Eren Erdem: Ne dün korktum ne de yarın korkacağım

Silivri Cezaevi’nden 489 gün sonra tahliye edilen CHP Parti Meclis üyesi Eren Erdem düzenlediği basın toplantısında 'Ne dün korktum ne de yarın korkacağım' ifadelerini kullandı.

Eren Erdem: Ne dün korktum ne de yarın korkacağım

ARTI GERÇEK - Tahliye edilen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi (PM) üyesi Eren Erdem partisinin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile birlikte basın toplantısı düzenledi.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin verdiği kararla tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden tahliye edilen CHP eski Milletvekili ve Parti Meclisi üyesi Eren Erdem, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile birlikte CHP İstanbul İl Başkanlığında basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısına CHP İnsan Hakları Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, Eren Erdem'in avukatları Onur Cingil, Zeynel Öztürk ile milletvekilleri Ali Şeker ve Gökhan Zeybek ve partililer katıldı.

‘SARAY VESAYETİ CEZALANDIRICILARININ CEZA ALMASI İÇİN MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ’

Toplantıda yapılan açıklamalar şu şekilde:

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu: Eren Erdem’in tahliyesi hepimiz adına mutluluk verici ancak şunun altını çizmek isterim ki Eeren Erdem’in tahliyesi ne bir lütuf ne de genel ve bütünsel olarak mutluluk duyabileceğimiz bir şey. Erdem neden tutuklandı ve 489 gün neden esir edildi sorusunun cevabını vermeden hiçbirimiz bu memlekette hak ettiğimiz mutlulukları yaşayamacağımızı düşünüyorum. Eren Erdem’in esaretten kurtulmuş olması mutluluk verici ancak cezaevleri suçsuz olmasına rağmen sadece muhalefet ettikleri için sadece Saray vesayetine karşı durdukları için ve sadece düşündükleri için haksız yere düşüncelerinden dolayı esaret altında tutulan sayısı yüzleri binleri bulan mahkum var.

Biz o nedenle Eren Erdem’in esaretten kurtuluşu vesilesiyle bir araya gelmiş CHP’liler olarak bundan sonra da insanların düşüncelerinden ya da Saray vesayetinin cezalandırmasından dolayı esaret altında bulunan haksız yere tutuklu bulunan tutsakların bizlerle ve dışarıda olabilmesi için CHP olarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Şunun altını çizmek isterim, hukukun üstünlüğünün yeniden tesis edilmesi ve Saray vesayetinin cezalandırıcılarının hukuk karşısında hak ettikleri cezayı alıp asıl onların yargılanması için yine yan yana omuz omuza kol kola mücadelemizi sürdüreceğiz.

‘SİYASİ TUTSAKLARLA ÖZGÜRLÜKLERDE BULUŞACAĞIZ’

CHP Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen: Çok geç kalan karar. Buna rağmen Parti Meclis üyemiz ve partinin bir önceki dönem milletvekilimiz Eren Erdem aramızda olduğu için geç de olsa mutluyuz, hoşgeldin demek istiyorum. Uzun süren bir süreç, 489 gün süren bir tutukluk süreci yaşadık hep birlikte. Bu tutukluk döneminde ilk başta bir kişinin tutuklanmasının en son tedbir olması gerekiyor. En son başvurulması gereken tedbir olması gerekiyor. Adli kontrol tedbirinin yeterli olmadığının mahkeme tarafından gösterilmesi gerekiyor. Fakat mahkeme daha esasa girmeden şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki Eren Erdem, bir önceki dönem milletvekili olmuş halihazırda PM üyesi olarak partimizin verdiği görevleri yapan zaten Türkiye’de bulunan hatta defalarca kez yurtdışına çıkmış bir siyasetçi ve gazeteci. Defalarca kez yurtdışına gidip gelmesine rağmen tutuklandı. Milletvekillerimizin ziyaretleri bu süreçte engellendi. Başvuru yapılmasına rağmen bu başvurulara bir süre yanıt verilmediğini öğrendik. 10-15 başvuru sonrasında milletvekillerimizin başvurularının kabul edildiğini gördük. Dolaysıyla bunun sadece hukuki bir dava olmadığını aynı zamanda siyasi bir dava olarak görüldüğünü aynı şekilde yıldırma politikalarının uygulandığını gördük.

Biz çok iyi biliyoruz ki Eren Erdem iktidara karşı olduğu ve eleştirdiği için cezaevine girmişti ve içeride de mücadelesini sürdürdü. Dışarıda da aynı şekilde sürdürmeye devam edecek. Bugün özgürlükte buluştuk, bütün siyasi tutsaklarlarla özgürlükte buluşacağız.

Eren Erdem’in avukatı Onur Cingil: Bir tahliye aldık ve bu bizim bir kazanımız aslında hukuki olarak çok şey yaptık, ama bunun asıl mimarları sizlersiniz. Çünkü başından yani Eren Erdem tutuklandığında söylediğimiz bir söz vardı, "özgürlüğüm halkıma emanet" demiştik. Eğer 489 gün sonra geç de olsa bir tahliye olsa da bu yine kamuoyunun bu konuya odaklanması, CHP’nin bu konuyu sahiplenmesidir. Kendi adıma ve Eren Erdem adına teşekkür ederim.

‘EN BÜYÜK SEVİNCİMİZ BİR YAVRUYU BABASINA KAVUŞTURMAKTIR’

489 gün sonra sevindiğimiz tek şey bir yavruyu babasına kavuşturmaktır. En büyük sevincimiz bu. Başından beri bana "Eren Erdem neden tutuklu, dosyada ne var" diye soran gazetecilere "vallahi hiçbir şey yok" dedim. Bu tür siyasi davalara giren biriyim. Genelde bir delil olurdu yargılama açısından ancak burada bir delil dahi yoktu. Büyük bir kumpasın içindeydik. Türkiye’deki kumpas davalarının mihenk taşlarından biriydi bu. O yüzden hiç tutuklanmaması gerekiyordu. Tutuklanması da bizim için sürpriz oldu, tahliyesi de 5’e 5 kala oldu. Eren Erdem’in tutuklanması da tahliyesi de Türkiye’de adalet açısından ne kadar sürpriz olabileceğini gördük. 90 gün sonra ilk kez hakim karşısına ilk kez çıkacağı gün duruşması iptal oldu. Bu Türkiye’d eilk kez oldu herhalde. 24 Haziran’a kadar milletvekiliydi, resmen gün saymışlar, hemen seçimlerden sonra tutuklama kararı çıktı. Aslında adli kontrol ve yurtdışı yasağı vardı. Adli kontrol yeterliydi. Yeni bir delil mi vardı hayır. Birileri tutmak istedi ve 489 gün tuttu. Bütün sürecin özeti buydu.

İlk derece mahkemesinin cezayla ilgili olan kısmının ve beraat aldığımız iki suçla ilgili olan kısımları reddetti yani eski tabirle kararı onadı ve Yargıtay’a gönderdi. İlk derece mahkemeden sonra doya istinafa 76 gün sonra gitti. En sonunda dosyamızla basında çıkıp isyan ettiğimizde karar verdiler. kararı Yargıtay yolu açık olmak üzere son yargı reformuna sığınarak böyle bir karar verdiler. Eren Erdem ile ilgili karar vermemiş olsalardı dokuz buçuk ay infazı kalmıştı. Yani cezayı sürüncemede bıraka bıraka kendilerince çektirdiler. Dosya Yargıtay’a gittiğinde ortalama iki yıl neredeyse Yargıtay sürecine kadar bekleteceklerdi. Sizlerin dirayeti, Genel Başkanımızın İl Başkanımızın hassasiyeti konuyu buraya getirdi.

‘İŞLENMİŞ SUÇLARLA MÜCADELE ETTİĞİM İÇİN CEZAEVİNDEYİM’

Eren Erdem: İçeride boş durmadık, cezaevi yan gelip yatma yeri değil. Öncelikle İl Başkanım da siyasi bir linçle karşı karşıya, içeriden takip etmek durumunda kaldım. İyi dileklerimi ilettim. Türkiye’de işimiz artık dualara kaldı. Eskiden dua edip hukuken üstümüze düşenleri yapardık ama artık ikincisi pek işe yaramıyor. Ama olsun biz yine hukuk demeye devam edeceğiz. İl Başkanıma, değerli örgütüme Genel Merkezde görev yapan bütün yöneticilerime, Genel Başkana bu süreçte teşekkür ediyorum.

Ben cezaevinde hiç yalnız hissetmedim. Öyle bir iklim vardı ki bine yakın mektup, kitap geldi, onları oku derken ben tahliye olurken halen elimde kitap vardı. Burada teşekkürün büyüğünü aileme avukat arkadaşlara yapmak istiyorum. Ben cezaevine suç işlediği için girmiş biri değilim, cezaevine işlenmiş suçlarla mücadele ettiğim için cezaevine girdim. Türkiye’de demokrasiyi cumhuriyeti adaleti hukuku ortadan kaldırmaya çalışan bir anlayışla demokratik mücadele ettiğim için tutuklandım.

‘NE DÜN KORKTUM NE DE YARIN KORKACAĞIM’

Birileri bizi cezaevine soktuğunda bizi yıldıracağını düşünmüş olabilir ama hesaba katmadıkları bir şey var, ben kurucu genel başkanları idam fermanları çıkartılmış ve devamında genel başkanları darbe döneminde tutuklanmış Zincirbozan’da hapsedilmiş siyasi hareketin bir mensubuyum dolaysıyla benim cezaevine girme kaygısıyla söylenmesi gereken sözleri söylememem ancak ve ancak mensubu olduğum harekete ihanet olurdu. Ne dün koktum ne de yarın korkacağım. Hep beraber aynı duyarlılıkla Türkiye’nin çoğulcu gerçek bir demokrasiyle bütünleşmek için mücadeleye decam edeceğiz. Ben bu kararlıkla girdim aynı kararlıkla çıktım. Cezaevine bir CHP’li olarak girdim, bir CHP’li olarak çıktım.

‘OSMAN KAVALA İLE AYNI KOĞUŞLARDAYDIK’

Geride bıraktıklarım var. Çok sayıda insan haksız ve hukuksuz yere cezaevinde siyasi bedel ödüyor. Bu süreçte herbiriyle dayanışma içinde olduk. İsimlerini de zikretmek isterim. Selahattin Demirtaş da aynı nedenlerle cezaevinde. Neredeyse sürecimiz birbirine benziyor. Osman Kavala ile biz yan koğuşlardaydık. Birbirimizi küçüçük bir camdan görüyorduk. Gün içinde sohbet ederdik. Selçuk Kozağaçlı ile aynı bölümdeydik.

‘BİZ, BİZE ZULÜM EDENLERE DÖNÜŞMEYECEĞİZ’

Onlar kendilerine zulüm edenlere dönüştüler ancak biz onlara dönüşmeyeceğiz. Biz bize zulüm edenlere dönüşmeyeceğiz. Biz herkes için adaleti savunmaya devam edeceğiz. Biz hiçbir zaman onların içine düştüğü intikam çukuruna düşmeyeceğiz ve o hastalıkları ne bünyemize ne de siyasetimize sokacağız. 81 milyonun hakkı hukuku için çalışmaya devam edeceğiz. Sokak sokak çalışmaya, halkımızla kucaklaşmaya devam edeceğiz.

'MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ'

Açıklama sonrası Artı TV'ye konuşan Erdem "Benim için cezaevi, beni oraya koyanların amacına ulaşabildiği bir süreç olmadı. Çok sayıda mağdur haksız yere cezaevinde. Biz yapmış olduğumuz siyasi mücadele nedeniyle cezaevine girdik ve tutuklandık. Aynı kararlılıkla mücadeleye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

chp canan kaftancıoğlu açıklama Eren Erdem