Ezidi Soykırımı'nın dokuzuncu yılı: IŞİD'in kaçırdığı kadınların akıbeti hâlâ bilinmiyor

Ezidi Soykırımı'nın dokuzuncu yılı: IŞİD'in kaçırdığı kadınların akıbeti hâlâ bilinmiyor
Ezidi Soykırımı'nın üzerinden dokuz yıl geçti. IŞİD'in esir aldığı yüzlerce kadın hâlâ bulunamamışken, HDP Dış İlişkiler Komisyonu Eş Sözcüsü Feleknas Uca Türkiye'de 'ortaya çıkan' kadınlara dikkat çekerek "Ankara nerede, Şengal nerede?” diye sordu.

Artı Gerçek - IŞİD'in 2014 yılının 2 Ağustos’u 3 Ağustos’a bağlayan gecesinde Irak'ın Şengal bölgesinde Ezidilere karşı başlattığı soykırımın üzerinden dokuz yıl geçti. Ezidilerin 74’üncü Ferman olarak tanımladığı soykırımın üzerinden dokuz yıl geçmesine rağmen, 2 bin 700 Ezidi kadın IŞİD tarafından hâlâ esir tutuluyor. HDP Dış İlişkiler Komisyonu Eş Sözcüsü Feleknas Uca ve Ezidi hakları savunucusu Azzat Alsaleem, soykırımın dokuzuncu yıldönümünde, esir kadınların kurtarılması için çağrıda bulunurken bazı kadınların Türkiye'de bulunduğuna dikkat çekti.

74’üncü Ferman’ın dünyanın gözü önünde yaşandığını dile getiren Feleknas Uca, bu soykırımın Ezidiler için derin bir yara olduğunu söyledi. IŞİD'in esir aldığı binlerce kadının Musul pazarlarında "satıldığını" hatırlatan Uca, “Her bir kadın onlarca kez satıldı” dedi.

IŞİD'in esir alarak kaçırdığı kadın ve çocukların başka kentlerde ortaya çıktığına dikkat çeken Uca, birçok kadının Almanya ve Türkiye’de "satıldığını", birçok çocuğun Ankara ve Kırşehir gibi kentlerde ortaya çıktığını söyledi. Uca, “Ankara nerede, Şengal nerede?” diye sorarak, şöyle devam etti:

'AMED'E ELİH'E ÜÇ ARAMA YAPILIRKEN...'

“Amed’ten Êlih’e giderken, üç noktada aramalardan geçiyoruz. Bu kadınlar nasıl Ankara’ya kadar getiriliyor? Halen kayıp ve ellerinde olan Ezidi kadınlar var, bizim mücadele ederek bunları kurtarmamız ve özgürleştirmemiz gerekiyor. Esir alınan Ezidi kadınlar sadece Ankara, Suriye’de değiller, Urfa’da bile bazı kadınların alıkonulduğunu biliyoruz, yine Tunus, Mısır gibi ülkelerde de kadınların olduğunu biliyoruz. Kadın bedeni ve Ezidi inancı üzerinden bir piyasa kuruldu. Ezidi inancının ortadan kaldırılması ve yok edilmesi için ellerinden geleni yaptılar. Bu Ezidileri yok etme siyasetidir.”

'TÜRKİYE'NİN BÜYÜK ÖFKESİ VAR, ŞENGAL'İ YALNIZ BIRAKANLAR DA YARGILANMALI'

Uca, Türkiye'de barınan IŞİD liderlerini de hatırlatarak "Türkiye’nin Ezidilere dönük büyük bir öfkesinin olduğunu ve bunun Şengal’e dönük saldırılarla sürdürüldüğünü" söyledi: "Bu kadar zulüm görmüş bir halkın üzerine bombalar yağdırıyor, öncülerini öldürüyorlar. Şengal’in boşaltılmasını, Kürdistan’ın boşaltılması ve Ezidiliğin yok olması olarak görüyorlar. Şengal halkını bu süreçlerde yalnız bırakanların mutlaka yargılanmaları gerekiyor. Şengal’de o dönem binlerce pêşmerge vardı, neden silahlarını bırakıp gittiler? Neden Ezidi kadınlar yalnız bırakıldı? Bu soruların cevaplanması gerekiyor."

'HÂLÂ ÇADIRDA YAŞAYAN BİNLERCE EZİDİ AİLE VAR'

Katliamın üzerinden dokuz yıl geçmesine rağmen binlerce ailenin çadırlarda yaşadığını belirten Uca, “Bu ailelerin çadırda yaşamasından hepimiz sorumluyuz. Bu insanları Şengal’e geri götüremiyorsak, hepimizin sorumluluğu var. Ezidileri umutsuz, iradesiz, mücadelesiz bırakmak ve kendilerine bağlı bir şekilde yaşamalarını istiyorlar. Öncelikle Ezidilerin Şengal’e dönmeleri ve yeniden bir yaşam kurmaları çok önemlidir” dedi.

74 fermana rağmen Ezidilerin boyun eğmediğini vurgulayan Uca, soykırımın dokuzuncu yılında IŞİD'in elinde esir olarak tutulan kadınların özgürleştirilmesi için mücadelenin önemine değindi.

'ERBİL, ÇEKİLEN PEŞMERGELERİ ÖDÜLLENDİRDİ'

Ezidi aktivist Azzat Alsaleem de bölgedeki çıkar çatışmaları nedeniyle Ezidilerin yaralarının sarılmadığını belirterek, Şengal halkının adalete ihtiyacı olduğunu vurguladı. Soykırıma neden olan güçlerin yargılanması gerektiğini söyleyen Alsaleem, “Ezidileri silahsızlandıran ve yüzüstü bırakan peşmergeler, Hewlêr yönetimi tarafından ödüllendirildi" çıkışı yaptı.

'YENİ SOYKIRIM' UYARISI

Alsaleem, "Şengal'in yeniden inşası için adalete ve hayatta kalanların hem psikolojik hem de fiziksel tedaviye ihtiyacı var. Irak hükümeti sorumluluğunu yerine getirmiyor. Hükümet, vatandaşlarını kurtarmak zorunda. Ezidileri koruyacak bir Ezidi gücü ve özerkliği olmazsa, birkaç yıl içinde başka bir soykırım kaçınılmaz olacaktır. Ezidiler ne KDP’ye ne de Irak hükümetine güveniyor” dedi. (MA)

Öne Çıkanlar