Doç. Dr. Şirin, Atalay kararını değerlendirdi: Muhalefet bir iptal davasına hazırlanmalı

Hukukçu Doç. Dr. Şirin, Can Atalay'ın vekilliğinin hukuka aykırı bir biçimde düşürülmesi hakkında açıklama yaptı: "Hem "kesin" olmayan bir mahkeme kararı üzerine düşme verildiği için hem de tarafgir başkanvekili eliyle okunduğu için itiraz edilmelidir."

Doç. Dr. Şirin, Atalay kararını değerlendirdi: Muhalefet bir iptal davasına hazırlanmalı

Artı Gerçek - Hukukçu Doç. Dr. Tolga Şirin, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay'ın vekilliğinin hukuka aykırı bir biçimde düşürülmesini değerlendirdi. Kararla iki yeni Anayasa'ya aykırılık yaşandığını belirten Doç. Dr. Şirin, "Bir nevi "eylemli içtüzük değişikliği" yapılmıştır. Hem "kesin" olmayan bir mahkeme kararı üzerine düşme verildiği için hem de tarafgir başkanvekili eliyle okunduğu için. Muhalefet bir iptal davasına hazırlanmalı" ifadelereini kullandı.

Bugün TBMM'de okunan kararın, AKP grubu kararı üzerine okunduğunu belirten Şirin, "TBMM'nin bir kurum olarak bağımsızlığı ve TBMM başkanının tarafsızlığı ilkesi (başkanvekili eliyle) ihlal edilmiştir. Bugün TBMM; sui generis bir "eylemli içtüzük değişikliği" gerçekleştirmiştir. Buna itiraz edilmelidir" dedi.

AYM'nin yok sayılan kararı yerli yerinde olduğunu dile getiren Şirin, "Somut olayda, Anayasa md. 84'de öngörülen manada ve bildiğimiz anlamda bir "kesin mahkeme kararı" yoktur" diye belirtti.

Doç. Dr. Şirin, payalaşımında şu ifadeleri kullandı:

"Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesinde iki yeni Anayasa'ya aykırılık yaşandı.

Birincisi: Karar, AK Parti Meclis grubu kararı üzerine okundu. AK Parti Meclis Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta'nın "Can Atalay kararı bugün veya bu hafta Meclis'te okunarak milletvekilliği düşecek. Bugün veya bu hafta tamamlamayı düşünüyoruz açıkçası." biçimindeki duyurusu buna bir kanıttır.

TBMM'nin bir kurum olarak bağımsızlığı ve TBMM başkanının tarafsızlığı ilkesi (başkanvekili eliyle) ihlal edilmiştir. Bugün TBMM; sui generis bir "eylemli içtüzük değişikliği" gerçekleştirmiştir. Buna itiraz edilmelidir.

İkincisi: Somut olayda, Anayasa md. 84'de öngörülen manada ve bildiğimiz anlamda bir "kesin mahkeme kararı" yoktur. Zira AYM'nin yok sayılan kararı yerli yerindedir.

Gelinen aşamada AYM:

(i) Madde 85'te öngörülen itiraz usulü üzerine bu durumu 15 gün içinde tespit edebilir. (Evet, maddede "kesin hüküm nedeniyle düşme"ye yer verilmemiş olsa dahi bu mümkündür)

(ii) Önceki kararının yerine getirilmemesi üzerine verilecek bireysel başvuru kararında AYM, bu sorunu tespit edip ihlalin bu yönden de giderilmesi gereğine hükmedebilir. (Bu, inter alia, AYM'nin etkili bir hukuk yolu kalma ısrarının da bir gereği sayılmalıdır.)

Yarın daha uzunca yazacağım. Ama altını çiziyorum: Burada bir nevi "eylemli içtüzük değişikliği" yapılmıştır. Hem "kesin" olmayan bir mahkeme kararı üzerine düşme verildiği için hem de tarafgir başkanvekili eliyle okunduğu için.

Muhalefet bir iptal davasına hazırlanmalı."