Hayvansever Güleryüz'ün ölümünde kundaklama şüphesi

Sosyal medyada hedef gösterilen ve evinde çıkan yangında vefat eden Ülker Güleryüz'ün ölümüne ilişkin şüpheler büyüyor. Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi Başkanı Tuğba Gürsoy, "Sadece çerçeveler ve kapılar yanmış. İçeride elektrik yok. Cinayet olarak değerlendirilmesi için dilekçe verdik" dedi.

Hayvansever Güleryüz'ün ölümünde kundaklama şüphesi

Artı Gerçek- Ankara'da Altındağ Belediyesi ekiplerinin köpeklerini toplamasına itiraz eden ve bu görüntülerin sosyal medyada yayılmasının ardından sokakta yaşayan hayvanların toplatılmasını savunan bazı kullanıcılar tarafından hedef gösterilen 82 yaşındaki Ülker Güleryüz, yaşadığı gecekonduda çıkan yangında öldü. Güleryüz'ün ölümüne ilişkin kundaklama şüphesi üzerinde duruluyor.

'YANGIN DIŞARIDA BAŞLAMIŞ'

Gecekondunun sahibi ve Güleryüz’ün komşusu İzzet Fazlaca, "Yangın ben işteyken çıkmış. Bizim komşu aradı beni ‘Necla Abla’nın evi yanıyor’ dedi. Ben hemen ‘koş yetiş’ dedim. Yangının dışarıdan çıktığına dair şüphemiz var. Çünkü giriş kapısında başlamış yangın, içeride bir yangın yok. Sonrasında içeri doğru girmiş yangın. Soba, elektrik ocağı kesinlikle kullanmıyordu. Ben devamlı Necla Abla’yı ziyaret ettiğim için biliyorum.”

'BAZILARI NECLA ABLANIN KÖPEK BESLEMESİNDEN RAHATSIZDI'

Bazı mahalle sakinlerinin Güleryüz’ün köpek beslemesinden rahatsız olduğunu belirten Fazlaca, “Bazıları Necla Abla’nın köpek beslemesini sevmiyordu. ‘Köpekler çocuklarımıza saldırıyor’ diyorlardı. Hatta sosyal medyada yayınlamış, birileri ‘cadı kadın sen de yanacaksın’ şeklinde" diye konuştu.

'KAPI YANIYORDU, YANGIN İÇERİDE BAŞLAMAMIŞ'

Yanan barakanın iç kısmını gösteren Fazlaca, içeride çok fazla tekstil ürünü olduğuna dikkat çekti. Yangının içeriden çıkması halinde ilk tekstil ürünlerinin yanması gerektiğini belirten Fazlaca, “Yangın içeride başlamamış kesinlikle. Kapı yanıyordu" dedi.

'TEYZEMİZİN ÖLÜMÜNDEN ALTINDAĞ BELEDİYESİ SORUMLU'

Güleryüz'ün defnedilmesinin ardından hayvanseverler, yanan gecekondunun önünde basın açıklaması yaptı. Hayvanların Yaşam Alanı Konfederasyonu Başkan Yardımcısı Haydar Özkan, "Bu teyzemizin ölümünden teyzemizin üzerine çipli köpeğini alan, teyzemizi yalvarta yalvarta köpeğini vermeyen Altındağ Belediyesi sorumludur. Altındağ Belediyesi bugün cenaze işlemlerini yapmaya gittiğimizde utanmadan teyzenin cenazesini kaldırmak için yerini, ücretini ödeyip yerini almış. Bunun böyle olmayacağını oradaki yetkililere bildirdik. Hem bu kadını arkanızdan yalvartacaksınız hem de utanmadan gidip orada cenazesinin yerini alacaksınız. İptal ettirdik. Bu kadının ölümünden sorumlusunuz. Eğer bu kadına iyilik yapacaksanız canını bırakaydınız da başına bu gelmeseydi" diye konuştu.

'TEHDİT MESAJLARI GÖNDEREN SOSYAL MEDYA HESAPLARI TESPİT EDİLSİN'

Güleryüz'ün köpeklerinin alıkonulduğu anlara ilişkin videoya sokakta yaşayan hayvanlarının toplatılmasını savunan sosyal medya hesaplarından tehditler geldiğine dikkat çeken Özkan, bu kullanıcıların tespit edilmesi için İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'a çağrıda bulundu. Özkan, "O yasadan sonra da bu hayvana şiddet, vahşet sarmalı insana geçti. Bütün hayvansever dostlarımızın sosyal medyalarına ölüm tehditleri gelmeye başladı. Nerede bizim devletimiz? Nerede bizim adaletimiz? Nerede Adalet Bakanımız? Nerede İçişleri Bakanımız? Bir an önce bu hesapların tespit edilmesini istiyoruz. Sıradan bir vatandaşa ölüm tehdidi geldiğinde, sosyal medyada küfür-hakaret geldiğinde, sosyal medyada aleni bu insanlar ölümle tehdit edildiğinde kim harekete geçecek? İlla ki üst mertebeden biri mi olması lazım yetkili birimlerin harekete geçmesi için? Hiçbir can kaybı yaşanmadan bu şahsiyetsiz trol hesapların, ölüm kusan hesapların bir an önce tespit edilmesini ve bu şahsiyetsiz cani ruhlu insanlara hak ettiği cezaların verilmesini istiyoruz" dedi.

'BU YASANIN İPTALİ İÇİN DAHA NEYİ BEKLİYORSUNUZ?'

