Gözaltında intihar ettiği öne sürülen Murat Araç’ın ölümü ile ilgili dava 3 yıl sonra açıldı

ARTI GERÇEK- Antalya'nın Gazipaşa İlçesinde yol kontrolünde hakkında yakalama kararı olduğu gerekçesiyle 14 Aralık 2017 tarihinde gözaltına alınan 19 yaşındaki Murat Araç, götürüldüğü Antalya Gazipaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün 3’üncü katından düşerek yaşamını yitirdi. Emniyet Murat Araç’ın 3’üncü kattan atlayarak intihar ettiğini iddia etti ancak bu açıklama Araç ailesini ikna etmedi. Murat Araç’ın ölümünün şüpheli olduğunu belirten ailesi, çocuklarının gözaltında intihar etmediğini, öldürüldüğünü belirterek, polisler hakkında "işkence" suçundan suç duyurusunda bulundu. Urfa Ceylanpınar Belediyesi Araç’ın cenazesi için cenaze aracı ve taziye vermedi.

SANIK POLİSLERE GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇLAMASI

Antalya Gazipaşa Cumhuriyet Başsavcılığı Murat Araç’ın gözaltında ölümüyle ilgili yürüttüğü soruşturmayı 3 yıl sonra tamamlayarak iddianame hazırladı. Murat Araç’ın gözaltı işlemlerini yapan ve ona refakat eden komiser yardımcısı Y.D. ile polis memuru U.Y. hakkında "görevi kötüye kullanma" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Ailenin "işkence" ve "kasten öldürme" suç duyurusu ile ilgili takipsizlik kararı verildiği iddianamede Araç’ın anne ve babası müşteki olarak yer aldı.

GÜVENLİK KAMARASI KAYITLARI İDDİANAMEDE YOK

Gazipaşa İlçesinde, Jandarma’nın 14 Aralık 2017’de yaptığı yol uygulamasında durdurulan otobüste yapılan kimlik kontrolünde Araç’ın sahte kimlikle yakalandığının belirtildiği iddianamede, Araç’ın Antalya Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne (TEM) teslim edilmek üzere götürüldüğü Gazipaşa İlçe Emniyet Müdürlüğünü binasında parmak izi alımı ve kimlik tespiti işlemleri yapıldığı sırada binan 3. Katından atlayarak hayatını kaybettiği ileri sürüldü. İddianamede olay yeri inceleme raporuna da yer verildi. Araç’ın atladığı iddia edilen yerin yüksekliğinin 8 metre 62 santim, balkon korkuluklarının yüksekliğinin ise 97 santimetre olduğu aktarılan iddianamede, Araç’ın bulunduğu odada dağınıklık, boğuşma ve şüpheli bir durumun olmadığı belirtildi. Araç’ın balkondan düşmeden önce boydan, ön, sol, sağ cepheden çekilen fotoğraflarında herhangi bir dar ve cebir izi görülmediğini, telsiz görüşme kayıtlarında şüpheli bir duruma rastlanmadığı öne sürüldü. Araç’ın gözaltında kaldığı sürede ve sevk işlemleri sırasında çekilen güvenlik kamerası görüntülerinde Araç’a işkence ya da fiziksel müdahalede bulunulduğunun tespit edilmediğini, 3 adli muayene raporunda ise herhangi bir darp, cebir izine rastlanmadığı ileri sürüldü. Dosyada, Araç’ın atladığı iddia edilen balkonu gören güvenlik kamarasının olmaması akıllarda soru işareti bırakıyor.

POLİSLER SUÇLAMALARI REDDETTİ

İddianamede o gün karakolda gözaltında olan Soner Şimşir’in ifadeleri de yer aldı. Tanık sıfatıyla ifade veren Şimşir, Araç’ın tek başına koşarak binadan atladığını, arkasından bir kişinin tutmak için hamle yaptığını ancak başaramadığını iddia etti. Sanık Komiser yardımcısı Y.D. ile polis memuru U.Y suçlamaları kabul etmedi. Araç’ın karakolun balkonundan düştüğü sırada yanında olmadıklarını ileri süren sanık polisler, bağırma seslerinin gelmesi üzerine olayı öğrendiklerini iddia ettiler. Antalya Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) raporuna göre Araç’ın ölüm nedeni yüksekten düşme ile oluşabilir nitelikte kafa ve genel beden travmasına bağlı kafatası kırıkları ile birlikte gelişen beyin ve iç organ kanaması.

