HDP’den bütçe için muhalefet şerhi: Gelir dağılımı daha da bozulacak
HDP, ‘bir çöküşün ilanı’ olarak nitelendirdiği 2021 bütçe teklifi için ‘Gelir dağılımı skalası alt gelir gruplar aleyhine yeniden bozulacak’ dedi.

Derya OKATAN
ARTI GERÇEK- HDP, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmeleri tamamlanan 2021 Bütçe Kanun Teklifi’ne muhalefet şerhini sundu. 274 sayfalık muhalefet şerhinde, "Saraya, savaşa, yandaşa değil, halka bütçe" denildi.
BİR ÇÖKÜŞÜN İLANI
Muhalefet şerhinde, 2021 Merkezi Yönetim Bütçesi Kanun Teklifi "bir çöküş ilanı" olarak nitelendirildi. HDP’ye göre; çünkü bu teklif "Kara deliklerle dolu, yolsuzluk ve hırsızlıkların gizlenemez bir hal aldığı, denetlenemeyen ve halktan kaçırılan bir teklif."
Bütçenin halkın sırtına kaldıramayacağı yeni yükler bindirdiğini belirten HDP, "Bu bütçe teklifi; gençlerin, kadınların, işçinin, esnafın, çiftçinin yok sayıldığı adaletsiz bir bütçedir. Bu bütçe teklifi sadece Saray ve Saray’a yakın sermayeye çalışmaktadır" dedi.
2021’E BÜYÜK BİR KRİZLE GİRİLİYOR
Muhalefet şerhinde, Türkiye halklarının 2021 yılına küresel boyutları olan büyük bir krizin içerisinde girdiği belirtildi ve şöyle denildi:
"2020 yılı itibariyle içerisinde bulunduğumuz büyük ekonomik kriz, karanlık bir tünelin sonundaki felakete yaklaşmakta olduğumuzu göstermiş, büyük bir çöküşe davetiye çıkarmıştır. Bu yönüyle siyasi ve kurucu fikirleri içeren bütçe tekliflerinin iktidarların tercihi olduğunu biliyor ve AKP-MHP ittifakının Türkiye halklarını büyük bir çöküşe götürecek tercihlerde bulunduğunu belirtiyoruz."
Muhalefet şerhinde AKP iktidarı önce ekonomik krizin varlığını kabul etmezken, daha sonra ekonomik yıkımın en önemli aktörlerinden Hazine ve Maliye Bakanı’nın istifa ettirildiği ve reformlardan bahsetmeye başladığı da belirtildi.
‘GELİR DAĞILIMI DAHA DA BOZULACAK’
Muhalefet şerhinde, 1,3 trilyon liralık harcama ve 1,1 trilyon liralık gelir ve (-) 245 milyar liralık bütçe açığının hedeflendiği 2021 bütçesinde, harcamaların güvenlik politikalarına ve AKP iktidarının etrafında kümelenmiş sermaye çevrelerine aktarıldığı kaydedildi. "Bu bütçe teklifiyle gelir dağılımı skalasının alt gelir gruplar aleyhine yeniden bozulacağını söylemek mümkündür" denildi.
SAVAŞA BÜTÇE
HDP’nin muhalefet şerhine göre, 2021 bütçesinde savaşa ayrılan pay toplamda 220 milyar lirayı aşıyor ve toplam bütçe ödeneklerinin yüzde 17’sini oluşturuyor. "Kürt Sorunu başta olmak üzere demokratik siyaset kanalları ile çözülmesi gereken sorunlara kaynak aktarılarak ortaya çıkan maliyet halka yüklenmektedir" diyen HDP, şunları belirtti:
"İktidarın oluşturduğu yeni müteahhit çevreleri, Ortadoğu’da, Libya’da, Doğu Akdeniz’de hatta Karadeniz’de alt yapı ve üst yapı inşaatları biçiminde büyük çapta proje arayışı içindedir. Küçülen, yoksullaşan Türkiye ekonomisi, yayılmacı siyaset, savaş ve kâr yöntemiyle kurtarılmaya çalışılmaktadır. 2000’li yılların şartlarına göre güncellenen bir tür ‘fetih ve ganimet ekonomisi’ devreye konmakta, toplumlar arası düşmanlıklar körüklenmektedir. Ekonomik krizi yayılmacı siyaset ve savaş ile aşmak isteyen iktidar aslında kendi çevresinde kümelenmiş sermayedarları kurtarırken Türkiye halklarının sırtına ağır bir ekonomik maliyet yüklemektedir."
ŞEHİR HASTANELERİNE 16 MİLYAR TL AYRILDI
HDP, 2021 yılındaki yatırım harcamalarına ayrılan ödenekler içinde en büyük payın ulaştırma yatırımlarına ayrıldığına da dikkat çekerek, 2021 yılında şehir hastaneleri için ayrılan payın 16 milyar TL olduğunu hatırlattı. HDP, "Bu da iktidara yakın inşaat gruplarının bu bütçeden en büyük payı almayı sürdüreceğini göstermektedir" diyerek, halktan toplanan vergilerin sermayeye aktarıldığını ifade etti.
