Gebze'de silah ve sahte bomba ile 9 fabrika çalışanını rehin alan saldırgana 8 ay 15 günde tahliye
Artı Gerçek - Kocaeli'nin Gebze ilçesinde İsrail’in Gazze'deki saldırılarını protesto etmek için ABD firması Procter and Gamble'ın (P&G) fabrikasını basıp, üzerinde taşıdığı bomba düzeneği izlenimi verilmiş kablolar ve iki silahla dokuz çalışanı, 10 saat boyunca rehin alan İbrahim Yeşil'in, 8 ay 15 gün tutuklu kaldıktan sonra 15 Ekim’de adli kontrol şartıyla tahliye edildiği ortaya çıktı. Buna göre, "terör bağlantısı tespit edilemeyen" Yeşil’in "ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma" ve "zincirleme şekilde cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlamalarıyla Gebze Asliye Ceza Mahkemesi’nde tutuksuz yargılanmasına devam edilecek.
Olay 1 Şubat günü, Gebze Organize Sanayi Bölgesi'ndeki (GOSB) P&G fabrikasının ana binasında meydana gelmişti. Fabrikanın eski bir çalışanı da olan 42 yaşındaki Yeşil, üzerinde sahte bomba düzeneği ve iki tabancayla içeriye girip Ç.T., D.A., E.B., E.E.A., G.C.D., S.K., S.O.Z., T.E. ve V.A.’yı rehin almıştı. Sosyal medya hesabı üzerinden de, "İsrail’in Gazze’deki katliamları durdurmasını ve Gaze ile Mısır arasındaki Refah sınır kapısının açılmasını" hedeflediğini duyurmuştu.
Emniyet güçleri ile saldırgan arasındaki müzakere yaklaşık 10 saat sürmüştü. Müzakerelerden sonuç alınamazken, Yeşil'in rehinelerin yanından ayrılıp tuvalete gittiği sırada özel harekat polisleri operasyon düzenlemişti. Saldırgan bu şekilde yakalanmış, rehineler kurtarılmış, çatışma yaşanmamıştı. Yeşil, tutuklanırken olayla ilişkili olduğu değerlendirilen A.K. ile U.A. adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Cumhuriyet Savcılığı Yeşil hakkında, "ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma" ve "zincirleme şekilde cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlamalarından iddianame hazırladı. İddianamenin Gebze Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesi sonrası 15 Ekim’de duruşmaya çıkan Yeşil, cezaevinde kaldığı süre göz önünde bulundurularak tutuksuz yargılanmak üzere ve yurt dışı çıkış yasağı şartıyla adli kontrolle tahliye edildi.
İDDİANAMEDE NE DENİLİYOR?
Savcılığın hazırladığı iddianamede, İbrahim Yeşil’in, daha önce olayın gerçekleştiği fabrikada çalıştığı ve 10 gün önce işi bıraktığı belirtildi. Yeşil’in "Üzerimde bomba var" diye bağırarak sırtındaki siyah çantayla koşar adım geldiği idari binanın güvenlik turnikelerinin üzerinden atladığı, bu sırada belinden çıkardığı tabancaya dolduruş yaparak üst katlara çıktığı ifade edildi. Yeşil’in, dokuz fabrika personelini rehin aldıktan sonra tavana dört el ateş açtığı da belirtildi.
‘TUVALET İHTİYACINDAN DÖNÜLMEMESİ HALİNDE DİĞERLERİNİ ÖLDÜRÜRÜM’
İddianameye göre Yeşil, rehinelerin tuvalete tek tek gitmelerine izin verse de bir kişinin geri dönmemesi durumunda diğerlerini öldüreceğini söyleyerek tehditler de savurdu.
'SİLAH SATIN ALMAK ZATEN ÇOK KOLAY'
İddianameye göre Yeşil, savcılık aşamasında şu ifadeyi verdi:
“Bence dünya çapında destek veren şirketlere boykot yapılması ve ekonomik açıdan zarar verilmesi gerekiyordu. Ben söz konusu rehine eylemini yapmaya kendim karar verdim. Olayda üzerimde ele geçirilen silahları Telegram üzerinden satın aldım. Zaten silah almak çok kolay. Ben de bu şekilde tanımadığım şahısla görüşüp İstanbul Kozyatağı’nda buluşarak bizzat 2 tabancayı da teslim aldım. Olaydan 1 gün öce marketten meyve suyu, nalburdan pil, bant ve kablo gibi şeyler aldım. Eve gelince bunlarla sahte bir bomba düzeneği hazırladım. İnternete ‘bomba yelek düzeneği’ yazıp, ona göre kafamda bir düzenek hazırladım.”
‘CANLI YAYINI, EYLEMİN DAHA ÇOK KİŞİYE ULAŞMASI İÇİN AÇTIM’
"Daha çok kişiye ulaşmak için rehinelerden birine sosyal medyadan canlı yayın açtırdığını" belirten Yeşil, “Daha önceden açmış olduğum, aktif olarak kullanmadığım Instagram hesabımdan paylaşım yaptım. İçeride bulunan mağdurlara da ‘Yayın yapmayı bilen var mı?’ diye sordum. Sanırım T. isimli şahsın telefonundan yayın açtım. Açma sebebim eylemimin daha çok kişiye ulaşmasıydı. Sonuç olarak, ben bu eylemi İsrail’e tepki göstermek amacıyla yaptım. Kimseden talimat almadım. Gerçekleştirdiğim eylemden pişmanım” dedi. (DHA)