Gar katliamı davasında kritik soru: Emniyeti niye aradın?

HABER MERKEZİ - 10 Ekim Ankara Gar Katliamı’na ilişkin davanın 6. duruşması ikinci gününde Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmaya 19 tutuklu sanık, mağdur aileleri, mağdur avukatları ve şehir dışından gelen çok sayıda izleyici katıldı. Duruşma salonunda sanıkların güvenliğini sağlamak gerekçesiyle çok sayıda jandarma ve çevik kuvvet konumlandırıldı. Duruşmanın öğleden önceki bölümünde müşteki avukatları konuştu. Mağdur avukatları, sanıklardan Yakup Şahin'in 26 Eylül 2015'te Antep Emniyeti'ni neden aradığını sordu. Avukatlar ayrıca sanıkların ifadelerine rağmen, tanık polislerin tutumunu hatırlatarak, "Bir TEM Şube Müdür Yardımcısı neden bir IŞİD'linin ifadesini gizler" diye sordu.

İLGİLİ HABER: 10 EKİM DAVASINDA POLİSİN HAFIZA KAYBI

'KAMU GÖREVLİLERİ YARGILANMIYOR'

Mağdur avukatlarından Tonguç Cankurt, davayla bağlantılı dosyaların sürüncemede bırakılması ve bir şekilde sürüncemede bırakılmamasının katliamın meydana gelmesinde etken olduğunu belirterek, "Ancak buna dair somut tespitimize rağmen kamu görevlilerinin yargılanmasında dirençle karşılaşıyoruz" diye konuştu.

'IŞİD'Lİ TÜRE HAKKINDA FEZLEKE HAZIRLAMAYAN SAVCI HALEN GÖREVDE'

Cankurt, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı olan Ramazan Dinç hakkında şunları söyledi: "Savcı Ramazan Dinç, dosyamızın firari sanığı Edremit Türe hakkında tespitlerde bulunuyor. Yine kendini patlattığı iddia edilen Yunus Durmaz ile birlikte 150 kişilik bir ekibi Antep’te yönettiğini söylüyor. Bu fezlekeyi 4 Haziran 2014 yılında teslim etmiş. Fakat aynı Ramazan Dinç, yaklaşık bir yıl sonra attığı imzaya göre Edremit Türe'nin oğlu Hasan Tayyip Türe'nin gözaltı ve evinde arama yapılması için talimat yazmış. Bu dosyada Edremit Türe hakkında yüzlerce delil olmasına rağmen Edremit Türe hakkında fezleke hazırlamamış. Edremit Türe varken oğlu hakkında gözaltı kararı verilmiş. Edremit Türe’de Kırıkkale ve oğlunu bu şekilde örgütlemiş. Bu soruşturma dosyasının savcısı Ramazan Dinç ciddi ihmallere sahip ve hala Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nda görev yapıyor."

'POLİS KATLİAMCIYI DİNLEMEYİ 10 EKİM'DEN 3 AY ÖNCE BIRAKMIŞ'

Suruç katliamının faili Yunus Emre Alagöz hakkındaki bir belgenin dosyaya geldiği bilgisini veren Cankurt, "Yunus Emre Alagöz ve onunla beraber pek çok kişi 2 ay boyunca dinlemeye alınmış. Daha sonra Alagöz'ün Suruç katliamından 11 gün önce 10 Ekim katliamından da 3 ay önce 'Konuşmalarında suç unsuruna rastlanmadığı' gerekçesiyle dinlemekten vazgeçilmiş. Bunu sorumluluğu hiçbir şekilde kapatılamaz" diye konuştu.

'IŞİD'LİLER TÜRKİYE’DE YARGILANMAK İSTİYOR'

Cankurt, "IŞİD'lilerin aileleri Dışişleri Bakanlığı önünde eylem yaptılar. Çocuklarının Türkiye’ye gelerek Türkiye’de yargılanmak istediklerini söylediler. Yargı bu durumdayken IŞİD'lilerin Türkiye'ye gelmek istemesi gayet normaldir. Çünkü burada bırakılacaklarına soruşturmaların kapatılacağına dair ciddi umutları var" dedi.

BOMBACILARI TAŞIYAN SANIK, 'EMNİYETİ NEDEN ARADIN' SORUSUNA CEVAP VERMEDİ

Sanıklardan Yakup Şahin'in dünkü duruşmada hazır edilmemesinden dolayı sorulamayan soruları mağdur avukatı Erkan Ünüvar bugün sordu. Avukat Ünüvar, sanık Şahin'e HTS kayıtlarına göre 26 Eylül 2015 tarihinde Antep Emniyeti'ni aradığının görüldüğünü belirterek, Antep Emniyeti'ni neden aradığını sordu. Şahin, "Cevap vermek istemiyorum" diye karşılık verdi. Şahin, diğer sorularını da yanıtsız bıraktı.

'TEM MÜDÜR YARDIMCISI NE SAKLIYOR?'

Avukat Ahmet Özdel ise Beyazıt Bestami Duman ve Tahir Sarıışık'ı dinlediklerini hatırlatarak, "Dün tanık polisleri dinledik, Tahir Sarıışık önemsiz bir tanık gibi geldi, ancak birkaç soru sonra dökülmeye başladı ve birbirlerinden haberdar olduklarını anladık" şeklinde konuştu. Tanık Beyazıt Bestami Duman'ın ifadelerine dikkat çeken Özdel, "Suphi’nin ifadelerine rağmen Duman, Suphi'yi tanımadığını iddia etti. Bir TEM Şube Müdür Yardımcısı neden bir IŞİD'linin ifadesini gizler? Neyi koruyor? Bizden neyi saklıyor" diye sordu.

'IŞİD'LİLER NEDEN TÜRKİYE'YE GELİYOR?'

IŞİD’in hakim olduğu yerlerin bir bir düştüğünü söyleyen Özdel, "IŞİD bulunduğu yerlerden kaçıyor. Bunların bir kısmı bizim ülkemize geliyorlar. Bu geliş gidişlerde Antep örgütlenmesi önem arz ediyor" diye konuştu. Özdel, sanıkların katliamda aldıkları görevlerden bahsederek, tutukluluk hallerinin devamı yönünde talepte bulundu.

'EN ÜST SINIRDAN CEZA VERİLMELİ'

Özdel, "Bu katliam insanlığa karşı işlenen bir suçtur, mahkemeniz bunu da tartışmalıdır. Katliam yapanlara en üst sınırdan ceza verilmelidir. Biz sizden ekstra bir şey istemiyoruz. Hukuku uygulayarak kamu vicdanı ve adalet için bunu talep ediyoruz" diye konuştu.

Duruşmaya öğlen arası verildi. Aradan sonra arar kararını açıklayan mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 31 Ocak 2018'e ertelendi. (Mezopotamya Ajansı)

İLGİLİ HABER: ANKARA KATLİAMI SANIĞI: 'POLİS BENİ İYİ TANIR'