Doktor Küni'ye hem tahliye hem ceza
Şırnak’ın Cizre ilçesinde hekimlik yaptığı sırada gözaltına alınarak tutuklanan TİHV Cizre Temsilcisi Küni'ye 4 yıl 2 ay hapis cezası verildi.
ŞIRNAK - Şırnak’ın Cizre ilçesinde 19 Ekim 2016'da gözaltına alınarak tutuklanan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Cizre Temsilcisi Dr. Serdar Küni hakkında açılan davanın ikinci duruşması Şırnak 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Küni, duruşmaya tutuklu bulunduğu Şanlıurfa F Tipi Cezaevi’nden SEGBİS yolu ile katıldı. Duruşmaya, dayanışmak amacıyla İnsan Hakları İçin Hekimler Örgütü (PHR) adına Christine Mehta, REDRESS Direktörü Carla Ferstman, Stockholm İşkence Gören Mülteciler İçin Kızılhaç Merkezi adına Per Stadig, Norveç Helsinki Komitesi Başkan Yardımcısı Gunnar M. Ekelove-Slydal, Almanya Tabipleri Birliği ve Nükleer Savaşın Önlenmesi için Uluslararası Hekimler Örgütü Almanya adına Ernst Ludwig Iskenius, Nükleer Savaşın Önlenmesi için Uluslararası Hekimler Örgütü Avrupa adına Barbara Neppert ve Uluslararası Savaş Karşıtları (WRI) ve La Transicionera adına Andreas Speck gibi uluslararası örgütlerden temsilciler ile Türk Tabipleri Birliği (TTB) İkinci Başkanı Prof.Dr. Sinan Adıyaman ve TİHV Genel Sekreteri Dr. Metin Bakkalcı, Diyarbakır ve Mardin Tabip odaları, SES Şırnak ve Diyarbakır yönetimi, Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi, Diyarbakır ve Ankara barosu avukatları ve ailesi duruşmada hazır bulundu.
GİZLİ TANIĞIN KORUMASI KALDIRILDI
Savunma adına söz alan Küni'nin avukatlarından Senem Doğanoğlu, Küni üzerine ifade veren Asya adlı bir gizli tanığın korumasının kaldırıldığını ifade ederek, heyetin gizli tanığın ifadesinin kaldırılma gerekçesini sordu. Gizli tanık Asya’nın ifadesinin doğru olmadığı için mi var olan kimlik korumasının kaldırıldığını heyete soran Doğanoğlu, tanığın bir sonraki celsede hazır edilmesini talep etti.
GÖZALTI RAPORLARI İSTENDİ
Küni üzerine ifade veren tanıkların hastane, gözaltı ve cezaevi giriş esnasındaki sağlık raporlarının dosyaya girmesi gerektiğini vurgulayan Doğanoğlu, Küni üzerine ifade verenlerden iki kişinin halen cezaevinde tedavi edildiğini belirtti.
TANIKLARIN SAĞLIK RAPORLARI DOKUZ SANİYE DE HAZIRLANDI
Doğanoğlu'un talebi üzerine mahkeme heyeti Adlı Tip uzmanı Prof. Dr. Ümit Biçer'i dinledi. Biçer, tanıkların gözaltına alındıkları esnada kendileri hakkında hazırlanan sağlık raporlarını bilirkişi olarak yorumladı. Gözaltı esnasında hazırlanan raporların bilgisayar ortamında doldurulduğunu ve gerçek olmadığını ifade eden Biçer, bazı sanıkların raporlarının dokuz saniyede hazırlandığını hatırlattı. Sanıkların muayene edilmediğini belirten Biçer, işkence iddialarının dikkate alınması gerektiğini kaydetti. Hazırlanan raporların çok eksik olduğunu belirten Biçer, gözaltındaki kişilerin hikayesinin raporda yer almamasının büyük bir eksiklik olduğunu söyledi.
SAVCI: ÖRGÜT ÜYELİĞİ TESPİT EDİLMEDİ
Savcı mütalaasını heyete sunarak Vatan adlı gizli tanığın ifadesinin beyan alınması gerektiğini kaydetti. Savcı gizli tanığın dinlenmesini ret ederek Küni'nin örgüt üyeliği tespit edilmediği için iddianamedeki suç maddesinin değiştirilerek "Bilerek ve isteyerek örgüte yardım" maddesinden ceza almasını talep etti.
‘HASTALARIMIN SAĞLIĞI HER ŞEYDEN ÖNCE GELİR’
Savcıdan sonra söz alan Küni, herhangi bir örgütle ilgisinin olmadığını dile getirerek sadece hekimlik yaptığını belirtti. Hastalarının sağlığının her şeyden önce geldiğini vurgulayarak, Van depreminde, Ezidi kamplarında hekimlik yaptığını hatırlattı. İfadesi bile net olmayan tanıkların işkence altında alınan ifadelerin üzerine tutuklu bulunduğunu belirten Küni, tahliyesini istedi.
TANIKLARIN ÖNÜNE MORG FOTOĞRAFI KONULDU
Bunun üzerine söz alan Küni'nin avukatı Doğanoğlu savcının beyanını kabul etmediğini ifade ederek, tanıkların ifadelerinin gerçek dışı olduğunu ve bu tanıkların ifadelerini geri aldığını söyledi. Sadece teşhise dayalı kararın verilmeyeceğini vurgulayan Doğanoğlu, bazı Yargıtay kararlarını heyete sundu. Bir tanığın önüne yasakta yaşamını yitirenlerin morg fotoğraflarının konulduğunu hatırlatan Doğanoğlu, "Bu tanık morg fotoğrafları sonucu her türlü kağıdı imzalayacak" dedi.
DELİL YOK
Bişeng Sağlık Merkezi'nde çekilen polis fotoğraflarının suç unsuru oluşturmadığını kaydeden Doğanoğlu, tek tek çekilen fotoğrafları heyete gösterdi. Mahkemeye getirilen 4 tanığın işkence ile ifade verdiklerini söyleyen Doğanoğlu, işkenceye dayalı delil sanığın adil yargılanmasının önüne engel teşkil edeceğini belirtti. Doğanoğlu, beraat talep etti.
Avukatların savunmalarının ardından ara veren mahkeme heyeti, Küni’ye "Bilerek ve isteyerek örgüte yardım etmek" iddiasıyla 4 yıl 2 ay ceza vererek tahliyesine karar verdi. Avukatlar kararı İstinaf Mahkemesi’ne taşıyacak. Küni tutuklu bulunduğu Urfa Kapalı Cezaevi’nden tahliye edilecek.