Diyarbakır'ın kuşbazları: Bir güvercin çifti 70 bin liranın üzerinde alıcı buluyor

Diyarbakır'ın kuşbazları:  Bir güvercin çifti 70 bin liranın üzerinde alıcı buluyor
Diyarbakır’ın geleneksel güvercin yetiştiriciliği devam ediyor. Diyarbakır’ın tarihi tek katlı taş evlerinde başlayan Kuşbazlık, kentte kurulan güvercin otellerinde geleneği devam ediyor.

Remzi BUDANCİR


DİYARBAKIR - Güvercin yetiştiriciliği Diyarbakır’da önemeli bir yere sahip. 'Küreng', 'narinci', 'ciğeri', 'atlas', 'zeytûni', 'zengu', 'yusufi', 'karakuyruk', 'miski', 'beyaz', 'mısırî', 'kurugök', 'kurukara', 'siyah ve beyaz parçalı', 'bozak', 'kekme ciğeri' ve 'niski' Diyarbakır’da yetiştirilen 20’nin üzerinde güvercin ırklarından sadece bazıları. Geleneksel olarak yetiştirilen güvercinler kent açısından oldukça önemli. Her yıl güvercinlerle ilgili çeşitli etkinlikler düzenleniyor.

Güvercin satışı için düzenlenen ihalelilere Türkiye’nin dört bir yanından katılımlar oluyor. Kentin ekonomik ve kültürel yapısında katkısı olan güvercinler için dönem dönem güzellik yarışmaları da düzenleniyor. Bu yarışmalardan biri bugün gerçekleşecek. Diyarbakır’daki güvercin yetiştiricilerin katılacağı bu yarışmaya 100’ün üzerinde güvercinin görücüye çıkacak.

TEK KATLI EVLER YIKILDI, GÜVERCİN YETİŞTİRİCİLERİ TAŞINDI

Diyarbakır için ekonomik ve kültürel olarak önemli bir yere sahip olan güvercin yetiştiriciliğini sürdürmek artık o kadar kolay değil. Eskiden yaygın olarak Suriçinde, geleneksel tek katlı tarihi Diyarbakır evlerinin damlarında güvercinler yetiştiriliyordu. Ancak 2015’ten sonra o evler yıkıldı. Yerinde betonarme evler inşa edildi, güvercin yetiştiricilerinin çoğu da Bağlar, Şehirlik gibi yerle taşınmak zorunda kaldı. Kimisi taşınmak zorunda kaldığı evlerde alan uygun olmadığı için güvercin yetiştiriciliği bırakmak zorunda kalırken, kimisi ise evinin balkonunda küçük küçük kümesler yaparak o
geleneği sürdürme çalıştı.

GÜVERCİN OTELLERİ

İmkânlar, olanaklar, mekân sorunu olsa da son birkaç yıldır güvercin yetiştiriciliği gelişmeye de başladı. İyi ırk olan güvercinlerin çiftinin 100 bin TL’nin üzerinde alıcı bulması gençleri güvercin yetiştiriciliğine yönelmesine neden oluyor. Ancak bu rakam cezbedici olsa da, mekân sorunu yaşayanlar da var. Burada da devreye kentin birçok noktasında oluşturulan güvercin otelleri giriyor. Bağlar başta olmak üzere birçok yerde kıraathaneler ve pasajlarda güvercin otellerine çevrilen yerler, eskiden Sur'da tek katlı evlerde güvercin yetiştiren Kuşbazların mekânlarına döndü. Güvercinler bu otellere bırakılıyor, satışlar için bu yerlerde açık arttırma usulü ihaleler gerçekleşiyor.

GÜVERCİN OTELLERİ KUŞBAZLARIN MEKÂNI

Diyarbakır’da ekonomiye katkısı yadsımayacak kadar büyük olan bu sektörde, Kuşbazların oluşturduğu piyasa kendi başına bir alan oluşturuyor. Bağlar’da güvercin ve güvercin malzemeleri satan dükkânlar yanı sıra, ‘Kuşbaz Kıraathaneleri’ giderek yaygınlaşıyor. Bağlar Dörtyol’da ‘Kuşçular sokağı’ olarak bilinen alana girildiğinde çevrede bulunan güvercin dükkanları göze çarpıyor. Güvercin yetiştiriciliğinin ekonomik getirisi ise gençlerin ilgisini çekiyor. Kuşbazların mekânlarından biri Kuşçular sokağında Mehmet Batmaz’ın bir pasajın üst katında açtığı güvercin oteli. İçerde yüze yakın kafes ve bu kafeslerde çeşitli ırklardan güvercinler var. Mekânın müdavimleri ise yıllardır güvercin
yetiştiren Kuşbazlar.

