'Fail haksız tahrikten yararlanmak istiyor'
Diyarbakır’da çocuklarının gözü önünde 11 kurşunla avukat Müzeyyen Boylu’yu katleden Mesut Issı’nın yargılandığı davanın ilk duruşması Pazartesi günü görülecek.
Remzi BUDANCİR
ARTI GERÇEK-Diyarbakır’da avukat Müzeyyen Boylu, 19 Mayıs 2019 tarihinde boşanma aşamasında olduğu eşi Mesut Issı tarafından çocuklarının gözü önünde 11 kurşun ile öldürülmüştü. Tutuklu olan sanık Mesut Issı, ‘taammüden ve canavarca hisle insan öldürme suçundan’ yargılanacağı davanın ilk duruşması 9 Eylül, saat 09.30’da Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
'KADIN CİNAYETLERİ TEKİL YÂDA MÜNFERİT DEĞİL'
Diyarbakır Barosu’na bağlı avukatlar, Diyarbakır Barosu Adli Yardım Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyerek dava hakkında bilgiler verdi. Basın açıklamasını yapan Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi üyesi Hatice Demir, kadınların erkek şiddetine maruz kaldığını söyledi. Mayıs ayından bu yana Diyarbakır’da 3 kadının katledildiğini hatırlatan Demir, kadın cinayetlerinin ‘tekil’ veya 'münferit' bir olay olmadığını söyledi. Katledilen kadınların öykülerinin bir birine benzerliğinin tesadüf olmadığını belirten Demir, "Tamamı erkeklerin kadınlar üzerinde baskı ve denetim kurma isteğinin sonucudur. Aslında bu cinayetler silsilesinin tamamı birbirini besliyor. Tablonun bütününe bakıldığı zaman Türkiye’de kadın cinayetlerinin büyük çoğunluğu boşanmak ve ayrılmak isteyen kadınlara karşı, kocaları-partnerleri veya eski kocaları tarafından işlenmektedir" dedi.
'MÜZEYYEN BOYLU BOŞANMAK İSTİYORDU'
Adli makamların şiddet gördüğünü ifade eden kadınların şikâyetlerinin inandırıcılığını sorgulayarak acil önlem almadığını ifade eden Demir, ilgili makamların şiddet karşısında ayrımcı, pasif ve özensiz davranışlarının kadınları korumasız bıraktığını söyledi. Buna en somut örneğin eşi tarafından katledilen Müzeyyen Boylu cinayeti olduğunu ifade eden Demir, Boylu cinayetini ve yargı sürecini şu sözlerle anlattı:
"Müzeyyen Boylu sistematik şiddete maruz kalmıştır. Müzeyyen eziyete varan bu şiddete daha fazla dayanamayarak 12 Şubat 2018 tarihinde çocuklarıyla beraber annesinin evine yerleşmiştir. 16 Şubat 2018 tarihinde şiddetli geçimsizlik sebebiyle Diyarbakır’da boşanma davası açmıştır. Fail başından itibaren boşanmak istememiştir.
'ANNESİNDEN EVİNDE ŞİDDET UYGULADI'
Müzeyyen’i davasından vazgeçirmek için her türlü şiddeti uygulamıştır. Fail sürekli tehdit, şantaj ve iftiralarda bulunmuştur. Bütün bu hususlar dosyaya giren mesaj dökümlerinden anlaşılmaktadır. Boşanma davasının devam ettiği süre boyunca Müzeyyen’in boşanma konusundaki kararlılığı ve ısrarına karşın fail boşanmak istemediğini her defasında yinelemiştir. Öyle ki fail boşanmak istemediğini, boşanma davasının 6 Mayıs 2019 tarihli son duruşmasında da -yani cinayetten 13 gün öncesine kadar- ifade etmiştir. Fail, Müzeyyen’e; annesi ile beraber yaşadığı evde defalarca şiddet uygulayarak boşanmaktan vazgeçirmek için baskı kurmuştur. Boşanma davası devam ederken müşterek iki çocuğun geçici velayeti Müzeyyen’e verilmiş olmasına rağmen fail çocukları kaçırmıştır. Bunun üzerine Müzeyyen 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine dair kanun kapsamında 'çocuklarla failin kişisel ilişkisinin kaldırılması’ ve 'kendisi için de koruma tedbirlerine' başvurmuştur. Müzeyyen hakkında; 28 Mart 2018 tarihinde 15 günlük, 8 Ocak 2019 tarihinde 30 günlük ve 16 Nisan 2019 tarihinde 15 günlük tedbir kararları verilmiştir. Yargı makamı Müzeyyen’in koruma talebine özensiz davranmış ve pasif kalmıştır. Verilen tedbir kararları kısa ve işlevsiz olup Müzeyyen’in ihtiyacı olan korumayı sağlamamıştır.
