Gazeteci Türfent davası tanıkları: İşkence gördük

Haberleri nedeniyle 'örgüt üyeliği' suçlamasıyla 13 aydır cezaevinde tutulan gazeteci Nedim Türfent davasında tanıklar dinlendi: Yoğun işkence altında ifade verdik

Gazeteci Türfent davası tanıkları: İşkence gördük

GÜNCEL- Yaptığı haberler aracılığıyla "örgüt propagandası" yapmakla suçlanarak 13 aydır cezaevinde tutulan gazeteci Nedim Türfent'in ilk davasında tanık ifadeleri dinlendi.

Davanın ilk duruşmasında dinlenen beş tanık da ifadelerinin işkence altında alındığını söyledi. Türfent'in ve avukatının savunmasının ardından mahkeme tanıkların dinlenmesiyle devam etti. Tanıklardan Nahide Özaras, "İki yıldır cezaevindeyim, ilaç kullanıyorum. Hatırlamakta zorlanıyorum" diyerek, ifadesinin baskı altında alındığını belirtti.

İkinci tanık da benzer bir ifade vererek, işkence gördüğünü ve kendisine kağıtlar imzalatıldığını, ifadesinin zorla alındığını ve adliye koridorlarında işkenceye maruz kaldığını anlattı ve ekledi: SEBGİS'te gördüğüm şahsı tanımıyorum, adını da bilmiyorum. Aleyhine ifade vermeye zorlandım, ölümle tehdit edildim!

Davanın üçüncü tanığı da benzer bir ifade vererek dört gün boyunca işkenceye maruz kaldığını ve kendisine çeşitli kağıtlar imzalatıldığını belirtti. Tanık, "Bana fotoğraf bile gösterilmedi. Ölümle tehdit edildim" açıklamasında bulundu.

Mahkeme dördüncü tanığın ifadesine başvurduğunda da benzer işkence iddiaları ortaya atıldı. Tanık, 'Bu sanığı tanımıyorum, ismini duymadım. Adını sadece gazetede gördüm. Terör örgütüne üye olduğuna dair bir bilgim yok. İddianamede yazılanları üç gün süren işkence altında imzaladım. İşkenceden kaynaklı çenem hala ağrıyor."

Davanın beşinci ve son tanığı da işkenceye uğradığı yönünde ifade verdi: İfadem düzmecedir. İşkence sonrası acıya dayanamayıp aleyhinde konuştum. Sanığı tanımıyorum. İki dişimi kerpetenle çektiler. Bütün dişlerimi çekmekle de tehdit ettiler."

TÜRFENT: SADECE İŞİMİ YAPTIM

Türfent mahkemesindeki ifadesinde ise şunları söyledi:

"Gözaltına alınırken işkence gördüm. Yüzleri maskeli polis memurları dipçik ile vucüdumun arka tarafından taciz ettiler. Bir güvenlik görevlisi ayağı ile kafama basıp selfie çekti. Gördüğüm işkenceye dair darp raporları mevcuttur. Suç duyurusunda bulunmuştum. Burada yine suç duyurusunda bulunuyorum. Öldürülen insanların fotoğraflarının paylaşıldığı JİTEM isimli Twitter hesabından fotoğrafım yayımlanarak ölümle tehdit edildim.

"Yıllarca gazetecilik yaptım, burada konuşmam gazeteciliği savunmaktır. Benim burada olmamın sebebi gazetecilik faaliyetleridir, hak ihlallerini Türkiye'ye duyurmuş olmamdır. Haberleri yaptıktan sonra emniyetten arandım, 'gelmezsen senin için kötü olur' şeklinde tehditlerde bulunuldu. Türk'ün gücünü göreceksiniz' haberim sonrasında bu polisler hakkında İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı. Suçlanmam akıl karı değil.

"Sizin burada hakimlik yapmanız ne kadar meşru ise, benim habercilik yapmam da o kadar doğaldır. Asıl bir başhekimle röportaj yapmak beni hastane personeli yapmazsa bir örgüt hakkında haber yapmak da beni örgüt üyesi yapmaz.

"Bir gazetecinin 13 ay tutuklu kaldıktan sonra hakim önüne çıkarılması hukuk dışıdır. Biz gazeteciyiz mesleğimizin gereği olan haberleri yaptık maalesef operasyonların yoğunlaştığı süreçte baskılar artmıştır. Kaçma şüphesi dile getiriliyor sürekli, bizim de sabit ikametimiz var. Ben ölümle tehdit edildiğim zaman bile kaçmadım. Geç gelen adalet adalet değildir.

"Nasıl fırıncı ekmek yapar, doktor ameliyat yaparsa gazeteci de haber yapar. Son sözüm olarak bunu söylemek istiyorum."

Van'da 12 Mayıs 2016 tarihinde gözaltına alınan 30 Mayıs 2016'da ise "örgüt üyesi" olduğu iddia edilerek tutuklanan gazeteci Nedim Türfent bir yılı aşkın bir süre sonra bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Türfent’in ilk duruşması Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri olan Nedim Türfent cezaevinde tecrit koşullarında kaldığını dışarıya gönderiği bir mektupla duyurmuştu.

CEZAEVİNDE TECRİT KOŞULLARINDA

Türfent, metubunda; "26 Nisan’dan beri hücredeyim. Yatak koğuş kapısından avlu kapısına kadar oda 3 buçuk metre, avlu ise 4 buçuk metre! İki haftadır TV, radyo, gazete yok! İstedim yokmuş. İlk çayımı 6 gün sonra içtim. 6 gün boyunca kantinden hiçbir şey vermediler. Okuyacak bir şey yok diye Tursil deterjanın üzerindeki yazıları okuyorum! Spor-sohbete çıkarmıyorlar. Kütüphaneden henüz kitap vermediler. Müdür ‘Üçlü odalarda yer yok’ diyor. Var olduğunu ispatladım oda no söyleyerek, bu kez de ‘Herkes istiyor’ dedi. ‘Belki 1 ay da kalırsın’ dedi."

İDDİANAMESİ 1 YILDA HAZIRLANDI

Gazeteci Nedim Türfent, 12 Mayıs 2016 tarihinde Van girişinde içinde bulunduğu araç durdurularak gözaltına alındı. Türfent, gözaltına alınmadan önce bazı sosyal medya hesaplarından ölüm tehditleri almıştı. Gözaltına alındıktan sonra kendisinden haber alınamayan Türfent için kamuoyu baskısı oluşturulmuş, böylelikle Yüksekova’ya götürüldüğü açıklanmıştı. Olayın ardından Türfent, "Örgüt üyesi olma" iddiasıyla 30 Mayıs’ta tutuklanmıştı. Tutukluluk kararında ise yaptığı haberler ve gizli tanık ifadeleri gerekçe gösterilmişti. Türfent, önce Hakkari Cezaevi’ne daha sonra Van M Tipi Cezaevi’ne ve oradan da Van T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi.

işkence hakkari Nedim Türfent