55 YILDIR GÜVERCİN BESLİYOR

65 yaşında olan Yadin Öz o Kuşbazlardan biri. Günün çoğunu burada geçiriyor. Eskiden Suriçinde oturduklarını, orada bulunan tek katlı evlerinin damında güvercin beslediklerini anlatan Öz, “Güvercin merakım amcamdan geldi. Ben 7 yaşlarındaydım. Memeli dedikleri süt beyaz olan çok güzel güvercinler beslerdi. Bende ondan öğrendim. Oradan başladım 55 yıldır sürdürüyorum. İlk önce Mardin Kapıda başladım. Ulucami, Tek Kapıda besledim. Şimdi oralar yok. Ben Bağlar’da oturuyorum. Güvercin yetiştiriciliğini burada sürdürüyorum” diye anlattı.

ÇAREYİ YEMİ ÜRETMEKTE BULDU

Güvercin yetiştirmeyi sadece mekan değil, yem fiyatları da zorlaştırıyor. Güvercinlere özenle bakılması gerektiğini belirten Öz, “Beslemek kolay değil. Özel sepetler olacak. Buğday, karışım yemler, mercimek, beyaz darı verilir. Yavrusunu alabilmek için öncelikle kuşun iyi beslenmesi lazım. Yem fiyatları aldı başını gitti. Ben de çözüm olarak yemi köyde kendim üretmeye başladım. Köyüm var ben yapabiliyorum ama yapamayan çok kişi bırakmak zorunda kaldı” sözleri ile ekonomik krizin bu sektörü de vurduğunu söyledi.

Yadin Öz

FİYATI 70 BİNE KADAR ÇIKIYOR

Diyarbakır kimliği ile özdeşleşen güvercin yetiştiriciliğine gençlerde ilgi göstermeye başladı. Gençlerin bu işe ilgi duymasının nedeninin ekonomi olduğunu anlatan Öz, “Diyarbakır’ın 20’inin üstünde güvercin türü var. Bunlar çok ilgi görüyor ve meraklıları Türkiye’nin dört bir yanından gelerek alıyor. Güri, Narici, Cigeri, Küreng, Kagola bunlardan sadece bir kaçı. En çok tercih edilen Küreng’dir. Çifti 70 bine kadar yükselebiliyor. Güvercin çifti 10’dan başlıyor, 70 bin liraya kadar satılabiliyor. Çifti 70 bini
aşanda var. Durum böyle olunca gençler de ilgi gösteriyor. Önemeli bir gelir kapısı aynı zamanda” dedi.

SİTEDE GÜVERCİN YETİŞTİRMENİN ZORLUĞU

75 yaşındaki İhsan Kelekçi’de Güvercin Oteli’nin müdavimlerinden biri. Güvercin besleme süreci 64 yıl önce Sraykapı’da bulunan tek katlı evlerinde başladı. Şu anda bir sitede oturdukları için güvercin yetiştirebilecek geniş alanı yok. Oda diğer yetiştiriciler gibi Güvercin Otelinde bir yer tutmuş. İlk önce sitede güvercinleri için yer yapmaya çalışınca hem eşi hem de site sakinlerinin tepkisi ile karşılaştığını anlatan Kelekçi, “Sitedekiler koku olur diye sorun çıkardı. Eşimde karşı olduğu için hemen yapamadım. Eşimin tepkisini ölçmek için evimin balkonunda ufak bir yer yaptım. Eşim çok kızdı ve ikna edemedim. İkna edemeyince benden 3 yal küçük kız kardeşimi devreye soktum. Hepsi benim
güvercin merakımı biliyor çünkü. Kardeşim eşimle konuştu. ‘Benim ağabeyim bu kuşlar olmadan yaşayamaz. O güvercinlere baktığı zaman hastalığı varsa hastalığı gider. Stres atıyor. Niye bırakmıyorsun? Sana ne zararı var? Temizliğini de kendisi yapıyor’ deyince hanım yumuşadı. Bu defa site sakinleri sorun çıkarmaya başladılar. Bu defa site yönetici devreye girdi. Benim burada adım kuşçudur, yönetici de sever beni. Site yönetici bana ‘Kim ne derse desin sen bakma. Biliyorum bu bir hastalıktır. Sen kuşlar olmadan yaşayamazsın. Kimseyi rahatsız etmedikten sonra sana serbesttir’ dedi. Bende küçük bir kümes yaptım. Allaha şükür şimdi kimsede ses seda da yok” diye anlattı.

