Diyarbakır'daki 'kobay' iddiaları: Süleyman Soylu'nun kuzeni şirketin yönetimindeydi

Diyarbakır'daki 'kobay' iddiaları: Süleyman Soylu'nun kuzeni şirketin yönetimindeydi
Diyarbakır'da Covid-19 hastalarını kobay olarak kullandığı öne sürülen Türk Işını cihazının sahibi şirket daha önce vurgun iddialarıyla gündeme gelmişti. Şirketin yönetim kurulunda Süleyman Soylu'nun kuzeni Mehmet Soylu vardı.

Artı Gerçek - Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kuzeni Mehmet Soylu'nun yönetim kurulunda görev yaptığı ve daha önce 'vurgun' ve usulsüzlük iddialarıyla gündeme gelen D Global/Invamed adlı firma, bu kez hastaları kobay olarak kullanmakla suçlandı.

Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cenap Ekinci, Haziran 2020'de, Diyabakır’a özel uçakla gelen bir ekibin, Covid-19 virüsünü kanda ilaçsız tedavi edebilen bir cihazı Sağlık Bakanlığı’na tanıtarak satmak istediğini ancak reddedildiğini belirtti.

Ekinci'nin anlattıklarına göre, ekibin başındaki M.S. (Mehmet Soylu) cihazın denenmesi ve raporlanmasında ısrar ediyordu. Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi başhekimi, Türk Işın Tedavisi Yöntemi'nin (TurkishBeam) kendi hastaları üzerinde denenmesini kabul etti. Üç gün boyunca hastalara ve yakınlarına bilgi verilmeden deneyler yapıldı. Bakanlık onaylamadığı için cihaz satın alınmazken, bu tedavi yöntemiyle tedavi edilen bazı hastalar öldü.

Prof. Ekinci, "Beş ile 10 arasında hastaya uygulandığını net olarak biliyorum. Hastaların diğer tedavileri kesildi ve alet denendi. Bunlardan ölenler oldu" dedi.

DİYARBAKIR İL SAĞLIK MÜDÜRÜ TEKİN DUYURMUŞTU

Diyarbakır'daki Türk Işını uygulaması, 26 Haziran'da Anadolu Ajansı tarafından haberleştirilmişti. Haberde, şu bilgiler yer almıştı:

Diyarbakır İl Sağlık Müdürü Cihan Tekin, Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Erkan Baysal ve Gazi Üniversitesi Kalp Damar Cerrahı Prof. Dr. Hikmet Selçuk Gedik ile düzenlediği basın toplantısında Türk Işın Tedavisi Yönteminin Prof. Dr. Gedik koordinasyonunda yeni koronavirüs (Kovid-19) tanısıyla yatan 46 yaşında erkek hastaya uygulandığını söyledi.

Bir hasta üzerinde uygulama fırsatı bulduklarını bildiren Tekin, şöyle konuştu:

"Türk ışını tedavisi projesini ilk defa Diyarbakır'da bir hasta üzerinde uyguladık. Koronavirüs ile ilgili enfekte olmuş bir vatandaşımızın tedavi sürecini burada gerçekleştirdik. Hepinizin malumu korona tedavisinde birçok farklı ve başarılı özellikle Türkiye'de Sağlık Bakanlığı ve Türk hekimleri tarafından uygulanan bir çok farklı yöntem vardı ancak bugün burada hocamızın gerçekleştirmiş olduğu yöntem dünyada bir ilk olma özelliğini taşımakta."

Diyarbakır Tabip Odası'nın derhal adli ve idari soruşturma başlatılmasını istediği iddialarla ilgili Diyarbakır Barosu da suç duyurusunda bulunurken, TurkishBeam denen cihazın sahibi şirket hakkında geçmişte ortaya atılan iddialar da yeniden gündeme geldi.

RD Global-Invamed'in yönetim kurulu başkanlığını Raşit Dinç yapıyor. Web sitesinde firmanın adresi olarak ABD veriliyor ve Sağlık Bakanlığı’nın araştırma onayını verdiği öne sürülüyor.

'15 LİRALIK ÜRÜNÜ 1000 LİRAYA SATTI'

Firmanın yönetim kurulunda bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kuzeni Mehmet Soylu’nun 15 liralık ürünü SGK’ya bin liraya sattığı öne sürülmüş ve konu Meclis'e de taşınmıştı. RD Global/Invamed firmasının hastanelere milyonlarca liralık malzeme sattığının ortaya çıkmasının ardından Mehmet Soylu, Mayıs 2021'de şirketten istifa etmişti.

