Diyarbakır'dan Rojava için dayanışma çağrısı: 'Kürt halkı saldırılara sessiz kalmayacak'
Rojhat ABİ
DİYARBAKIR - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır'da Suriye'de cihatçı Heyet Tahrir el Şam'ın (HTŞ) hükümet güçlerine, Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu'nun (SMO) da Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) başlattığı saldırıları protesto etti. Rojava Parkı'nda düzenlenen açıklamaya DEM Parti Diyarbakır Milletvekilleri Halide Türkoğlu ile Adalet Kaya, DEM Parti Diyarbakır İl Eşbaşkanları Gülşen Özer ile Abbas Şahin DBP Diyarbakır İl Eşbaşkanları Sultan Yaray ile Şirin Gürbüz, ilçe belediye eşbaşkanları ile Diyarbakırlılar katıldı.
'SAVAŞA HAYIR BARIŞ HEMEN ŞİMDİ'
Açıklama öncesi polis ablukasına alınan yurttaşlar, 'Savaşlara işgallere hayır, barış hemen şimdi' yazılı pankart taşırken 'savaşa hayır barış hemen şimdi', 'em şer naxwazin, aşitîyê dixwazin' (savaş değil, barış istiyoruz) sloganları attı.
'İKTİDARIN ORTADOĞU POLİTİKASI BÖLGEYİ İSTİKRARSIZLIĞA SÜRÜKLÜYOR'
Basın açıklamasını okuyan DEM Parti Diyarbakır İl Eşbaşkanı Abbas Şahin, "Ortadoğu’daki çatışmaların Suriye’ye sıçramasıyla birlikte Şehba, Tel Rıfat ve Halep’te halklar ciddi bir tehdit altındadır. IŞİD’in yöntemlerini sürdüren silahlı gruplar, Kürtler, Araplar, Süryaniler ve Suriye’deki bütün halklara karşı katliam ve insanlığa karşı suçlar işlemektedir. Bu saldırılar, özellikle Tel Rıfat gibi Türkiye destekli grupların işgalinden kaçan on binlerce insanın sığındığı bölgeleri hedef alarak yeni felaketlere yol açmaktadır. İktidarın desteklediği bu saldırılar, Kürt halkının kazanımlarını ve halkların birlikte barış içinde yaşama iradesini yok etmeyi amaçlamaktadır. AKP-MHP iktidarının Ortadoğu politikası, bölgede kaosu ve istikrarsızlığı derinleştirirken, sınır ötesindeki Kürt halkına yönelik saldırılarla Türkiye içinde barışın sağlanamayacağı açıktır" dedi.
'HALKLARIN DEMOKRATİK GELECEĞİ TEHLİKEYE ATILIYOR'
Savaşın başta Kürtler, Araplar, Süryaniler ve Nusayriler olmak üzere tüm halkları ve inanç gruplarını soykırım riskiyle karşı karşıya bıraktığına dikkat çeken Şahin, "Küresel ve bölgesel güçler, çıkar hesapları uğruna halkların demokratik geleceğini tehlikeye atmaktadır. Bu saldırılar, sadece Ortadoğu’da değil, dünya genelinde insanlık değerlerini tehdit etmektedir. IŞİD’e karşı mücadeleyle Kuzey ve Doğu Suriye’de kadın özgürlükçü bir yaşam inşa ederek dünya kadın mücadelesine ilham olan kadınların kazanımları, bugün Türkiye destekli SMO ve HTŞ çetelerinin saldırılarıyla bertaraf edilmek istenmektedir. Kadınların öncülük ettiği demokratik devrimin kazanımları hedef alınmakta, cinsiyetçilik ve kadın düşmanlığına dayanan erkek egemen bir yaşam dayatılmaktadır" diye konuştu.
'KÜRT HALKI SESSİZ KALMAYACAK'
Rojava için dayanışma çağrısı yapan Şahin, şöyle dedi:
"IŞİD’in uzantısı olan HTŞ ve SMO iş birliğiyle demokratik bir yapıya sahip olan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi tasfiye edilmeye çalışılmaktadır. Ancak Kürt halkı ve halkların ortak yaşamını savunan direniş dinamikleri bu saldırılara sessiz kalmayacaktır. Bu saldırılar, sadece Kuzey ve Doğu Suriye’yi değil, tüm bölgenin geleceğini tehdit etmektedir. Siyasi çevreler, sivil toplum kuruluşları, emek ve demokrasi güçleri, kadın ve gençlik hareketleri, uluslararası toplum ve kurumlar bu saldırılara karşı tarihi bir sorumluluk taşımaktadır. Herkesi, Ortadoğu’da barış ve halkların ortak yaşam umudunu savunmak için demokratik tepkisini göstermeye davet ediyoruz. Çetelere sırtını dayayanlar, halkların demokratik direnişi karşısında mutlaka yenilgiye uğrayacaktır. Barış içinde bir Ortadoğu ve insanlık değerlerini koruma mücadelesinde tüm kesimleri Rojava’yla dayanışmaya çağırıyoruz."
'ULUS DEVLETLER KENDİLERİNE CEPHE AÇMAK İSTİYOR'
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Halide Türkoğlu da "Ortadoğu halkları olmak üzere tüm tüm dünya halkları emperyal güçlerin, kapitalist modernite güçlerinin oluşturduğu bu savaş-saldırı konsepti üzerinden gidiyor. Tam da bu yüzden Rojava'da yeni bir model yeni bir yaşam inşa ediliyor ve halklara şunu söylüyor; 'halklar bir arada barış içinde yaşayabilir, kadınlar eşit ve özgür bir şekilde yaşayabilirler.' Bu toprakları birer sömürge haline getiriyorlar ve bu savaşta öylesine ağır sonuçlar oluyor ki tamamıyla bir insanlık felaketi yaşanıyor. IŞİD'in saldırılarında çok iyi biliyoruz; Ezidî kadınlar köle pazarlarında satıldı, bir soykırımı yaşandı ve bir şekilde aslında bu katliamlarla bütün halklara korku yaymaya çalıştılar. Rojava bu yönüyle de tehdit altındadır. Ulus devletler, 3'üncü Dünya Savaşı ile aslında kendilerine cephe açmak istiyor. Bu cephenin içerisinde ne yazık ki ne kadın haklarını düşünen bir politika üretilmiyor" dedi.
'DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK SAVUNUCULARI SAVAŞA KARŞI MÜCADELE ETMELİ'
Dayanışma çağrısı yapan Türkoğlu da "Her an gelişebilecek bu soykırım politikalarına karşı hepimiz alanlarda, sokaklarda, bulunduğumuz yerde savaş karşıtlığında buluşmalıyız. Başta kadınlar olmak üzere, sosyalistler olmak üzere; demokrasi, eşitlik savunucuları, özgürlük savunucuları olmak üzere, nasıl ki mücadele ederek kazanımlarımızı büyüttüysek bütün dünyada bu dayanışma ile halklar nasıl yan yana geldiyse tek ses olduysa, bu ülkede de savaşa karşı mücadele edilmesi gerekir. Eğer ki savaşa destek sunuluyorsa, o çetelere bir şekilde bütçe gidiyorsa halkların da bunu sorgulaması gerekiyor" diye konuştu.