Erdoğan'ın yazlık sarayı için doğa katliamı: Alan 3 katına çıkıyor
Yapımı devam eden Erdoğan'ın '300 odalı yazlık sarayı'nın inşaat alanı 20 hektardan 65 hektara çıkarılıyor.
HABER MERKEZİ - Muğla’nın Marmaris ilçesi Okluk Koyu’ndaki 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın yazlık konutu yazlık saray olarak yeniden inşa ediliyor. Yapımı devam eden '300 odalı yazlık saray' için inşaat alanı 20 hektardan 65 hektara çıkarılıyor.
Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde bulunan doğal sit alanı olarak koruma altına alınan Okluk Koyu’na yazlık saray için art arda plan değişiklikleri yapılıyor.
CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca'nın basın açıklamasıyla yeniden gündeme gelen '300 odalı yazlık saray' inşaatı, daha önce 'kamu hizmet alanı' ismiyle statü değişikliği yapılmış, 500 metrelik kıyı koruma kuşağı orman alanının içinde kalması nedeniyle de davalar açılmıştı.
Hukuki sürecin halen devam ettiğinin ifade edildiği basın açıklamasında, saray inşaatının durdurulması riskini göze alamayan yetkililer tarafından, yeni bir karar ile kıyı koruma kuşağı tanımlanarak, alanın sit derecesi düşürüldüğü belirtiliyor.
'RANT VE TALAN ÜZERİNE KURULU POLİTİKALAR KABUL EDİLEMEZ'
CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca'nın hazırladığı 'Saray aşkına doğa katlediliyor' başlıklı açıklamasında iktidarın, doğalsit alanlarını rant alanlarına dönüştürüldüğü belirtiliyor:
"Geçtiğimiz günlerde Bakanlar Kurulu Kararı ile Muğla'nın Akyaka, Turunç, Akbük gibi koylarının da yer aldığı Gökova Körfezi'ndeki sit alanları daraltılarak imara açıldı. Birinci derecede doğal sit alanı olan bu kıyılarda Büyükşehir Belediyesi'nin itirazlarına rağmen yapılaşmanın önü açılarak, doğaya geri dönülmesi mümkün olmayacak ihanetin kapıları aralanmıştır.
Yapılan plan değişikliği ile Okluk Koyu ve kıyıları inşaat talanına saray için kurban edilmekte, Bakanlar Kurulu kararı ile Gökova Körfezi ranta teslim edilmektedir.
Yapılan tüm bu düzenlemeler doğal sit alanlarının iktidarın rant alanlarına dönüşmesinin önünü açmaktadır. Doğa hiçbir makamın hoyratça kullanacağı değerler değildir! Gelecek nesillere korunarak bırakılması gereken varlığımız ve yaşam alanımızdır. İflas eden ekonomi, doğa talanı ile düzeltilemez. Ekonomi ve kalkınma stratejisi adı altında çıkar, rant ve talan üzerine kurulu politikalar kabul edilemez!
İnsanı doğanın sahibi ve efendisi gören siyasi iktidarın yürüttüğü politikalar doğada geri dönüşü olmayan tahribatlara yol açmaktadır. İnsan doğanın sahibi değil bir parçasıdır. Bu anlayışla, rant ve talan politikalarının karşısında vatandaşlarımızla birlikte yaşanacak bir Türkiye mücadelesine devam edeceğiz."