Vurgun iddiasını Meclis’e taşıyan CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, RD Global Invamed için, “Bugüne kadar bu şekilde çok sayıda şüpheli işlere imza atıldığı iddia ediliyor” demişti.

CHP’li Emir, Soylu ile ilgili iddiaları SGK kayıtlarına dayandırarak soru önergesi hazırlamış ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in yanıtlamasını istemişti.

Emir soru önergesinde şöyle demişti:

"RD Global/İnvamed firması, Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kodu tanımına uygun olmayan ürünler veriyor ve bu yolla haksız kazanç elde ediyor. Bu ürünlerden biri de KV1381 SUT kodu ile eşleşmesi yapılan vasküler kateter giriş kiti. ÜTS üzerinden baktığımızda piyasa değeri yaklaşık 15 TL olan bir ürünün yer aldığını görüyoruz. Oysa, aynı kodun Sağlık Uygulama Tebliği’ndeki (SUT) karşılığında kalp-damar cerrahisinde vasküler bozuklukların tedavisinde kullanılan valvülotom kataterin yer aldığını görüyoruz. Bu ürün için firmaya ödenen miktar ise adet başına bin TL. Yani SGK kayıtlarına göre firma SGK’ya 15 TL’lik ürün veriyor, karşılığında bin TL alıyor. Bu eşleştirme 3 Nisan’dan bu yana bu şekilde. Firmanın bugüne kadar bu şekilde çok sayıda şüpheli işlere imza attığı iddia ediliyor.”

'TURKISHBEAM KAYDINDA DA USULSÜZLÜK'

Firmayla ilgili son bir buçuk yılda SGK’ya 50’nin üzerinde dilekçe yazıldığını belirten Emir, "Benzer şekilde TİTCK’ya da son bir ayda 100’ün üzerinde şikayet dilekçesi gittiğini, şikayetler üzerine ise firmanın uyarılarak usulsüz kayıtların birlikte düzeltildiğini ancak cezai işlem uygulanmadığını da biliyoruz" demişti.

Emir şunları kaydetmişti:

"Firmanın sahibi Raşit Dinç, TurkishBeam Seçici- Sensitiv UVC ve Lazer Tedavisi ile COVID-19 hastalarını tedavi edeceklerini ve denemelere başladıklarını ifade etmişti. Ancak yine SGK kayıtlarından elde ettiğimiz bilgi ve belgelere göre bu ürünün kaydında da usulsüzlük yapıldığını görüyoruz. SGK kayıtlarında GMDN kodu 58076 olan ürünün aslında intravasküler ultraviyole kan iridyatörü olduğu ve branş kodunun ise 17 Mayıs 2018 tarihinde ÜTS kaydı yapılan ve varis tedavisinde zaten kullanılmakta olan bir lazer terapi sistemi olduğu açıkça görülüyor. Oysa, 3 Nisan 2021 tarihinde yapılan SUT kodu eşleşmesinde sahte kullanma kılavuzu kullanılarak CE belgesi dahi olmaksızın ürünün kapsamı genişletilmiş ve alan tanımı dışına çıkılmış. Bir firmanın şikayeti üzerine bu durumun ortaya çıkması üzerine 29 Haziran 2021 tarihinde ürünün ÜTS kaydı silindi.”

'FİRMANIN CEO'SU AKP'Lİ BÖLÜKBAŞI'

Emir söz konusu şirketin AKP’lilerle ilişkilerine de dikkat çekti: “Bu firmaya baktığımızda da yine bir AKP’li görüyoruz. Firmanın CEO’su AKP Genel Sekreter Yardımcısı Yasin Bölükbaşı. Firmanın Hindistan’da üretilen ve Hint menşeli olduğu için aslında Türkiye’de tercih edilmeyen ürünleri, İran’da paketlettirdiği ve bu ilaçların İran menşeli ilaçlarmış gibi Türkiye’ye getirilmesini sağladığı iddia ediliyor. Tüm bu usulsüzlüklere SGK’da, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında hangi yetkililer göz yumuyor? Bu iddiaların ivedilikle araştırılması gerekiyor.” (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar