'Hakkımda kaç yıl istendiğini Yeni Şafak'tan okudum'

CHP PM üyesi Sera Kadıgil hakkında 6-7 yıl önce attığı twetler nedeniyle 7 yıl hapis cezası isteyeniyor Şafak YILMAZOĞLU İktidar karşıtlarının,...

'Hakkımda kaç yıl istendiğini Yeni Şafak'tan okudum'

CHP PM üyesi Sera Kadıgil hakkında 6-7 yıl önce attığı twetler nedeniyle 7 yıl hapis cezası isteyeniyor

Şafak YILMAZOĞLU

İktidar karşıtlarının, muhaliflerin haklarındaki suçlamaları ya da iddianameleri yandaş medyadan okuması artık ‘olağan’ hale geldi. Sera Kadıgil için de kural değişmedi.

Kamuoyunda etkili bir "Hayır" çıkışı yaptığı için hedef olmuştu CHP Parti Meclisi üyesi avukat Sera Kadıgil. Önce yandaş medya ve sosyal medyada linç kampanyası başlatıldı hakkında. Ardından 31 Ocak’ta Bilal Erdoğan’ın açtığı ‘hakaret’ davasına gittiği gün hakkında gözaltı kararı çıkarıldığını öğrendi. Suçlama hiç de yabancısı olmadığımız bir maddeydi:

"Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret, hakli kin ve düşmanlığa tahrik."

Muktedir Kadıgil’i cezalandırmakta kararlıydı. Basın savcısı adliyede ifadesini almak yerine emniyete götürülmesinde ısrar etti. Sonuçta Kadıgil, Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasından değil "halkın bir kesimini diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa tahrikten" yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Ortada hukuki bir garabet vardı. Çünkü Kadıgil’e yöneltilen suçlamalara kaynak olarak 2010-2011 yılında attığı tweetler gösteriliyordu ki bunun da ceza kanununda yeri yoktu. Zamanaşımı kavramını unutmuş görünüyordu bağımsız yargı.

Ve bugün Sera Kadıgil hakkında söz konusu sosyal medya paylaşımları nedeniyle 7 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldığı haberi düştü sosyal medyaya.

Soruşturma tamamlanmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu savcısı Umut Tepe tarafından hazırlanan iddianamede Kadıgil’in 2010 ve 2011 yıllarında attığı 4 tweet delil olarak yer almıştı. Söz konusu tweetlerin suç teşkil ettiği düşüncesiyle soruşturmanın re’sen başlatıldığı hatırlatılmıştı.

Basın suçlarında ‘zaman aşımı’ maddesini de ilginç bir ‘buluş’la aşmaya çalışmıştı savcılık, "söz konusu paylaşımlar 2010 ve 2011 yıllarında yapılmışsa da Kadıgil’in katıldığı programlar sonrası suça konu tweetler sosyal medya ve basında yeniden yer almıştı."

İddianamede ayrıcı Kadıgil’in 15 Temmuz darbe girişiminin ardından TRT spikerinin okuduğu bildiriye ilişkin attığı tweetlerin de "Cumhurbaşkanına hakaret" suçunu teşkil ettiği ancak bu suçun soruşturma usulünün farklı olması nedeniyle dosyasının ayrıldığı belirtiliyordu.

Başsavcılık iddianameyi onaylamış ve İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi’ne göndermişti. Mahkeme 15 gün içerisinde iddianamenin kabulü veya reddi yönünde karar verecek. Kabulü halinde Kadıgil hakim karşısına çıkacak.

Tuhaflık elbette bununla da sınırlı değildir. Kadıgil de herkes gibi hakkındaki iddianameyi Yenişafak Gazetesi’nin twetter hesabından attığı ‘son dakika’ haberiyle öğrendi.

Doğal olarak iddianameyi görmemişti. "Bir yılla mı yedi yılla mı yargılanıyorum bilmiyorum şu anda" diyordu. Ama bir hukukçu olarak okuduğu kadarını yorumlarken "savcı değişik hukuki argümanlarla hazırlamış" diyordu:

"Maddenin gerekçesinde somut tehlike suçtur. Suç olması için somut olarak bir tehlike yaratması gerekir. Bunların hiçbiri yok."

erdoğan chp sera kadıgil