HDP İzmir eski eşbaşkanları için tutukluluğa devam kararı

HDP İzmir eski eşbaşkanları için tutukluluğa devam kararı
HDP İzmir eski il eşbaşkanları yargılandığı davada bir yıl sonra hakim karşısına çıkarıldı. Eşbaşkanlar Berna Çelik ve Çınar Altan için tutuklu yargılanmalarının davam edilmesine karar verildi.

Artı Gerçek- Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir eski eşbaşkanları Berna Çelik ile Çınar Altan'ın 'örgüt üyeliği' ve 'örgüt propagandası' suçlamalarıyla yargılandığı davanın ilk duruşması İzmir 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada Berna Çelik, Çınar Altan ile avukatları hazır bulundu.

Duruşmayı İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, DEM Parti İzmir milletvekilleri Burcugül Çubuk, İbrahim Akın, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü'nün yanı sıra çok sayıda kurum temsilcisi ve yurttaşta takip etti.

Birçok davada olduğu gibi gerçekçi olmayan iddialarla, parti faaliyetleri nedeniyle yargılandığını belirten Altan şunları belirtti:

"Sosyalist bir devrimci olarak HDP'li olmaktan onur duyduğum partimin, yaptığı tüm faaliyetlerini destekler ve altına imzamı atarım. Tutuklanmamız ile amaç bizim şahsımızda HDP'yi mahkum etmektir. Bu politika HDP'nin kapatılma davasıyla ilgilidir. Partimizi kendisine tehdit olarak görenler, tutuklama ile bizi yıldırmaya çalışıyorlar. HDP'nin kriminalize edilmesi bir devlet politikasıdır. Bu dava tepeden tırnağa siyasi bir davadır. Hukuksal işleyiş ters yüz edilmiştir. Siyasi gölge bu davanın üzerinden ellerini çekmediği sürece adil bir yargılanmamın yapılması mümkün değildir."

'KÜRT SORUNUN ÇÖZÜMÜ ADİL ONURLU BİR BARIŞ İLE MÜMKÜNDÜR'

Devrimci bir sosyalist olarak, din, dil, ırk, cinsiyet eşitliği ve doğa üzerindeki tahakkümün son bulması için mücadele ettiğini sözlerine ekleyen Altan, Abdullah Öcalan üzerinde yıllardır tecrit olduğunu belirterek "Tecrit insanlık suçudur, buna karşı çıkmamız da temel insan hakkıdır. Bunu suçlama olarak önümüze koyanlara sormak istiyorum; tecride karşı çıkmak hangi ülkede yasaktır, bir baksınlar. Bu hukuksuzluklarla cezaevlerindeki tecrit ve hak ihlallerine meşruiyet kazandırılmak isteniyor. Sayın Öcalan mutlak tecrit altında tutulması savaşta ısrar, toplumun tecrit edilmesi anlamındadır. Kürt sorunun çözümü adil onurlu bir barış ile mümkündür" ifadelerini kullandı.

Açık ve gizlik tanık ifadelerine değinen Altan, tanıkların tüm iddiaların asılsız olduğunu somut hiç bir gerçekliği barındırmadığını söyledi.

'ANADİLDE SAVUNMA TALEBİMİN KABUL EDİLMEMESİ HAK İHLALİ'

Altan'ın ardından savunma yapan Berna Çelik, mahkemeye daha önce önce anadilinde savunma yapmak için dilekçe verdiğini, ancak talebinin kabuk edilmediğini belirterek, bunun bir hak ihlali olduğunu vurguladı. Çelik, bu talebin engellenmesinin Kürt halkının yok sayılması anlamına geldiğini belirterek, bu duruma hukuken bir engel konulamayacağını ifade etti" dedi.

KADIN MÜCADELESİ

Savunmasında kadın mücadelesine dair de konuşan Çelik, Türkiye’de kadınların katledilmediği şiddete maruz kalmadığı bir gün olmadığını altını çizerek "Buna karşı mücadele eden kadınlar ise tutuklanmaktadırlar. Tutuklanmalara karşı kadınlar yaşamın her yerinde mücadelesini yükseltiyor. Direnen kadınların mücadelesinin suç sayılmasını kabul etmiyoruz" dedi.

