Dört cemevine saldırıp iki kişiyi yaralayan sanık için yeniden ATK raporu istendi
Artı Gerçek - Ankara'da girdiği 4 cemevinde içeridekilere saldırıp, biri kesici aletle, 2 kişiyi yaralayan Ahmet Ozan Karaca'nın, tutuklu yargılandığı davada tahliye talebi reddedildi.
Mamak'ta bulunan Şah-ı Merdan Kültür Evleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği, Sivas Divriği Gökçebel Derneği ile Ana Fatma Cemevi ve Çankaya ilçesinde bulunan Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı Genel Merkezi'ne 30 Temmuz 2022'de saldırı düzenlendi. Ahmet Ozan Karaca, girdiği cemevlerinde içeride oturanların üzerine sandalye fırlatıp, 1'i kesici aletle olmak üzere 2 kişiyi yaralayarak kaçtı. Polis, Ahmet Ozan Karaca ile onunla bağlantılı olduğu tespit edilen Baver G. ve Çağdaş Can B.'yi Eskişehir'de gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden Karaca tutuklanırken, diğer 2 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Soruşturma sonunda haklarında dava açılan sanıkların Ankara 63'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya tutuksuz sanıklar katılmazken, tutuklu sanık Ahmet Ozan Karaca, bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi aracılığıyla katıldı. Sanık Karaca'ya dosyada yer alan telefon numaralarıyla ilgili söz verildi. Karaca, "Bahsedilen telefonlardan biri ablamın kullandığı numaradır, diğer hat ise emlak işlerimi yürüttüğüm numaramdır. Eskişehir'e gelirken telefon hattı yanımda değildi. Tutuksuz yargılanmak istiyorum" dedi.
Mahkeme, sanığın tahliye talebini reddederek, akıl sağlığı ile ilgili Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmasına hükmetti. Duruşma, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
'MEHDİ OLDUĞUMA İNANDIM' DEMİŞTİ
Adli Tıp Kurumu, 27 Şubat'ta, Ankara'nın Çankaya ve Mamak ilçelerindeki bazı Alevi sivil toplum kuruluşları (STK) ile cemevlerine saldıran Ahmet Ozan Karaca'nın "cezai sorumluluğunun tam olduğuna" karar vermişti.
Karaca, olaydan önce İstanbul'daki ailesinin yanından ayrılıp arkadaşlarının yanına Eskişehir'e gittiğini, o dönem herkesten şüphelendiğini ifade ederek, şunları söylemişti:
“O dönem kendimi Mehdi zannediyordum. Cemevleri hakkında kötü şeyler söyleniyordu. Allah tarafından bana görev verildi ve saldırdım. Tutuksuz yargılanmak istiyorum. Avukatlar bana istediklerini sorabilirler. 'Mehdi' kurgusu yaptığımı söylüyorlar. İnternetten araştırdığımda hadis kitaplarından baktığımda ve 24 yaşında olduğum için, adım da Ahmet olduğu için Mehdi olduğuma inandım, kim olsa inanırdı.” (HABER MERKEZİ)