı, çözüm iradesinin kendisini bütün Türkiye kamuoyuna dayattığı bir sürece fren bastırma, o kapıyı zorbalık yöntemleriyle kapatma günüdür. Türkiye de siyasi iktidar ve devlet aklı, o saldırıyı aydınlatmadığı için, arka planını ortaya çıkarmadığı için, iki gün önce neden Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü tarafından bir otel odasından alınıp tekrar bırakılmasına mantıklı bir gerekçe üretemediği için ve bütün bu saldırıların bağlantılarını ortaya koymaktan imtina ettiği için, tam 5 Haziran 2015'den 45 gün sonra 20 Temmuz 2015 günü Suruç'da 33 canımızı yine aynı barbar ordusunun, o barbarlık zihniyetinin saldırısına kurban verdik. Türkiye'deki yargı ve kolluk siyasi iktidarın baskısından kurtulamadığı için, siyasi iktidar da bu olayları aydınlatamadığı için bütün dünyaya dair IŞİD'le olan görüntüdeki mücadelesine hiç kimseyi inandırtamamaktadır.
"BUGÜNE KADAR HANGİ SORUŞTURMAYI YÜRÜTTÜNÜZ?"
Eğer bu olayları aydınlatmış olsaydı, dünya Türkiye'nin IŞİD ile olan mücadelesine biraz olsun samimiyet biçerdi, biraz olsun inanırdı. Basın emekçileri ve medya kuruluşları aracalığı ile soruyorum, Diyarbakır patlamasıyla ilgili olarak bugüne kadar hangi soruşturmayı yürüttünüz? Orhan Gönder'in arka bağlantılarını nerede buldunuz? Devlet içerisinde bu işte ihmali olan, devlet içerisinde bu işle bağlantısı olan kaç kişiyi ortaya çıkardınız? Yoksa Orhan Gönder'in bir bomba düzeneği hazırladığını, tek başına buraya getirdiğini, hiçbir bağlantısının olmadığını, onu buraya koyduğunu, koruyanının kollayanının olmadığını inanmamızı istiyorsanız, sizin bu iddianıza kargalar güler."