'Hakim ve savcılar terörün odağında yer aldı'

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, hakimlik ve savcılık mesleğini yapanların 'terörist' faaliyetlerin odağında yer almasının yargıya güveni sarstığını söyledi.

'Hakim ve savcılar terörün odağında yer aldı'

GÜNCEL - Geçtiğimiz yıl Beştepe'de yapılan Yeni Adli Yıl Açılış Töreni bu yıl adres değiştirerek Yargıtay salonunda yapıldı.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun söz hakkı verilmediği için katılmadığı törende, başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı kemal Kılıçdaroğlu ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar katılırken Cumhurbaşkanı Erdoğan katılmadı.

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit yaptığı konuşmada, ‘Yönetimlerin yegane meşruiyet kaynağının hukuka uygunluk’ olduğunu vurguladı. söyledi.

'FETÖ' davalarına önyargı ile yaklaşılmaması gerektiğini belirten Cirit, "Bizim görevimiz, insan haklarına ilişkin standartlardan taviz vermeden, objektif değerlere göre karar vermektir" dedi.

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit’in konuşmasında öne çıkan başlıklar ise şöyle:

'GÖREVİMİZ OBJEKTİF DELİLLERE GÖRE KARAR VERMEKTİR'

"Özellikel HSYK yetkisini elinde bulunduran yüksek yargı mensuplarımız gayri meşru fiillere sessiz kalmış, desteklemiş ve meşruiyet kazandırmıştır. HSYK ve Yargıtayımız hain darbe girişimine karşı net tavır almış, halkımızın ve demokrasimizin yanında yer almışlardır. Bu kişilerin adil şekilde yargılanması, sarsılan kamu düzeninin yeniden tesisi kuşkusuz sağlanacaktır. Bizim görevimiz, insan haklarına ilişkin standartlardan taviz vermeden, objektif değerlere göre karar vermektir."

HAKİM VE SAVCILARIN TERÖRÜN ODAĞINDA YER ALMASI GÜVENİ SARSTI

Tamamen bir güven mesleği olan hakimlik ve savcılık mesleğini icra edenlerin yaklaşık 1/3'ünün terörist faaliyetlerin odağında yer alması, halkın gözünde yargıya olan güveni elbette sarsacak bir durumdur.

Toplumun en çok güven duyması gereken meslek mensuplarının bir terör örgütünün amaçları doğrultusunda hareket etme ihtimali dahi, tek başına bir toplumun şaşkınlık ve sarsıntı yaşamasına yeterlidir. Emanete ihanet ederek, kamu görevini ve özellikle yargı yetkisini belli bir örgütün amaçları doğrultusunda kullananlara adaletten başka bir borcumuz bulunmamaktadır. Bu kişilerin, adil bir şekilde yargılanması, hukukumuzda öngörülen cezalara çarptırılması ve sarsılan kamu düzeninin yeniden tesisi kuşkusuz sağlanacaktır.

Özellikle HSYK yetkisini elinde bulunduran yüksek yargı mensuplarımız gayri meşru fiillere sessiz kalmış, desteklemiş ve meşruiyet kazandırmıştır. HSYK ve Yargıtayımız hain darbe girişimine karşı net tavır almış, halkımızın ve demokrasimizin yanında yer almışlardır. Bu kişilerin adil şekilde yargılanması, sarsılan kamu düzeninin yeniden tesisi kuşkusuz sağlanacaktır. Bizim görevimiz, insan haklarına ilişkin standartlardan taviz vermeden, objektif değerlere göre karar vermektir.

'DÜNYANIN VİCDANINI TEMSİL EDİYORUZ'

Adalet toplum ve devlet arasındaki bağdır. Kurmuş olduğumuz 16 büyük Türk devleti de adalet üzerine yükselmiştir. Yönetimlerin yegane meşruiyet kaynağı hukuka uygunluktur. Suriyeli Aylan bebek ve Arakanlı küçük Muhammed’in çamurlar içerisinde yatan cesedini gösteren fotoğrafı insanlığın terk ettiği vicdanının resmidir. Bugün ülkemimiz dünyanın vicdanını tek başına temsil etmektedir.

'FETÖ' DAVALARINDA DUYGUYLA DEĞİL HUKUKLA YARGILAMA

Bizim görevimiz, duyguyla, coşkuyla, ön yargıyla davranmak değil, Türk hukuk sisteminin son yıllarda büyük bir başarı ile yükselttiği insan haklarına ilişkin standartlardan taviz vermeden objektif delillere göre karar vermektir. Firari FETÖ üyelerinin iade edilmemesi yargılamalarda bazı gerçeklerin ortaya çıkmasını engellemektedir. Emanete ihanet ederek, kamu görevini ve özellikle yargı yetkisini belli bir örgütün amaçları doğrultusunda kullananlara adaletten başka bir borcumuz bulunmamaktadır. Bu kişilerin, adil bir şekilde yargılanması, hukukumuzda öngörülen cezalara çarptırılması ve sarsılan kamu düzeninin yeniden tesisi kuşkusuz sağlanacaktır. Kanun kaçaklarını iade etmeyen, onları himaye eden devletlerin öncelikle kendilerinin hukuka saygılı olmaları gerektiğini vurguluyorum. Hakimlik ve savcılık mesleğini icra edenlerin 3’te 1’inin terör faaliyetlerinde yer alması halkın gözünde güvenini elbette sarsacaktır. Toplumun en çok güven duyması gereken meslek mensuplarının bir terör örgütünün amaçları doğrultusunda hareket etme ihtimali dahi, tek başına bir toplumun şaşkınlık ve sarsıntı yaşamasına yeterlidir."

FETÖ