MÜFETTİŞ RAPORUNDA ARAÇ SUÇLANDI

Araç’ın gözaltında şüpheli ölümü ardından İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Müdürlüğü’nün olayla ilgili idari soruşturma yapmakla görevlendirdiği iki mülkiye ve bir polis başmüfettişi 2018 yılının Haziran ayında soruşturmayı tamamlayarak, raporu hazırladı. İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’na gönderilen "Disiplin Raporu"nda UYAP kaydında sadece kayıp şahıs olarak aranan Murat Araç için "terörist" ifadesi kullanıldı. Raporda, Araç’ın yakalanan birçok örgüt üyesi gibi örgütte kısa süre kaldığını ve hiç bir eyleme katılmadan ayrıldığını söyleyip, teslim olmuş gibi görünerek polislere yönelik yanıltıcı bir tavır sergilediği ileri sürüldü. Polislerin, Araç’a yönelik hiçbir kötü muamelenin olmadığını, Araç’ın balkondan atlaması eylemiyle nedensellik bağı kurulabilecek hiçbir hal ve hareketlerinin bulunmadığı savunuldu. Araç’ın odada başka memur olmamasını da fırsat bilerek balkona çıkıp aşağıya atladığı iddia edildi.

İKİ POLİS İÇİN 3’ER GÜNLÜK MAAŞTAN KESME CEZASI İSTENDİ

Raporun sonuç bölümünde, Gazipaşa İlçe Emniyet Müdür Vekili K.C. ile polis memuru A.D. ile V.Y’nin kendi görevlerini yürütürken Araç’ın ölümüyle ilişki kurabilecek herhangi bir ihmal veya kusurlarının bulunmadığı savunuldu. Gözaltı işlemleri sırasında Araç’ın kelepçesiz olarak resmi işlemlerini yapan Komiser yardımcısı Y.D. ile polis memuru U.Y’nin "Görevde kayıtsızlık" olarak tespit edilen tutum ve davranışlarından dolayı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun uyarınca "Üçer günlüğe kadar aylıktan kesme cezası" ile cezalandırılmaları yönünde görüş bildirdi. Polisler hakkında gerekli disiplin işlemleri yapmakla görevli olan Antalya Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu ise disiplin cezası istenen polisler hakkında ne karar verdiği öğrenilemedi.

İŞKENCE SUÇUNDAN VERİLEN TAKİPSİZLİK KARAR AYM’YE TAŞINDI

Ailenin "işkence" ve "kasten öldürme" suç duyurusu ile ilgili takipsizlik kararı verildi. Kararda, şüpheli polislerin üzerine atılı suçları işlediklerine dair dosyada kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte ve yeterlilikte delil bulunmaması gösterildi. Avukatlar, olayı bütün yönleriyle aydınlatacak bir soruşturma yürütülmeden verilen takipsizlik kararının kaldırılması için Alanya 1. Sulh Ceza Hâkimliği’ne itiraz etti. Geçtiğimiz Şubat ayında itirazı reddeden Hakimlik, gerekçe olarak da olay öncesi ve olay anında Araç’a işkence yapıldığına dair yeterli delilin bulunmamasını gösterdi. Yaptıkları itirazlardan sonuç alamayan aile avukatları etkin bir soruşturma yapılmadığı gerekçesi ile takipsizlik kararını Anayasa Mahkemesi‘ne (AYM) taşıdı.

DAVANIN AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE GÖRÜLMESİ İSTENDİ

Olaydan yaklaşık 3 yıl sonra açılan davanın duruşması Mart ayında Gazipaşa Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. Sanık polislerin katılmadığı duruşmada söz alan Araç ailesi avukatı Ahmet Özmen, Araç’ın ölümüyle ilgili soruşturmanın etkili yürütülmediğini ve bütün delillerin toplanmadığını belirtti. Özmen, Araç’ın ölümünün taksirle değil yaşam hakkı ihlali suçu yönünden değerlendirilip, dava için görevsizlik kararı verilerek ağır ceza mahkemesine gönderilmesini istedi. Mahkeme, bu talebin 6 Temmuz’da görülecek davanın ikinci duruşmasında değerlendirilmesi yönünde karar verdi.