'FAİL SOĞUKKANLI'
Müzeyyen Boylu 19 Mayıs 2019 tarihinde, müşterek çocuklarının yılsonu gösterisi çıkışında, güpegündüz sokak ortasında ve çocuklarının gözü önünde, fail Mesut Issı tarafından tasarlanarak, canavarca hisle katledilmiştir. Soruşturma dosyasındaki kamera görüntülerine göre, fail cinayeti işlediği gün okula Müzeyyen ve çocuklarından önce gidip onları beklemiştir. Gösteri sonrası okuldan birlikte çıkmışlardır. Fail çocukları kendi arabasına bindirmiş, Müzeyyen de onlardan ayrılıp aracına doğru gittiği esnada, fail Müzeyyen’in arkasından silahla koşarak gitmiş ve elinde tabanca ile aynı istikametten dönerken tespit edilmiştir. Fail olay yerinden kaçarken müdahale etmek isteyen insanları tehdit ederek müşterek çocukları da alarak olay yerinden soğukkanlılıkla ayrılmıştır. Fail çocukları ve aracını bıraktıktan sonra kıyafetini değiştirip ticari taksiyle cinayette kullandığı tabanca ile emniyete teslim olmuştur.
MÜZEYYEN 11 KURŞUNLA KATLEDİLDİ
Otopsi raporuna göre, fail hedef gözetmek suretiyle insan öldürme kastı ve iradesiyle her biri tek başına ayrı ayrı öldürücü nitelikte olan 2 adet giriş yarasının baş bölgesi, kalan 9 adet giriş yarasının ise göğüs bölgesinde olduğu, toplam 11 kurşunla Müzeyyen’i katletmiştir. Kriminal İnceleme Rapora göre, 2 adet atışın yakın atış mesafesinden, 6 adet atışın uzak atış mesafesinden, 3 adet atışın ise mesafesinin tespit edilemediği bildirilmiştir. Aslında fail; gerek Müzeyyen üzerinde gerekse malvarlığı üzerinde tam hâkimiyet kurmak ve Müzeyyen’in kendisine dönmesini sağlamak için sürekli yalan ve iftiralara başvurmuştur.
'FAİL HAKSIZ TAHRİKTEN YARARLANMAK İSTİYOR'
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca fail hakkında; eşe karşı, tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek insan öldürme ile ruhsatsız silah ve mermi temin etme suçlarından iddianame hazırlanmıştır. İddianamede dikkat çekici iki önemli tespit vardır: Failin maktulü kendisine hakaret ettiğini beyan ederek haksız tahrikten yararlanma ve olayı tasarlamadığı yönünde kanı oluşturmaya çalıştığına dikkat çekilmiştir. Olayın oluş şekli, olay öncesi taraflar arasında tartışma olmadığı yönündeki tanık beyanları, failin olaydan önce silah ve mermi temini ve olay sonrası davranışları iddianamede belirtildiği gibi haksız tahrik olmaksızın tasarlayarak ve canavarca hisle insan öldürdüğünün kanıtıdır.
İLK DURUŞMA 9 EYLÜLDE
7. Ağır Ceza Mahkemesinde 9 Eylül Pazartesi günü saat 09:30’da görülecek duruşmada savcılık bu gerekçelerle failin cezalandırılmasını istemiştir. Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak Türkiye’nin birçok kentinden bu davayı takip eden kadın hakları savunucuları ile birlikte bu davanın ve kadınlara yönelik şiddet ve cinayet davalarının takipçisi olmaya devam edeceğiz."