Elektrikleri ve suları kesilen Tozkoparan halkı dayanışmayla ayakta duruyor
İstanbul Güngören’e bağlı Tozkoparan ve Küba mahallelerinde yurttaşlara çözüm sunulmadan başlatılan kentsel dönüşüm işkenceye dönüştü. Uzun süredir baskılara direnen ve barınma hakkı için direnen yurttaşların altı gündür elektrik, doğalgaz ve suları kesik. Mahalleli hem kendi arasında hem dışarıdan yaşananları bilenlerin dayanışmasıyla ayakta durmaya çalışıyor.
Barış Parkı’nda nöbet tutan mahalle halkına İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve birçok siyasi parti gıda desteği sunarken henüz kentsel dönüşüme girmeyen yerlerde yaşayanlar da destek sunuyor.
‘BURADA HALK NE YAPACAĞINI BİLİYOR’
BirGün’den Meral Danyıldız’a konuşan Ergün Edepali, "Burada halk ne yapacağını biliyor. Bu büyük bir avantaj. Organize oluyoruz; bir yandan su işini, bir yandan da gıda işini hallediyoruz. Kendi aramızda para topluyoruz. Dışardaki arkadaşlarımız destek oluyor. Biri beş on koli su getiriyor, bir arkadaşımız 50 tane tüp getirdi, diğeri yiyecek getiriyor, içecek getiriyor… Böyle bir hayat oluştu burada"dedi.
Hasta veya yaşlıların dondurucuda kalması gereken ilaçları için de çözüm arayışı içerisinde olduklarını söyleyen Edepali, "İnsülinlerini soğutucuda tutmaları gerekiyor. Biz de soğutucu getirmeye çalışıyoruz. Buraya karavan getirdik. Lavabo ihtiyaçlarını buradan karşılıyoruz. Bir arkadaşımız dolap getirdi, onu kuracağız şimdi. Dayanışmayla beş altı günü atlattık. Alıştık artık ister istemez" diye konuştu.
‘BU İŞTEN SONUÇ ALANA KADAR TESLİM OLMAYACAĞIZ’
Parkta süren nöbete ilişkin de bilgi veren Edepali, "Geceleri genelde genç arkadaşlarımız nöbet tutuyor. Daha sonra onlar uyumaya gidiyor, sabah diğerleri geliyor. Evinde elektriği olmadığı için halk gece parkta vakit geçirmek zorunda. İBB de büfe gönderiyor, o da insanların ihtiyaçlarını kısmen karşılıyor. Bu şekilde bir organizasyon var. Bu işten sonuç alana kadar teslim olmayacağız. Dayanışmamız sürecek" ifadelerini kullandı.
‘DÜŞÜNÜN, TANIMADIĞIM İNSANIN EVİNDE GİDİP DUŞ ALDIM’
Çiğdem Ay da hiç tanımadıkları komşularının kendilerine gıda ve su desteği sağladığını belirterek "Tanımadığım komşum üç gündür bana yemek getiriyor. Çamaşırlarımı götürdü, yıkadı, ütüledi, getirdi. Düşünün, tanımadığım insanın evinde gidip duş aldım. Onlar böyle yaptıkça biz birbirimize daha çok kenetleniyoruz. Mesela telefonda şarjım yoktu, bana powerbank (taşınabilir şarj bataryası) getirdi. O kadar pahalı şeyleri gelip tanımadığı kişilere teslim edebiliyorlar. Bana damacanayla su taşıyor, getiriyor. Devletin bana vermesi gereken desteği komşum veriyor" şeklinde konuştu.
‘BURADAKİ MAĞDURİYETİN GİDERİLMESİ GEREKİYOR ARTIK’
Dayanışma için mahalle halkına tüp getiren Serkan Güler ise Merter’de oturduğunu belirterek "Benim orada bir sıkıntım yok ama buradaki halk mağdur. İnsanlar asgari ücretin altında geçinmeye çalışıyor. Yaşam çok ağır, bir de üstüne bu olay olunca… Kendim de tüpçüyüm zaten. Buradakilere destek olmak amacıyla 50 tane tüp getirdim. Birbirimizle dayanışma içerisindeyiz. Buradaki mağduriyetin giderilmesi gerekiyor artık" dedi.
Safiye Çolaklar da "Bugün tüpümüz geldi. Tüpler normalde fahiş fiyatıyla satılıyor. Zorluk çekiyorduk. Ancak bir kişi gelip ücretsiz tüp getirdi. Su için de tanker geliyor. Bir hastanın olduğu binada elektrik, su kesilmemişti, o binadaki evleri kullanıyoruz. Komşularımız sağ olsunlar, bizi davet ediyorlar. Çamaşırlarımızı yıkayabilmemiz, duş alabilmemiz için mahalle gruplarımıza mesaj atıyorlar" şeklinde konuştu.
Bu süreçte evden çalışanların yaşadıkları sıkıntılara da değinen Çolaklar, "Benim çocuğum pastaneye gidiyor çalışmaya. Hem evimizden oluyoruz hem ekmeğimizden" diyor. Son olarak sular kesik olduğu için yaşanan sağlık sorunlarına dikkat çeken Çolaklar, "Benim kızım şeker hastası. Hijyeni sağlayamadığımız için enfeksiyon kaptı. Düşünün halimizi" ifadelerini kullandı.