İddianamede katıldığı basın açıklamaları ve eylemlerin suç kapsamına alınmasına da işaret eden Çelik, özellikle kadın örgütlerinin eylem ve etkinliklerinin suç sayılmasının erkek egemen zihniyetin kadın düşmanı politikaları nedeniyle olduğunu söyledi. Çelik savunmasına şöyle devam etti:

"21’inci yüzyılda hala krizlerin yaşanıyor olması kadın bakış açısıyla bir toplum yaratılmamasının sonucudur. TJA’nın aktivistlerinden biriyim, TJA bütün kadın hareketleri gibi kadın mücadelesini büyütmekte. Barış istemek, katliamlara dur demek, 25 Kasım’da alanlarda olmak, ‘Jin jiyan azadî’ sloganı atmak suç sayılmış. Jin jiyan azadî, kadın, yaşam, özgürlük demektir. Bu slogan, dünyanın birçok ülkesinde kadınlar tarafından benimsenmiş ve evrenselleşmiştir. Yıllardır mücadele ediyoruz, yıllardır kadınlar katlediliyor ve hala mücadelemiz nedeniyle yargılanmaya çalışılıyoruz.”

TAHLİYE TALEBİ

Avukat İmdat Ataş ve Mehmet Selahattin Timur da gözaltı sürecinden iddianamenin hazırlanmasına kadarki süreci anlatarak, 1 yıldır yaşanan mağduriyet ve hak ihlalinin ortadan kaldırılması için müvekkillerin tahliyesini istedi.

SAVCI TUTUKLULUĞUN DEVAMINI İSTEDİ

Savcı, gelmeyen tanıkların dinlenmesi Diyarbakır’da Berna Çelik hakkında görülen davanın yargılamayla bağlantılı olması nedeniyle kararın beklenmesi ve gerekirse dosyaların birleştirmeye gidilmesini, dosyanın incelenmek üzere celbine, sanıkların tutukluluk halinin devamı talep etti.

'DOSYADA 'ÖRGÜT ÜYELİĞİ'NE DAİR TEK BİR DELİL YOK'

Avukatlar müvekkillerinin siyasi parti faaliyetleri kapsamında katıldığı ve organize ettiği yasal eylemlere katılmasının suç sayılamayacağını vurguladı, dosyada 'örgüt üyeliği'ne dair tek bir delilin olmadığını belirterek tahliye talebinde bulundu

TUTUKLULUĞA DEVAM KARARI

Ardından kararını açıklamayan mahkeme heyeti, Çınar Altan’ın yargılandığı başka bir davada tanık olan Enver Yalçın’ın verdiği ifadelerin dosyayla bağlantılı olmadığı için bu konuda yargılama yapılmamasına, HDP il binasından alınan materyallerin incelenmesinin devam etmesi nedeniyle raporun beklenmesine ve Berna Çelik ile Çınar Altan'ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Heyet duruşmayı 13 Ocak 2025 tarihine erteledi.

KARAR PROTESTO EDİLDİ

Duruşma sonrasında karar adliye önünde protesto edildi. DEM Parti İzmir İl Eşbaşkanı Vezan Karabulut, tutuklulara adeta düşman hukuku uygulandığını vurgulayarak, "İçeride bir komedi oynandı. Tamamen düzmece ve kurmaca bir iddianame hazırlanmış. Eş başkanlarımız tamamen siyasi faaliyet yürüttüğü için yargılandı. Cezaevindeki tüm siyasi tutsaklar özgür olana kader mücadelemizi sürdüreceğimizi yineliyoruz" dedi.

DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın da bugün ülkedeki hukuk garabetini bir kez daha izlediklerini belirtti. Tahliye beklemelerine rağmen, uydurulmuş bir tanık vasıtasıyla tutukluluğunun devamı kararı çıkarıldığını kaydeden Akın, "Bu ülkede ayrımcılık kutuplaştırma yargı eliyle uygulanıyor. Karar siyasidir, hukuka aykırılık. Hukuk vasıtasıyla yapılmış bir siyasi darbedir. Ne yaparlarsa yapsınlar demokratik siyasetin mücadelesi vereceğiz, herkes için adalet diyeceğiz" ifadelerini kullandı.

İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi Yöneticisi Bahadır Altan ise "Bu topraklarda mücadele HDP ile başlamadı onunla da son bulmayacak. Mücadelenin kökleri tarihe dayanıyor. Bu topraklarda eşitlik özgürlük bu eninde sonunda var olacak" diye konuştu. (MA)

Öne Çıkanlar