Dünya Çevre Günü'nde iktidara 'Kanal İstanbul' çağrısı: Bu projeden vazgeçin
Kanal İstanbul projesinin bilimden uzak, akıl dışı olduğunu söyleyen ekolojistler, 'Bu proje canlı yaşamına açılmış bir savaştır' dedi.
Yağmur KAYA
ARTI GERÇEK - Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolasıyla bir kez daha ,"Kanal İstanbul" projesine hayır demek için Küçükçekmece'de bulunan tarihi Mimar Sinan Köprüsü üstünde çok sayıda demokratik kurum, siyasi parti, çevre örgütü ve ekolojistlerin katılımıyla eylem düzenledi.
"Kanal İstanbul'u yaptırmayacağız" pankartı açılan eylemde "Kanal'a değil İstanbul'a sahip çık" sloganları atılarak,
"Rant ve ihanet projesine karşı bir aradayız", "Halk pandemide aşılanmazken, Onlar kanal peşindeler", "Kanal yapılırsa susuz kalacağız" dövizleri taşındı.
'MARMARA BÖLGESİ GERİ DÖNÜLMEZ TAHRİBAT OLACAK'
Basın metnini okuyan Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu'ndan Deniz Öztürk, iktidar tarafından yapılan herhangi bir işin halkın yararına olmadığı ve "Bir avuç yandaş, sermaye, mafyanın servetine servet katılması için olduğunu görüyoruz. İşte Kanal İstanbul ve Yenişehir denen rant projesinin de yapılmak istenmesinin doğayı öldüreceği, İstanbul’un ve hatta Marmara Bölgesi’nin geri dönülmez biçimde tahrip olacağı bilindiği halde "inat edenler" sadece kendi "beka"larını düşünüyorlar" dedi.
'HALKIN ARAZİLERİNE EL KONULUYOR'
Kanal İstanbul projesinin bilimden uzak, akıl dışı olduğunu, projede yer alan şirketlerin hepsinin isimleri bilindiğini söyleyen Öztürk, "Mafya, yandaşlar ve hatta büyük sermaye halkın büyük emekle ayakta tutmaya çalıştığı tarım arazilerine türlü mafyatik araçlarla el koyuyor. İtiraz edenlerin karşısında şirketlere kalkan olan kolluktan, aylardır bir bilirkişi keşfi yaptırmayan, yürütmeyi durdurmayan yargıya kadar bu cinayetin işlenmesinde faildir" diye konuştu.
Öztürk, Kanal İstanbul yapıldığı taktirde oluşacak doğa tahribatını şöyle sıraladı:
Kanal İstanbul'un sadece insanlara değil, bütün canlılara zarar verecek bir proje olduğunu vurgulayan Öztürk, bu projenin canlı yaşamıma karşı açılmış topyekûn bir savaş olacağını belirtti.
'İSTANBUL SUSUZ KALACAK'
Öztürk, Kanal İstanbul yapıldığı takdirde oluşacak çevre ve doğa sorununu şu şekilde sıraladı: "İstanbul susuz Kalacak. Proje ile birlikte İstanbul'un su ihtiyacının yüzde 28.89’unu karşılayan Sazlıdere Barajı, Terkos Gölü, Küçükçekmece Lagünü yeraltı suları ile birlikte tuzlanacak, ekolojik yapıları tamamen değişecek. Sadece İstanbul halkının yüzde 28.89’u değil havzada yaşayan tüm kara canlılar yaşamları için gereken suya erişemeyecek.
'MARMARA DENİZİ ÖLÜYOR'
Marmara Denizi ölüyor, günlerdir videoları her yerde, deniz salyasının altında denizin canlı yaşamının durumunun ne kadar kötü olduğu henüz anlaşılabilmiş değil, bilim insanları, oksijensiz Karadeniz Marmara’ya bağlandığında yıkımın sonuçları sıçramalı olarak, kat be kat artacağını söylüyor.
KUZEY ORMANLARI YOK OLACAK'
İstanbul’daki doğal alanların; tarım alanları ve sulak alanların yüzde 13.5’i yok edilecek. Kanal İstanbul’un yapımı sırasında, 136 milyon metre kare (M2) tarım alanı yok edilecek. İmar Planı gerçekleşirse Kuzey Ormanları yok olacak.
'KÜLTÜR VARLIKLARI YUTULACAK'
Yarımburgaz Mağaraları, Bathenoa Antik Kenti ve henüz gün yüzüne çıkarılmayan yüzlerce uygarlık izi, kültürel varlıklar proje tarafından yutulacak. Kanal güzergahı üzerinde 25 tane tescilli kültür varlığı, mevcut. Bütün bunlar ayan beyan ortadayken, bilim insanları ve halk bu projeye itiraz ediyorken, hala kanal yapacağım diyen "Şahsım’ın" kör inadının, çıkarlarıyla ilgili olduğunu biliyoruz. Haziran sonunda atılacağı söylenen köprü temeli, Marmara’nın kuzeyini boydan boya parçalayan, daha geçen ay hazine garantisi kapsamına alınan bir katil projenin, Kuzey Marmara Otoyolu’nun parçasıdır. Olmayan kanalın üzerine kurulacağı söylenen 6 karayolu köprüsünden biridir. Köprüler, yollar, yerleşim yerleriyle İstanbul’un kuzeyini yok eden bu projelerin hepsi halka ve doğaya karşı işlenen suçlardır."
Öztürk son olarak İstanbul halkı olarak yetkililere projeden bir an önce vazgeçmeleri çağrısında bulundu.