Hakkı Özdal ve Bahadır Özgür, Artı TV'de anlattı: 'Sadece beceriksizlikle açıklayamayız'
Artı Gerçek - Maraş'ta 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerle yıkıma uğrayan Hatay'da 6.4 ve 5.8 büyüklüğündeki depremlerin ardından sıkıntılar büyürken, deprem bölgelerini inceleyen gazeteciler Bahadır Özgür ve Hakkı Özdal, Artı TV'de gözlemlerini aktardı.
Yaşananları 'beceriksizlikle' açıklamanın yeterli olmayacağına vurgu yapan Hakkı Özdal, şunları söyledi:
"İki hafta geride kaldı. 15 gün, yarım ay. 1 senede evleri tamamlayacağız diyen bir çözüm vaadiyle karşı karşıyayız ama insanların temiz suyu yok, çadır yok, tuvaleti yok, konteyneri zaten yok, barınacakları yer yok. İnsanlar kimi zaman büyük riskleri göze alarak, hasarlı evlerine girmek zorunda kalıyorlar. Tuvalete gitmek için bile girmek zorunda kalıyorlar. Belki bazen yüzlerini yıkamak için bile evlerine girmek zorunda kalıyorlar. İnsanlar bu yokluklar içinde risk alarak giriyorlar evlerine. Eşya taşımak için de giriyorlar. O kadar umutsuz bir tablo var ki, evdeki son eşyalarını kurtarmak için evlerine giriyorlar. Bu riskin neye mal olabileceği bugün bir kez daha ortaya çıktı."
'AFAD BU, DEVLET BU'
"15 gündür çözülmeyen sorunlar var. Bu sadece bir beceriksizlik değil, bölgeye ilişkin bir stratejinin de bir ürünü. Oradaki insanların bu yokluklar içinde bırakılması, ikim zaman bölgeyi terk etmeleri, kendi olanaklarıyla terk etmeleri, yılmaları için, kimi zaman başka nedenlerle... Son derece bilinçli uygulanan... Sadece beceriksizlik değil. Evet beceriksizlik var, biz de tanık olduk ama artık 15 gün geçtikten sonra sadece beceriksizlikle açıklayamayız. Örneğin çadır sorununu sadece beceriksizlikle açıklayamayız. AFAD bu, devlet bu. Benzer felaketler Türkiye'nin başka yerinde de olursa karşılaşacağımız manzara bu..."
BAHADIR ÖZGÜR: KONUT YAPACAĞIM VAADİYLE GİDERMEK MÜMKÜN DEĞİL
Bahadır Özgür de şöyle konuştu: "Artık iktidarın televizyonları ne derse dersin, artık o inandırıcılığı gitmiş durumda. Güvenmedikleri için daha çok panik oluyorlar. Depremde en ağır hasar görmüş hasar görmüş kentlerin dışındaki kentler de çöküntü yaşıyor. Etkileri o kadar büyük bir alanı kapsıyor ki, bunu sadece konut yapacağım vaadiyle giderebilmek mümkün değil. Mesela İstanbul'a güven veremiyorsunuz şu an. Antakya'da gördük, mesela Gölbaşı'nı gördük, İslahiye'yi gördük, Nurdağı'nı gördük. Buralar bölgenin büyük ilçeleri. Bu kentler artık deyim yerindeyse artık haritada yoklar. Orada kurulmuş çadırkentlerin, konteynerlerin insanların ihtiyacını karşılaması mümkün değil. İnsanlar her şeyden umudunu kestiği için evlerine girdiklerine tanık olduk. Bu yaklaşımla çözüm imkansız görülüyor." (HABER MERKEZİ)
Deprem bölgesinde 4,6 milyon çocuk var
Depremden etkilenen Antep'te dışarı çıkmak isteyen işçilere patron engeli
Hatay'daki depremler Suriye'de de yıkıma neden oldu
Prof. Görür, Artı TV'de Adana uyarısını yineledi: 6 ve üzerinde olabilir