HASSAS GÜVERCİNLERİ EVDE BESLİYOR

Kelekçi güvercinlerin hepsini evde beslemiyor. Sadece hassas ve değerli olanları evin balkonunda gözünün önünde tutuyor. Kendisinin de diğer kuş meraklıları gibi güvercin otelinde güvercinleri olduğunu anlatan Kelekçi, “Buraya getiremediğim güvercinler hassastır. Çok kuş var burada. Hastalık kaparlar, ilaçları verilmez ölürler. Burada benim bir kümesim var, günde bir defa uğruyorum. Ama evde olan güvercinler sabah akşam, günde üç öğün ilaç vermek lazım. Ben üç öğün gidip gelemem. Onun için onları evde besliyorum, diğerleri de burada kalıyor” dedi.

İhsan Kelekçe

GÜVERCİN NEYE GÖRE FİYATLANDIRILIYOR?

Kuşçular sokağında, güvercin otelinde belirli dönemlerde ihaleler düzenlenip açık arttırma usulü ile güvercinler satılıyor. Bu ihalelerde güvercinlerden en iyi anlayan yaşlılar eşlik ediyor. Kelekçi aynı zamanda haleleri izleyip hakemlikte yapıyor. Güvercinlerin türü, fiyatı ve değeri ile ilgili Kelekçi’nin görüşleri önemli. Kelekçi, ihaleye çıkan bir güvercinin neye göre değerlendirdiğini şu sözlerle anlattı:

“Bazı kuşlar diğerler kuşlardan 5 sıfır öndedir. Kürenn’dir, Kogala’dır. Bizim Dımdikfak dediğimiz önü güllü. Onlara çok merak var. Onların iyisi daha çok para ediyor. Mesela iyi bir Küreng 25-30 milyara kadar satılıyor. Ama hatasız olmalı. Hatalı olduğu zaman 500 ile bin arasında gidiyor. Hata dediğimiz nedir? Kaşı beyaz olur, ayakları köse olur, pazı ayaklı olmaz, rengi güzel olmaz. Dibinde beyaz olur, kanadında beyaz olur. Böyle olunca kuş kaybediyor. Bir Arap atıyla beygiri karşılaştırın. Biri çok değerli, diğeri kıymetsiz. İkisini mukayese edemezsiniz. Güvercinlerde öyle.”

GENÇLER MADDİYAT İÇİN YÖNELDİ

Güvercin otelinde olanların yoğunluğu gençlerden oluşuyor. Gençlerin bu işe ilgi göstermesinin olumlu olduğunu anlatan Kelekçi, eski ve yeni Kuşbazları karşılaştırdı: “Eskiden kimisi avluda kümes yapardı, kimisi ise toprak damlı evin üzerinde. Ben çocukken meraklıları güvercin beslerdi. Kuşbazların neredeyse hepsi yaşlıydı. Feyzi beg, Ethem beg ve Nesip paşalar vardı. Bunlar sadece hatırlayabildiklerim. Çıkar dama, kümesin kapısını açar o kuşları izlerdi. Kuşlar gelir dizine konar, onlarla zaman geçirip rahatlardı. Begler bir birine en güzel güvercinler hediye eder, ayrıca bunlar arasında yarışlar düzlenirdi. O bir gelenekti. Ama şimdi merak yok, maddiyat var. Gençler en çok
maddiyat için güvercin besliyor.”

