Cezaevinde Garibe Gezer’in ölümüne tanık olan tutuklu açlık grevine başladı

Kandıra 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde işkence ve cinsel saldırıya maruz kaldığını duyurduktan sonra şüpheli şekilde hayatını kaybeden DBP’li siyasetçi Garibe Gezer’in ölümüne tanık olan Deniz Tepeli’nin, 27 Aralık’ta açlık grevine başladığı öğrenildi. Tepeli’nin, Gezer’in ölümünde tanık olarak dinlenmemesine karşı açlık grevine girdiğini duyuran aynı cezaevinde tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Tepeli’nin ayrıca tanıklığı ve şikayetinin de reddedildiği bilgisini verdi.

‘BEN GÖRDÜM’ DİYEBİLMEK İÇİN GREVE BAŞLADI

Yüksekdağ’ın Etkin Haber Ajansı’na (ETHA) gönderdiği mektubun ilgili bölümünde, şu ifadeler yer aldı:

"Kandıra 1 No’luda Garibe Gezer'in ölümünün üstünün örtülmemesi, unutulmaması ve sahip çıkmak için sergilenen çaba zor yollarla, kalın duvarlarla sınanıyor. Garibe ile dönüşümlü ve sınırlı olarak aynı havalandırmayı paylaşan adına hücre denilen betonda açılmış delik gibi yerde yıllarını geçiren Deniz Tepeli, sırf bir ölüme tanıklık yapabilmek için açlık grevinde. Yine ağır tecritten kaynaklı zor ve gecikmeli yoldan aldığımız duyuma göre, kendi havalandırma saatinde Garibe'nin hücresinden ses gelmediğini fark eden, kapalı butonlar nedeniyle yardım çağrısını duyuramayan ve gecikmeli müdahale anını gören tek kişi olmasına rağmen tanıklığı, şikayeti reddedildi Deniz'in. Ve sadece ‘Ben gördüm’ diyebilmek için bedenini süresiz açlığa yatırdı. Yalancı tanıklar yargısı, gerçek tanıklardan birini daha yok saydı. Şimdi tecrit içinde özel tecridin yaşandığı o ölüm koridorundan bir cenaze daha çıkmasın diye çırpınıyoruz. Ama vicdan sahibi herkes Deniz'in tanıklığına tanık olmalı değil mi? Garibe'nin ve tek lüksü ‘hücrelerden hücre beğenmek’ olan, on metre ötede 1-2 kişiyle daha bir araya gelmek için sayısız eziyete, özel muameleye maruz kalan tutsakları anlamalı. Anlatmak için ağır bedeller ödenmesi gerekmemeli."