HDP Engelliler Komisyonu: Herkes için erişebilir okullar inşa edilmeli

HDP Engelliler Komisyonu üyesi Hüseyin Kaçmaz, engelli öğrencilerin sistematik bir ayrımcılığa maruz kaldığını belirterek 'Herkes için erişilebilir okullar inşa edilmelidir' dedi.

HDP Engelliler Komisyonu: Herkes için erişebilir okullar inşa edilmeli

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Engelliler Komisyonu Eşsözcüsü Hatice Betül Çelebi ve komisyon üyesi milletvekili Hüseyin Kaçmaz, yeni eğitim ve öğretim yılında engelli öğrencilerin sorunlarına ilişkin parti Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda ilk olarak Engelliler Komisyonu üyesi ve Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz, konuştu. Önümüzdeki hafta Türkiye genelinde okulların açılacağına dikkat çeken Kaçmaz, "Fakat engellilerin eğitim hizmetlerine erişimi konusunda hem genel kamuoyunun hem de kamu kurum ve kuruluşlarının dikkatlerine sunulması gereken çok temel hususlar yeterince tartışılmamaktadır. Bu durum engellilere yönelik ayrımcı dil ve söylemlerden bağımsız olmadığı gibi iktidarların engelli karşıtı ‘sağlamcı politikalarında’ da bağımsız değildir" dedi.

'ETKİN KATILIM GÜÇLENDİRİLMELİ'

Türkiye’de engellilerin Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesinin 24’üncü maddesinden ve Anayasanın 10. ve 42. maddesinden kaynaklanan "Eğitim Hakları" henüz tam anlamıyla yaşama geçirilmediğini dile getiren Kaçmaz, "İnsan potansiyelinin, onur ve değer duygusunun tam gelişimi ve insan haklarına, temel özgürlükler, insan çeşitliliğine saygı duyulmasının güçlendirilmesi gerekmektedir. Yine engellilerin; kişiliklerinin, yeteneklerinin, yaratıcılıklarının, zihinsel ve fiziksel becerilerinin ve dahi potansiyellerinin gelişiminin sağlanması, engellilerin özgür bir topluma etkin bir şekilde katılımlarının güçlendirilmesi amacıyla eğitim hakkının tanınması ve yaşama geçirilmesi gereklidir" ifadelerini kullandı.

ENGELLİLER İÇİN BÜTÇE

Türkiye’de işitme, görme, zihinsel, ortopedik ve norö-tipik engellilerin eğitim hakkı ihlalleri sistematik bir şekilde yaşandığının altını çizen Kaçmaz, şunları söyledi: "Kamu kurum ve kuruluşları engellilerin eğitim hakkını tanımakta eksiklik içindedir. Eğitim hakkının fırsat eşitliği temelinde ve ayrımcılık yapılmaksızın sağlanması için eğitim sisteminin bütünleştirici bir şekilde her düzeyde engellileri kapsaması gerektirmektedir.

Türkiye nüfusunun yüzde 8 ila 10’unu oluşturan engelli yurttaşlara sunulan kamu hizmetleri için bütçeden ayrılan pay sadece ve sadece yüzde 1,6’dır. Bu durum iktidarın engelliler konusundaki politikasızlığını göstermektedir. Millî Eğitim Bakanlığı ve bağlı okulların bütçesi içerisinde engellilerin eğitimi için yeterli düzeyde bir bütçe, kadro, müfredat düzenlemesi yapılmamıştır. Bu durum diğer ilgili kamu kurumlarında da benzerdir. Tekraren belirtmek istiyoruz ki; engellilerin eğitim hizmetine erişimi için bütçe, kadro ve müfredat geliştirilmesi zorunludur. İvedilikle bu eksiklikler giderilmeli ve yeni eğitim öğretim yılında uygulanmaya geçirilmelidir. Eğitim hakkı da dahil engellilerin tüm haklarının ilk şartı olan erişilebilirlik meselesi AKP iktidarları döneminde sürekli ertelenmiştir. 2005 yılında çıkarılan ilgili yasaya rağmen gelinen aşamada ‘evden okula erişimin yolu, geçidi, servisi, kaldırımı, aracı, vb.’ elzem ihtiyaçlar görmezden gelinmiş ve halen giderilmemiştir.

ERİŞEBİLİR OKULLAR İNŞA EDİLMELİ

AKP iktidarı erişilebilirliği erteleyerek; engellilerin eğitim hakkı dahil tüm haklarını ertelemiştir. İktidar engelliler ve ailelerini bir izolasyona tabi tutmaktadır. Okulların merdivenleri, lavaboları, sınıfları, tahtaları, asansörleri, kantinleri, bahçe ve spor alanları engellilerin erişimi için uyumlu değildir. Bu nedenle daha fazla vakit kaybetmeden, kapsamlı ve hızlı bir politika ile ‘Herkes için erişilebilir okullar’ inşa edilmelidir.

OKULLARIN SADECE YÜZDE 2,4’Ü ÖZEL EĞİTİM KURUMU

Milli Eğitim Bakanlığının bir milyonu aşkın personeli içerisinde ‘Özel Eğitim Kadrosu’ oranı sembolik düzeyde olup toplam öğretmenlerin sadece yüzde 1,4’ü bu kapsamdadır. Söz konusu personelin de ‘engelli hakları farkındalığı’ ve ‘hak temelli bir yaklaşım’ içinde olup olmadığı da tartışmaya açıktır. Okulların sadece yüzde 2,4’ü ‘özel eğitim kurumu’ olup, dersliklerde ise bu oran yüzde 1,4’tür. Okul öncesi eğitimde derslik, öğrenci ve öğretmenlerin ‘özel eğitim oranı’ kamuoyuna açıklanmamakta ve adeta gizlenmektedir.

SİSTEMATİK AYRIMCILIĞA MARUZ KALIYORLAR

İlkokul, ortaokul ve ilköğretim düzeyindeki öğrenciler içerisinde ‘özel eğitim’ kapsamındakilerin oranı yüzde 0,3 olup bu oran erkek öğrencilerde yüzde 0,4, kız öğrencilerde ise yüzde 0,2’dir. Yani bin öğrenciden sadece 3’ü özel eğitim kapsamındadır. Tüm zorluklara rağmen eğitim ortamlarına erişen engelli öğrencilerin çok büyük çoğunluğu ‘kaynaştırma eğitimi’ kapsamında eğitim almaktadır. Kaynaştırma eğitimi için gerekli sınıf mevcudu, kadrosu ve farkındalık sağlanmadığı için engelli öğrenciler sistematik bir ayrımcılığa maruz kalmaktadırlar.

KOŞULLARI YETERLİ DEĞİL

Engelliler de herkes gibi her eğitim kurumunda eğitim hakkını kullanabilmelidir. Ancak Türkiye’deki kaynaştırma eğitimi koşulları bunun için yeterli değildir. Yaşanan sorunlar sadece farkındalık eksikliğinden kaynaklı değildir bunu biliyoruz. Çünkü bu sorunlar yapısaldır. Ancak öğrenci, veli, idareci ve öğretmenlerin engelli hakları eğitimi ve farkındalığı ile bir nebze olsun giderilebilinir.

Engelli bireylerin ve ailelerinin okullara kayıt, uygun sınıf ve öğretmen bulma sorunu tam olarak çözülememiştir. Dönem dönem kamuoyuna yansıyan vakalarda açık ayrımcılık suçu işlendiği ve bu suçların yaptırımsız kaldığını gözlemliyoruz. Engelsiz bir yaşam amacıyla hem eğitim de hem de günlük yaşamda yardımcı ve destek teknolojilerinin kullanımı, engellilerin eğitim hakkının yaşama geçirilmesi için gereklidir.

ANADİLİNDE EĞİTİM SAĞLANMALI

Çoğu ithal olan ve bu nedenle erişimi zor, pahalı ve zahmetli olan yardımcı teknolojilere, tıbbi medikal araçlara, engelliler için günlük yaşamda zorunlu sarf malzemelerine erişimde engelliler güçlük yaşamaktadır. Tüm engellilerin eğitimi için nitelikli, anadilinde, erişilebilir, yaşadıkları çevre ile bütünleştirici, kaliteli ve parasız eğitim imkanları sağlanmalıdır.

Tüm eğitim alanlarının ‘evrensel dizayn ilkesi’ esas alınarak ‘makul bir düzenlemeden’ geçirilmesi için kapsamlı bir politika uygulanmalıdır. Braille ve diğer biçimlerdeki yazıların okunmasının öğrenilmesi, beden dilinin ve alternatif iletişim araçları ve biçimleri ile yeni çevreye alışma ve bu çevrede hareket etme becerilerinin öğrenilmesi, akran desteği ve rehberlik hizmetlerinin kolaylaştırılması gereklidir.

İşaret dilinin öğrenilmesine, işitme ve konuşma engellilerin dilsel kimliğinin gelişimine yardımcı olunması gereklidir. Yine görme, işitme veya hem görme hem işitme-konuşma engellilerin özellikle çocukların eğitiminin en uygun dille, iletişim araç ve biçimleriyle, onların akademik ve sosyal gelişimini artırıcı ortamlarda sunulmasının sağlanması gerekmektedir." (MA)

HDP engelliler