Gözaltında şiddet gören kadınların çoğu Kürt
'Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu' kadına yönelik şiddet raporunu açıkladı.
ARTI GERÇEK -1997 yılından bu yana faaliyetine devam eden Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosundan İHD Eş Genel Başkanı avukat Eren Keskin ve İHD İstanbul Şube Sekreteri Leman Yurtsever, kadına yönelik şiddet olayları ile ilgili iki ayrı rapor açıkladı.
Kadına yönelik şiddete ilişkin bilgilerin yer aldığı raporlardan birinde 20 yıllık sayısal veriler, ikincisi ise 2017 tarihine ilişkin resmi devlet şiddetine maruz kalan kadınlar ve trans bireyler hakkında sayısal dökümler bulunuyor. Aynı zamanda birkaç vaka örnekleri de raporda yer alıyor.
20 YILLIK RAPOR KORKUTUCU
1997-25 Kasım 2017 İstatistik Raporuna göre, Türkiye’de toplam 558 kadın gözaltına taciz veya tecavüze uğradığı için başvuruda bulundu. Bunların 100’ü tecavüz, 461’i ise cinsel taciz mağduru. Bunlardan 69’u 10–18 yaş, 492’si ise 18–67 yaş arası.
FAİLLER ARASINDA POLİS, ASKER KORUCU, IŞİD VE İNFAZ KORUMA MEMURLARI VAR
Raporda suçun faillerinden 355’i polis, 118’i Jandarma/Asker, 28’i Özel Tim, 20’si Korucu, 57’si İnfaz Koruma Memuru, 4’ü İtirafçı, 24’ü Adli Tutuklu, 97’si ise IŞİD mensubu. Kadın’a yönelik suçu işleyen failler arasında gazeteci ve Belediye Başkanı da var. Faillerin toplam sayının yüksek olmasının nedeni, bazı olaylarda birden fazla fail kategorisinin uygulamada bulunmuş olmasından kaynaklı olduğu belirtildi.
EN ÇOK KÜRT KADINLAR KÖTÜ MUAMELEYE MARUZ KALDI
Gözaltında taciz veya tecavüze uğrayan kadınların kimliklerine ilişkin verilerde raporda yer aldı. Bunlardan 418’i Kürt, 129’u Türk, 4’ü Roman, 3’ü Arap… Kadınların Gözaltına Alınma Nedenleri ise ya siyasi olaylardan yada savaştan kaynaklanıyor. Siyasi nedenlerle 287, savaş kaynaklı gözaltı sayısı 121. Raporda, ailenin erkek üyelerini konuşturmak ya da (genellikle) ailenin erkek üyeleri hakkında bilgi almak için kadınlara yönelik bu suçların işlendi tespitine yer verildi.
Raporda davaların hukuki durumu ile ilgili de bilgiler yer aldı. Bu konuda toplan 180 dava dosyası açıldığının belirtildiği raporda, AİHM’de sonuçlanan dava sayısının 46 olduğu, 3 davanın ise AİHM’de devam etiği vurgulandı. Rapora göre, Ceza Mahkemeleri’nde 34, Asliye Hukuk Mahkemelerinde 1, Yargıtay’da ise 12 dava devam ediyor. Savcılıkta 76 dava bulunuyor.
KADINLAR KORKUDAN DOLAYI HUKUKİ İŞLEM İSTEMİYOR
229 kadının korktuğu için hukuki işlem istediğinin ifade edildiği raporda, kapanan ve arşive kaldırılan dosya sayısı ile ilgili şu bilgiler sıralandı: "14 kişi dava devam ederken vazgeçti. İç hukuk yolları tükendikten sonra vazgeçenlerin sayısı 16, başvurudan sonra mağdura tekrar ulaşılamayan dava sayısı 7. Bunlardan birinde mağdur, dava açıldıktan sonra gördüğü ağır baskı sonucu vazgeçti. Bir başka davada ise mağdurlardan 1 tanesi kaçırıldıktan sonra cinsel işkenceye maruz bırakıldı, dosya İçişleri Bakanlığı’nca fail bulanamadığı gerekçesiyle 2,5 ay sonra işlemden kaldırıldı. Toplam kapanan ve arşive kaldırılan dava sayısı 373. "
2017 VERİLERİ
Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu 2017 Yılı İstatistik Raporunda ise daha çok güncel bilgiler yer alıyor. Gözaltında cinsel taciz veya tecavüze uğrayıp başvuranların sayısının 30 olduğunun belirtildiği raporda, Türkiye’de gözaltında tecavüze uğrayanların sayısının 2, cinsel tacize uğrayıp başvuruda bulunanların sayısının 28 olduğu belirtildi. Rapora göre, suçu işleyen faillerden 21’i polis, 2’si Jandarma/Asker, 5’i Özel Tim, 2’si korucu, 5’i İnfaz Koruma Memuru, 3’ü IŞİD mensubu. Gözaltında tecavüz ve cinsel tacize uğrayan kadınlardan 17’si Kürt, 10’u Türk, 2’si Arap ve 1’i Süryani… Bu kadınlardan 20’si siyasi nedenlerle, 5’i savaştan kaynaklı, 5’ide adli olaylardan kaynaklı gözaltına alındığının belirtildiği raporda, kapanan, arşive kaldırılan dosya sayısının 21 olduğu vurgulandı. Bunlardan 5’i korktuğu için hukuki işlem istemedi. Suç duyurusu nedeniyle ağır baskıya maruz kalanların sayısı 2.
