Diyarbakır'da 1 Eylül Barış Günü mitingi: 'Onurlu barış inşa olana kadar mücadeleye devam edeceğiz'
Rojhat ABİ
DİYARBAKIR - 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle bugün Diyarbakır'da düzenlenen miting Ofis semtinde bulunan AZC Plaza önünden başladı. Mitinge kentteki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, birçok siyasi parti temsilcisi, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Demokratik Toplum (DTK) Genel Başkanı Berdan Öztürk, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekilleri, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Doğan Hatun, ile birçok belediye eşbaşkanı ve yurttaşın katılımı ile başladı.
'TECRİDE KARŞI ÖZGÜRLÜĞÜ HAYKIRALIM'
'Savaşa ve işgale karşı barışı, tecride karşı özgürlüğü haykıralım' sloganıyla düzenlenen miting için katılımcılar AZC Plaza önünden Şeyh Said Meydanı’na yürüdü.
Yürüyüşçüler sık sık 'Jin Jiyan Azadi (Kadın, Yaşam, Özgürlük), Aşitî dixwazin (Barış İstiyoruz), bimre koletî, bijî azadî ( kahrolsun kölelik yaşasın özgürlük) sloganları atarak zılgıt ve alkışlarla Şeyh Sait Meydanı'da ulaştı.
'SEFALETİN SORUMLUSU SAVAŞ POLİTİKALARIDIR'
İlk konuşmayı KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak yaptı. Koçak, "Bugün buradan bir daha seslenelim. Gençler, emekçiler, kadınlar bütün halklar barış istiyor. Bugün yaşadığımız sefalet varsa, emekçiler yoksulluk sınırı altında, işçiler açlık sınırı altında yaşıyorsa bunun sorumlusu savaş ve rant politikalarından kaynaklı bu iktidardır. Değişmesi gereken de bu iktidardır. Bijî aşitî" dedi.
ÖZGÜRLÜK ORTAK MÜCADELE İLE MÜMKÜN
Sonra söz alan ESP Eş Genel Başkanı Beycan Taşkıran, şunları dedi: "Kadınların her gün katledildiği koşullarda erken egemen sınıfın koşulları altında konuşuyoruz. Sermayenin işçi sınıfıma karşı savaş ilan ettiği kapitalizm ve emperyalizm koşulları altında barışı konuşuyoruz. Biz inanıyoruz ve biliyoruz ki özgürlüğü ezilenlerin mücadele birliği ve mücadelesi getirebilir. Özgürlük olmadan barış denemez. Köleliği kabul etmedik. Buradan Şeyh Sait meydanından işçi sınıfına sesleniyoruz. Başka bir ulusu ezen özgür olamaz. Ortak mücadeleye çağırıyoruz. Serkeftin. Biz kazanacağız."
GAZETECİLERİN GERÇEKLERİ YAZDIĞI İÇİN KATLEDİLİYOR
Son olarak söz alan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ise sözlerine Türkiye'nin saldırılarında katledilen iki Kürt kadın gazeteciyi anarak başladı. Uçar, "Kürt gazeteciler gerçeklerin nasıl yazıldığını gösterdi. Ardılları o kadar çok ki öldürerek bitiremeyeceksiniz. Bütün arkadaşlarımız dünyanın neresinde olursa olsunlar gerçeğin izinde mücadele ettiler. Hiçbir yalanınız, operasyonunuz, saldırınız bu hakikati değiştiremedi değiştiremeyecek. Gazetecilerin öldürülmesi bir savaş suçudur. Türkiye savaş suçu işliyor" dedi.
'BARIŞIN ADRESİ İMRALIDIR'
Uçar, PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekerek barış için İmralı'yı işaret etti: "Barışın adresi İmralı'dır, sayın Öcalan'dır. Kürt halkı susmadı. Kürt halkı durmadı. Bütün zulme rağmen ‘barış’ dedi. Hiçbir kuvvet bunu durduramaz. Kürt halkının kendi coğrafyasında barış yürüyüşüne izin vermeyenlere cevap olacağız. Kürt halkının tırnağı olamayanlar bizi korkutamazsınız. Kürt kadınları, Kürt gençleri, Kürt halkı ayakta. Şark İslahat Planı’ndan başka elinizde bir şey yok. Sadece savaş politikası var. Siz siyaset yapmıyorsunuz. Sadece ölüm, savaş üzerine ekonomiyi kurmaya çalışan yalnız kalmış bir iktidarısınız. Kürt halkının diline tahammül edemeyen bize laf söyleyemez. Pêşi peya (önce yaya) yazısına tahammül edemediler. Anadilimizle, kültürümüze savaşıyorlar.
'25 YILDIR TECRİT UYGULUYORSUNUZ'
Savaş politikalarından dolayı insanlar intihar ediyor. Bundan sonra yok böyle bir siyaset. 25 yıldır İmralı’da tecrit uyguluyorsunuz. Türkiye’nin fotoğrafına bakmak isteyen İmralı’ya baksın. Hukuksuzluk orda. İmralı’da istenen onurlu bir barış. Sayın Öcalan onurlu barışı inşa etmek için cesaretli siyasiler arıyor. Burada Kürt halkının değerlerinden bahsediyoruz. İktidar terör kavramıyla toplumu susturmaya çalışıyor. Susmadık susmayacağız. Her birimiz onurlu barış inşa olana kadar mücadeleye devam edeceğiz."
