Felaketin öğrettiği

'Ne yazık ki ancak felaket karşısında anlıyoruz, halkların düşmanlığa değil dayanışmaya ihtiyaç duyduğunu ve siyasetçiler kışkırtmadıkça buna hazır olduğunu…'

Felaketin öğrettiği

Can DÜNDAR

ARTI GERÇEK - Daha 12 gün önce, 4,3 büyüklüğünde bir deprem, Ege’de Sisam’ı vurduğunda deprem bilimci Profesör Övgün Ahmet Ercan demişti ki:

"Bu deprem, Kuzey Ege’de 6,3 ile 7 arasında bir depremin hazırlandığını gösteriyor".

Profesör Ercan, Sözcü’ye yaptığı bu açıklamada depremden İzmir’in etkileneceğini de belirtmişti.

Yani İzmir’e deprem, göstere göstere geldi.

Depremlerin birbirini tetikleyen bir çizgisellik oluşturduğunu bile bile, uzmanların "Geliyor" tahminlerini dinleye dinleye, her seferinde hazırlıksız yakalanıyoruz depreme… Her seferinde can kayıpları verdikten sonra yine depreme dayanıksız binalardan, işgal altındaki toplanma alanlarından söz ediyoruz: benzer görüntüleri yaşıyoruz:

Trafikten enkaza ulaşamayan kurtarma ekipleri, enkaz üzerinde insanlar, panik, kargaşa, düzensizlik… Bilime sırtını dönmüş, uzmanlığa saygısını yitirmiş, tedbire değil yeni rant alanlarına yatırım yapmış bir ülkenin kaçınılmaz sonu… Her seferinde sıfırlanmış bir hafıza ile aynı deneyimi yaşamanın yorgunluğu…

Birkaç tesellimiz var:

Bu kez merkezi idare ile yerel yönetim daha yakın iletişimde gibi göründü.

AFAD, acil durum merkezleri, belediyeler arası işbirliği hemen devreye girdi.

Sosyal medyadan uyarılar için istifade edildi, birkaç nefret mesajına anında tepki gösterildi.

Ve Ankara’nın peşpeşe gerginlik yaşadığı Atina ve Paris’ten, depremden hemen sonra dayanışma mesajları geldi.

Ne yazık ki ancak felaket karşısında anlıyoruz, halkların düşmanlığa değil dayanışmaya ihtiyaç duyduğunu ve siyasetçiler kışkırtmadıkça buna hazır olduğunu…

İzmir’e "Geçmiş olsun" diyor, ölenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifa diliyorum.

deprem İzmir Can Dündar Facia felaket