Raporda ayrıca gözaltında darp, şiddet işkence ve cinsel tacize uğradıkları için başvuranlardan birkaç örnekte yer aldı. Başvurucuların çoğu, sokağa çıkma yasaklarının yaşandığı dönemlerden. Raporda yer alan başvurucuların hikayeleri şunlar:
"12 YAŞINDAKİ KIZIMI ÇIRILÇIPLAK SOYDULAR"
VAKA 1: Başvuruculardan birinin, 13 Haziran 2016 tarihinde, Mardin Derik ilçesinde, sokağa çıkma yasağı sırasında gece yarısı saatlerinde evlerinin önünde bir çatışma yaşanır. Çatışmada 2 asker yaşamını yitirir. Olayın ardından askerlerin evlerine operasyon yaptığını ifade eden mağdur kadın, yaladıklarını şöyle anlattı: "Evimize çok sayıda polis ve özel tim girdi. Eşim o sırada kaçtı. Polisler bizi dövmeye başladı. Aldığım darbe ile ile kulak zarım patladı. Aynı esnada 21 yaşındaki oğlum darp edildi. Bir grup polis ise 17 yaşındaki kızımı döverek kolunu kırdı. Bir ara 12 yaşındaki küçük kızımı çırılçıplak olarak gördüm. 6 asker kızımın vücudunu eliyordu. Bize sürekli cinselliğe yönelik küfürler ve hakaretler ediliyordu. Yoğun darp uygulamasının ardından Derik jandarma karakoluna götürüldük. Hakaret ve küfürlerle 4 gün karakolda kaldıktan sonra savcılığa çıkarıldık. Savcı ‘da bize hakaret etti. Bu arada hakime çıkmayı beklerken polisler sürekli bize küfürler ediyordu. Gözaltındayken beni en çok çocuklarıma yapılan işkence sesi etkiledi." Bunun ardından kızları serbest bırakılır, oğlu denetimli serbestlikle serbest bırakılır. Kendisi ise tutuklanır. Çocuklarının her biri bir yana dağılmış durumda. Evleri yakılıp yıkılmıştır.
POLİSTEN 'CEHENNEME HOŞ GELDİNİZ' KARŞILAMASI
VAKA 2: 39 yaşında evli ve 5 çocuklu olan bir başka başvurucu Nusaybin’den. Çatışmalı ortamda evlerinde günlerce mahsur kaldığını anlatan başvurucu kadın. Sokağa çıkma yasakları başladığında, 42 kişi yan evlerden olmak üzere çoğu kadın ve çocuklar ile bir evin bodrumuna sıkışmışlardır. Bulundukları ev sürekli bombalanmaktadır. Elektriksiz ve susuz bir şekilde günlerce orada kalırlar. Sonunda bir telefonda kalan az bir şarj aracılığı ile polisi ararlar. Gelip kendilerini kurtarmalarını isterler. Polis ise, valiyi aramalarını ister. Valiyi aradıklarında vali, ‘size 5 dakika veriyorum, 5 dakika da orayı terk edin" der. 42 kişi bir anda bodrumdan çıkarlar ve hızla polislerin olduğu yere koşarlar. Polisler onlara, ‘cehenneme hoş geldiniz’ diyerek 42 kişiyi toplu olarak bir okula götürürler; 2 gün boyunca bu okulda işkence yaparlar. Başvurucuyu 3 katlı binanın iç merdivenlerinden yuvarlarlar. Vücudunda kırıklar oluşur. Ardından kafasına çuval geçirirler, ellerini arkadan bağlarlar. Ve bu durumda iken suratına vurmaya başlarlar, Burnu ve çenesi kırılır. 2 gece okulda tutuktan sonra 42 kişiyi bir spor salonuna getirilirler. 2 gece elleri arkadan kelepçeli başları önlerinde, ayakta bekletirler. Sonra 2 günün ardından otobüslere bindirilerek Mardin Emniyeti’ne götürülürler. Otobüs içindeyken başlarını tutarak otobüs demirlerine çarparlar. Bu arada başvurucuya cinsel içerikli küfürler etmektedirler. 4 gün Mardin Emniyeti’nde tutarlar. Mardin Emniyeti’nde kadın polislerin cinsel içerikli küfürlerine ve hakaretlerine maruz kalırlar. 4’üncü günün sonunda Nusaybin devlet hastanesine çıkarılırlar. Doktorun yanına girdiklerinde polislerde yanlarındandır. Doktor da onlardan çıkmalarını istemez. Savcı, hastaneye gelir, ifadelerini hastanede alır. Ve hâkimliğe sevk edilirler. Başvurucu tutuklanarak cezaevine konulur.