Anayasa Mahkemesine de çağrıda bulunan Özkan, sözlerine şu şekilde devam etti:

"Anayasa Mahkemesine de diyoruz ki bu yasanın iptali için neyi bekliyorsunuz? Önce hayvanları katlettiler bu yasayla, şu anda da hayvanları korumaya çalışan insanlar katledilmeye başlandı, yanmaya başlandı. Ama şunu unutmayın, Türkiye'nin neresi olursa olsun hiçbir hayvan sahipsiz değil, hiçbir hayvansever sahipsiz değil. Bugün buradaki insanlar ve mezarlıkta olup buraya gelemeyen insanlar, Ankara'ya gelemeyen insanlarda dahil herkes teyzemize sahip çıktı. Teyzemiz yalnız değildi.”

'İÇERİDE ELEKTRİK BAĞLANTISI VE ISITICI YOK'

Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi Başkanı Tuğba Gürsoy da yangının içeriden çıkmasının imkânsız olduğunu çünkü içeride herhangi bir elektrik bağlantısının ve ısıtıcının olmadığını belirtti. Gürsoy, şunları anlattı:

”Akşam saatlerinde evin yandığı haberini aldık ama öncesinde Altındağ Belediyesi tarafından 82 yaşındaki Necla teyzeyi ağlata ağlata elinden köpeğini alan Altındağ Belediyesi çalışanlarını izledik sosyal medyada. Sonrasında Necla Teyze'yi ve hayvanlarına zulmeden Altındağ Belediyesi'nin hareketlerine sevinen, Necla Teyze'ye işkenceler, ölümler dileyen ve hatta yanarak can vereceğine kadar dileklerde bulunan paylaşımlar yapıldığını gördük. Dün akşam saatlerinde yangın başladıktan hemen sonra haber alıp buraya geldiğimizde savcı ve itfaiye buradaydı. Savcıya bu trol hesapları gösterdik tehdit mesajlarını gösterdik fakat maalesef bizim ülkemizdeki en büyük sorun soruşturmaların etkin yürütülmemesi. İtfaiyeden iki tane görevli vardı burada 'sobadan çıkmıştır' dedi ve geçiştirdi. Burada sobadan çıkma ihtimali yok eğer sobadan çıktıysa buralarda bir sürü kamera var sobanın dumanın tütmesi gerekiyor tespit edilsin. Bu kadının soba yakmadığı, ocak kullanmadığı, buradaki bütün komşuları tarafından dün savcıya da dile getirildi. Bu kadın evindeki hayvanlara zarar gelmesin diye hiçbir zaman yanıcı bir şey evinde bulundurmamış bir kimse. Ve biz de gün ışığında tekrar baktığımızda evin kapı ve çerçevelerinin yandığını gördük. Eğer bu yangın içeride başlamış olsaydı öncelikle içeri taraflar yanardı. Biz yangın uzmanı değiliz ama hayat tecrübemiz çok rahat bir şekilde bunu gösteriyor. Kapı ve çerçeveler yanmış, içeride kıyafetler bile tutuşmamış."

'CİNAYET OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ İÇİN DİLEKÇE VERDİK'

Soruşturmanın genişletilmesi ve olayı cinayet olarak değerlendirilmesine ilişkin yetkili makamlara dilekçe verdiklerini ifade eden Gürsoy, şöyle devam etti.

"Soruşturmanın genişletilmesi ve bu olayın bir cinayet olarak değerlendirilmesi talebiyle bir dilekçe verdik. Henüz dilekçemize bir sonuç alamadık. Tanıklarımızla beraber karakola gideceğiz ve tekrar şikayette bulunacağız. Olay yerini kapatmayan, delillerin karartılmasına sebep olan, olayı yanlış inceleyen, akşamın karanlığında alelade inceleme yapan herkes bu soruşturmanın kötü yürütülmesinin de sebebidir. O yüzden gün ışığında gelinip yeniden inceleme yapılması gerekiyor. Burada pek çok kişi de gördü gerçekten sadece çerçeveler ve kapılar yanmış. İçeride elektrik bile yok, buzdolabından çıkma ihtimali yok, elektrikten çıkma ihtimali yok. Evin mutfak kısmı başka bir yerde orada yangın yok. Sadece evin eklentisi olan baraka kısmı yanmış. Necla Teyzenin hayvanlarıyla beraber uyuduğu ve içerisinde bolca tekstil ürününün bulunduğu bir yer yanmış. Eğer içeriden çıkmış olsaydı tekstil ürünü çok kolay tutuştuğu için derhal orası yanacaktı ama Necla Teyze yangının kokusuyla kapıya doğru yöneldiğinde ve yangın da kapıdan başlatıldığı dışarıdan başlatıldığı için çıkamadığı için öldü. Bu gerçekten Necla teyzeye ve bütün hayvanseverlere yönelik olarak bir zulümdür. Çok açıkça bir cinayet var burada ve bunun araştırılmasını istiyoruz. Bu yüzden de bu işin peşini bırakmayacağız. Güvenli sokaklar, güvenli şehirler adı altında bir takım hesaplar hayvan düşmanlığı yaparak insanları birbiriyle arası çatışma çıkartmaya çalışıyor. Ve dün Necla teyzenin ölümünü dileyen, yanarak can vermesini dileyen herkesin de bu soruşturmaya dahil edilmesini ve bu hesapların derhal kapatılarak yöneticilerinin yargılanmasını da ayrıca talep ediyoruz.” (ANKA)

hayvanseverler Şüpheli ölüm Ankara ankara barosu