Diyarbakır’da yıkımı tedbiren durdurma kararı ‘sehven’ verilmiş

Diyarbakır’da yıkımı tedbiren durdurma kararı ‘sehven’ verilmiş
Diyarbakır Barosu’nun hasarlı binalarda yıkımı tedbiren durdurma talebi önce kabul edildi, daha sonra “yıkım durdurma kararının sehven verildiği” belirtilerek, iptal edildi.

Artı Gerçek - Maraş merkezli iki büyük deprem 11 ilde yıkıma neden oldu. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün tespit ettiği acil yıkılacak ve hasarlı binalara ilişkin delil tespit ve yıkımların durdurulmasına yönelik taleplerinin kabul edilmesinin ardından Diyarbakır Barosu'ndan yeni açıklama geldi.

Kararı duyuran Baro, yaptıkları başka bir açıklama ile kararın ‘sehven’ verildiğini açıkladı. Baro'nun yaptığı açıklamada, "UYAP sisteminde “yıkımı durdurma kararının sehven verildiği, bu konuda görevli ve yetkili mahkeme olmadıkları gerekçesiyle yıkımı durdurma kararından rücu edilmiştir” şeklinde yeni bir karar verildiğini öğrenmiş bulunmaktayız" ifadeleri kullanıldı.

Baro açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Bugün, Diyarbakır 1. Sulh Hukuk Mahkemesi mesai saati içerisinde Diyarbakır’da deprem nedeniyle hasarlı yapılarda delil tespiti amacıyla yapıların yıkımını tedbiren durdurma kararı vermiş ve söz konusu karar Baromuz tarafından kamuoyuyla paylaşılmıştır. Ancak mesai saati bittikten sonra UYAP sisteminde “yıkımı durdurma kararının sehven verildiği, bu konuda görevli ve yetkili mahkeme olmadıkları gerekçesiyle yıkımı durdurma kararından rücu edilmiştir” şeklinde yeni bir karar verildiğini öğrenmiş bulunmaktayız.

Öncelikle delil tespitinin yapılabilmesi için yapıların yıkımının tedbiren tespitler bitinceye kadar durdurulması kararında görev ve yetki konusunda hukuki bir tereddüt bulunmamaktadır. Aksi durum yani yıkım işleminin devamı delil tespit talebini konusuz bırakacaktır. Bizleri asıl kaygılandıran kararın hukuki değerlendirmesinden ziyade, kararın kamuoyunda ve basın yayın organlarında işlenmesinden sonra mahkemenin mesai saatleri dışında kararından rücu etmiş olmasıdır. Bu durumu; yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı açısından kaygı verici buluyor, kararı ve değerlendirmeyi kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz.” (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar