Erzurum'da konut sorunu: 'Fiyatlar akıl almaz şekilde yükseldi'
Barınma sorunu ve inşaat sektöründeki ekonomik krizin derin yansımalarının yaşandığı kentlerden biri de Erzurum. Kiraların 10 bin liraya, satış bedelinin 3,5 milyon liraya kadar yükseldiği Erzurum'da, 'tüm taraflar' durumdan şikayetçi.

Emrullah BAYRAK
ERZURUM - Ekonomik krizin barınma hakkı ve inşaat sektöründeki yansımaları, Erzurum'da da dengeleri bozdu. Kentte kiralık ve sıfır konut bulmak zorlaşırken, kira artışlarına uygulanan yüzde 25'lik sınır da kiracılar ile ev sahiplerini karşı karşıya getirdi.
TÜİK verilerine göre, Erzurum'da haziran ayında toplam 852 konut satılırken geçen yıl aynı dönemde 994 konut satılmıştı. Konut satışlarındaki düşüşün en büyük nedeni olarak, bankaların 300 bin liradan daha fazla kredi vermemesi gösteriliyor. Erzurum'da konut kiralama ve satış işleriyle uğraşan Çınar Emlak'ın sahibi Rahmi Çınar, kiralık daire konusunda ciddi sıkıntıları olduğunu söyledi.
'VİLLADAN BAHSETMİYORUM'
27 yıldır emlak piyasasında bugün yaşananlara benzer bir durumu hiç yaşamadığının altını çizen Çınar, Artı Gerçek’e şunları anlattı:
"Erzurum'da en düşük kiralık dairenin fiyatı 600 TL. Bu daireler bodrum katı, sobalı veya kombilidir. En yüksek kiralık daire bedeli 10 bin lirayı bulmaktadır. Dairenin semtine ve büyüklüğüne göre fiyatlarımız değişmektedir. En düşük dairenin satış fiyatı ise 250 bin liradan başlamaktadır. Bu fiyat yine dairenin yerine ve büyüklüğüne göre 3,5 milyon liraya kadar yükselmektedir. Villadan bahsetmiyorum, dairelerimizin satış fiyatı böyledir. Geçen yıla göre bu yıl fiyatlar akıl almaz şekilde yükseldi."
'SATIN ALMAYI AKLININ UCUNDAN BİLE GEÇİRMİYOR'
"Geçmiş yıllarla mukayese dahi etmiyorum" diyen Çınar, "Eskiden özel sektörde asgari ücretle çalışan biri, banka kredisiyle ev veya araba almaya cesaret edebiliyordu. Ancak şimdi geldiğimiz noktada satın almayı aklının ucundan dahi geçiremiyor. Konut kredileri düşürülürse satışlar hareketleniyor, fiyatlar yükseliyor. Konut kredileri yükselir, krediler kısılırsa satışlar durgunlaşıyor ve fiyatlar düşüyor" ifadelerini kullandı.
YÜZDE 25’LİK SINIR, EV SAHİBİ İLE KİRACIYI KARŞI KARŞIYA GETİRDİ
Satılık daire konusunda bir sıkıntı olmadığını fakat kiralık daire bulmakta zorlanıldığını dile getiren Rahmi Çınar, “Fiyatlar da oldukça yükseldi. Devletin kanunen kira artışlarına getirdiği yüzde 25'lik sınır da bir çözüm olmadı" dedi. Çınar, söz konusu sınırlamanın kentteki yansımalarını şöyle anlattı:
"Aksine bu durum, kiracı ile ev sahibini karşı karşıya getirdi. Kimi kiracılar, bu kanunu gerekçe göstererek hemen yanı başında yeni 5 bin liraya kiralık verilen evi görmezden gelerek kendi oturduğu '1000 liralık evi 1250 liradan yukarı çıkarmam, kanunu hakkını kullanırım' diyor. Mülk sahibi ise kendi evinden daha kötü olan 5000 TL'lik evi örnek gösteriyor. Bu konuda bir çıkmaza giriliyor. Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ve toptan eşya fiyat endeksine (TEFE) göre kira artışlarının belirlenmesi daha doğru olurdu. Kiracı ile kiralayan mülk sahibi arasındaki tartışmaları daha aza indirirdi."
İŞÇİLİK KALEMLERİ YÜZDE 100’DEN FAZLA ARTTI
Artı Gerçek’e konuşan inşaat mühendisi Fevzi Çakmak ise asgari ücrette yaşanan artışların daire başına maliyeti de artırdığını söyledi. "Betonun geçen yılki fiyatı 650 liraydı, şu anda bin 300 lira. Demirin geçen yılki fiyatı 12 bin liraydı, şu anda 20 bin 300 lira" diyen Çakmak, şöyle konuştu:
“Özellikle işçilik kalemleri yüzde 100'den fazla arttı. Geçen yıl bir kalıpçı, 45-50 liraya iş yapıyordu, bu yıl 150 liraya yapıyor. Demirci geçen yıl 30 liraya iş yapıyordu, şu anda 75 liraya yapıyor. Sebebi ise özellikle devletin vergileridir. Devlet asgari ücreti arttırdıkça, buna bağlı olarak sadece SGK ölçümlemesinden daire başına kaynaklanan fiyat artışı 150 bin lira. Binaları biz bitirince iskân ruhsatı alıyoruz. Mecburen SGK'ye de gidip iskân ölçümlemesi yaptırıyoruz. Onlar da asgari ücret üzerinden bunu yapıyor.
Mesela inşaata başladık, bir hesap yapıyoruz ve diyoruz ki 'bizim SGK'ye ödememiz gereken prim 4 milyon lira.’ Devlet eskiden yılda bir defa asgari işçiliği artırırdı şimdi iki defaya çıkardı. Biz inşaata başlarken 4 milyon liraydı şu anda 14 milyon sadece SGK primi. Maliyet artıyor. SGK'da asgari işçilik artınca buna bağlı olarak yapı denetim harçları artıyor, vergiler artıyor. Hepsi buna bağlı olarak gidiyor.”
'SIFIR KONUT SIKINTISI VAR '
Sadece Erzurum'da değil tüm Türkiye'de sıfır konut sıkıntısı olduğunu belirten Fevzi Çakmak, “Nakit parası olan çok az insan var. Herkes borçlanarak ev sahibi oluyor. Devlet 0,69 ve 0,99 ile kredi verdi şimdi de 'ödenek yok' diyorlar. Dolayısıyla satışlar durdu. Maliyetin artmasının dışında özellikle kamuya bağlı olarak harçların fazlalığı çok kötü. Bugün bir binanın sadece yapı denetiminin bir daire başına maliyeti 150 bin lira. Sadece yapı denetimine daire başına hizmet parası ödüyorsun. Yarın asgari işçilik değiştiğinde bu olacak 200 bin lira. Fiyatlar sürekli artıyor” dedi.
'AKARYAKIT ZAMLARI NAKLİYE FİYATLARINI YÜKSELTİYOR'
Akaryakıta gelen zamlar dolayısıyla nakliyelerde de fiyatların çok arttığını dile getiren Çakmak, şunları söyledi: "Kum, çimento, demir, tuğla hepsi nakliye ile olan şeyler. Nakliyenin malzemenin üzerindeki etkisi en az yüzde 30. Her şey üst üste biniyor. Kolay bir süreç değil. Öngörüm 2023 yılında fiyatlar yükselerek gider, 2024'te dengeyi bulur. Bugün 2 milyon lira dediğimiz daire, 2024 yılında muhtemelen 3 milyon lirayı bulur. En az yüzde 50-60 fiyatlar artar. Devlet vergilerinden ve primlerinden hiçbir zaman vazgeçmiyor. Bu para bana ödenecek diyor. Sonra da diyor ki niye fiyatlar arttı."