İstanbul Barosu davası: Duruşmada salon gerginliği
İstanbul Barosu yöneticileri hakkındaki davanın duruşması öncesi, salonun küçüklüğü nedeniyle gerginlik çıktı. Tepkiler üzerine salon iki kere değiştirildi. Duruşma 12:00'de başlayacak.

Artı Gerçek - İstanbul Barosu hakkında Kuzey ve Doğu Suriye’de katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan ilgili paylaşımı nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesi ve yeni yönetim seçilmesi talebiyle açılan davanın ilk duruşması bugün görülecek.
Davanın Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi 2'nci Asliye Hukuk Mahkemesi'nin bugün görülecek duruşmasında, salonun küçük olmasından kaynaklı gerginlik yaşandı. Yaşanan gerginliğin ardından duruşmanın 21'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmesi kararlaştırıldı.
Ancak duruşmayı, ulusal ve uluslararası çok sayıda siyasi parti, kurum, kuruluş, platform, baro başkanları, konsolosluk temsilcileriyle yüzlerce avukatın takip etmesi nedeniyle 21'inci Asliye Ceza Mahkemesi salonu da dar geldi.
Katılımcıların bu salona sığmaması da gerginliğe neden oldu. Avukatlar, bu durumu "Savunma susmadı, susmayacak", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganlarını atarak, protesto etti. Salon önündeki bekleyiş devam ederken, duruşma salonu 27'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne taşınarak, saat 12:00'a görülmesi kararı alındı.
NE OLMUŞTU?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Kuzey ve Doğu Suriye'de öldürülen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin ile bu ölümleri protesto ederken gözaltına alınan gazeteciler için yaptıkları açıklama nedeniyle İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri hakkında dava açmıştı. Baroya "örgüt propagandası yapmak" ve "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçlamaları yöneltilmişti.
YÖNETİMİN GÖREVİNE SON VERİLMESİ TALEP EDİLDİ
Hazırlanan davanamede, İbrahim Kaboğlu ile Baro Yönetim Kurulu Üyeleri Rukiye Leyla Süren, Hürrem Sönmez, Ahmet Ergin, Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekrem Bilen Selimoğlu ve Bengisu Kadı Çavdar’ın görevlerine son verilmesi ve yeni baro başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi talep edilmişti.
Davanamenin talep kısmında, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun Baro'nun kurulması, organlarının görevden uzaklaştırılması ve görevlerine son verilmesi başlıklı 77'nci maddesinin 5'nci fıkrasına yer verilmişti. İstanbul Barosu yönetimi hakkında "terör" iddianamesi; hapis ve siyasi yasak talep edildi.
ÖRGÜT ÜYELİĞİ İDDİA EDİLDİ, İSPAT EDİLEMEDİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yazılan davanamede, gazeteciler Nazım Daştan ile Cihan Bilgin'in ' örgüt' üyesi oldukları ileri sürüldü. Bu iddiaya gerekçe olarak ise Cihan Bilgin hakkında Mardin ve Antep savcılıklarında yürütülen bir soruşturma ve bir dava, Nazım Daştan hakkında ise İstanbul ve Ağrı savcılıklarınca yürütülen birer soruşturma gösterilmişti.
Ancak savcılığın yazısında, iki gazetecinin 'örgüt üyesi' olduklarına dair kesinleşmiş bir mahkeme kararı gösterilememişti. Dolayısıyla savcılık, haklarında örgüt üyeliği yönünde bir karar bulunmayan iki gazetecinin öldürülmesini kınayan İstanbul Barosu yönetimini 'örgüt' propagandası yapmakla suçlamıştı. (HABER MERKEZİ)