EKONOMİK KRİZ ETKİSİ

Eskiye oranla şu anda güvercin beslemek te zor. Mekan sorunu kadar ekonomik kriz de güvercin yetiştiriciliğini etkiliyor. Krizin güvercin yetiştiriciliğini de etkilediğini ifade eden Kelekçi, “Karışım mama yapıyorlar çok fahiş fiyata satıyorlar. Mama fiyatı 200 TL’ye yakın. Ben o parayı o mamaya versem 6-7 yavruya 3 gün yetmez. Yöntemini öğrendim mamayı kendim yapıyorum. Karışımı kendim hazırlıyorum. Her yemin bir kalitesi var. Yumurtadan çıkan yavrulara verilen mamayı bu kaliteli yemden hazırladığım karışımdan veriyorum. 50-60 güvercinim var. 50 kilo yem 650-700 TL paradır. Bu ancak 15 gün gider. Çok pahalı” diye anlattı.

DİYARBAKIR GÜVERCİNİN SAYISI 10 BİNE YAKIN

Bağlar’da güvercin otelini işten Mehmet Batmaz, yaptıkları işle aynı zamanda Diyarbakır’a özgü güvercin ırklarını koruduklarını söyledi. Kuş gribinin yaygın olduğu dönemde Diyarbakır’a özgü güvercinlerinde çok zarar gördüğünü anlatan Batmaz, o dönemde güvercin türlerinin yüzde 90’ının yok olduğunu ileri sürdü. Bu işe başladıkları zaman çok az sayıda güvercinle yola çıktıklarını anlatan Batmaz, “Kuş gribinde birçok kuş türü öldü. Bundan güvercinler de etkilenmişti. Diyarbakır’ın yerli güvercinin sayıları çok azalmıştı. Biz kendi imkanlarımızda o az sayıda güvercini buraya getirdik. Veteriner hizmeti sunduk, ilaçlarını yemlerini verdik, kuluçka için yer tahsis ettik. Şu ana kadar 10 bine yakın Diyarbakır yerli ırkı güvercin yetiştirdik. Evinde bu imkanlara sahip olmayanlar da kuşlarını bize getirmeye başladı” diye anlattı.

DİYARBAKIR’DA EN AZ BİN KİŞİ GÜVERCİN YETİŞTİRİYOR

Batmaz’ın anlattığına göre güvercin yetiştiriciliğinin yaygınlaşması ile birlikte işin ticari boyutu da arttı. Diyarbakır’da şu anda güvercin yetiştiriciliğinin önemli bir sektör halinde geldiğini ifade eden Batmaz, “Diyarbakır’da en az bin kişi güvercin besliyor. Bunlardan en az 500 kişi ticari olarak güvercinlerde para kazanıyor. Bu insanlara iş imkanı sağlanmış oldu. Güvercinin fiyatı 50 bine kadar çıkmış durumda. Her ay bir çift yavru aldığınızı düşünün. Çifti binden başlayarak 20 bine kadar çıkıyor.

Bunları sadece Diyarbakır’da değil, dünyanın her yerine gönderiyoruz” sözleri ile güvercin
yetiştiriciliğinin kentin ekonomisine de katkısı olduğunu aktardı.

Mehmet Batmaz

BOŞ YER YOK, RANDEVU ALMAK ZORUNDALAR

Bağlar’da bulunan bu otele ilgi var mı? Batmaz’ın anlattığına göre ilgi yoğun. Yan yana üç ayrı otel açtıklarını anlatan Batmaz, şunları söyledi: “100 odalı otellerimizin hepsi dolu. Şu anda boş yer yok. Biri boş yer tutmak isterse önceden randevu alması lazım. Sırasını beklemesi gerekiyor. Ticari boyutundan farklı bir hizmet veriyoruz. İnsanlar geliyor, burada stres atıyor. Bu dünyanın en güzel hobisidir benim için. Kimseye zararı yok. Kışın sıcak, yazın serin olacak şekilde ısıyı tutuyoruz.

Bakımları hepsi yapılıyor. Evinde beslemeyenler bize geliyor. Biz onlara güvercin besleyebilecekleri alan sunarken, onlarda hem hobilerini gerçekleştiriyor hem de bu işten para kazanmış oluyor.”

Öne Çıkanlar