239 MİLYARLIK VERGİ BORCU SİLİNİYOR
HDP, "Muafiyet ve istisna adı altında 239 milyar liralık bir verginin çok büyük bir çoğunlukla sermayeden alınmayacak olması da sadece ödenek aktarma biçiminde değil, vergi üzerinden sermayenin desteklenmeye devam edileceğini göstermektedir" dedi.
YANDAŞA VE İSRAFA BÜTÇE
HDP belediyelerine atanan kayyumların yaptığı israfın da hatırlatıldığı muhalefet şerhinde, şu değerlendirmeler yer aldı: "Sayıştay raporlarının gösterdiği üzere AKP’nin yönettiği belediyelerin araç sayılarından modellerine, temsil ve tanıtım giderlerinden maliyetlerin çok üzerinde verilen ihalelere kadar hemen her alanda harcamaların belirli kişi, dernek, vakıf ve cemaatlere kazanç olarak dönüştürüldüğü bilinmektedir."
GERÇEK ENFLASYON YÜZDE 30-35
Artan enflasyona dikkat çekilen muhalefet şerhinde, gerçek enflasyonun %30-35 civarında olduğu belirtildi. "Enflasyon oranının bu rakamlarda seyretmesi hem alt gelir grupları aleyhine gelir dağılımının bozulmasına sebep olmakta hem de yoksulluğu daha da derinleştirmektedir" denildi.
‘3 KÜRT İLİNDE NÜFUSUN YÜZDE 40’I MUTLAK YOKSULLUK KOŞULLARINDA YAŞIYOR’
Kürtlerin yoğun yaşadığı kentlerde ise işsizliğin Türkiye ortalamasının çok üzerinde olduğu hatırlatılan muhalefet şerhinde, "Ayrıca Türkiye’nin Kürtlerle ve çevre ülkelerle şiddeti esas alan politikaları tercih etmesinin kaçınılmaz olarak iktisadi ve siyasi bir maliyeti olmuş bu da mülteci krizi, işsizlik, bütçe açıkları, borçlanmanın derinleşmesi ve uluslararası toplumda yalnızlaşma ve dışlanma gibi olgularını açığa çıkarmıştır" denildi. HDP, Ağrı, Muş ve Urfa’da nüfusun yüzde 40’tan fazlasının mutlak yoksulluk koşullarında yaşadığına dikkat çekti.
DENETİMSİZLİK VE KARADELİKLER
Denetimsizliğe de dikkat çeken HDP, düzenleyici ve denetleyici kurumların siyasi otorite tarafından işlevsiz kılındığını belirtti. Muhalefet şerhine göre, Kamu İhale Kurumu’nun 2020 yılında "doğrudan yaptığı alımlar" 7 milyar TL’yi buldu. Bu alımların azalması gerekirken 2021 yılı bütçesinde bu meblağın 7 milyar 500 milyon TL’ye çıkarılması hedefleniyor. Rekabet Kurumunun resen yaptığı denetim sayısı 2019 yılı için 10 iken, 2020 yılında hiçbir resen denetim yapılmadı. HDP, "Bu iki örnek kendi başına dahi kurumsuzlaşmanın geldiği durumu net şekilde göstermektedir" dedi.
2021 yılı bütçesinin aynı zamanda kara delikler barındırdığını belirten HDP, bu kara deliklerin 22 milyar 345 milyon TL bütçe ayrılan "Hane Halkı ve İşletmelere Yapılan Transferler" ve 3 milyar 441 milyon TL bütçe ayrılan "Kar Amacı Gütmeyen Kuruluşlara Yapılan Transferler" kalemleri olduğunu kaydetti.
REJİMİN VE RESMİ İDEOLOJİNİN RE-ORGANİZASYONUNA AYRILAN BÜTÇE
Muhalefet şerhinde, ayrıca şu değerlendirmeler yapıldı:
"AKP-MHP ittifakının ‘ulusal kimlik’ inşa etme çabaları, 2021 Merkezi Yönetim Bütçesinde kurumlara ayrılan bütçe meblağlarına yansımıştır. Bu ittifak, Türk-İslamcılığının içerisinde olduğu hegemonik krizi aşmak üzere bir yandan baskı araçlarını arttırarak militarizmi yüceltme diğer yandan ise Sünnilik üzerinden kendine has yorumlar geliştirmektedir. Gerek Türklük gerekse de İslamcılık bir ideolojik düzenek içerisinde yeniden yorumlanmakta ve siyasi iktidarın hegemonik projesine eklemlenmektedir. Örnek vermek gerekirse iç güvenlikten sorumlu olan İçişleri Bakanlığının bağlı kurumlarla birlikte 2021 bütçe teklifi toplamda 87 milyar 956 milyon 680 bin TL’dir. 2020 bütçe teklifi ise 76 milyar 889 milyon TL idi. Bir yılda İçişleri Bakanlığı ve bağlı kurumların bütçe teklifi 11 milyar 67 milyon arttırılmıştır. Öte yandan yeni bir "ulusal kimlik" inşasında Diyanet’e biçilen misyon 2021 Merkezi Yönetim Bütçe teklifinde bir kez daha görülmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı için öngörülen 2021 bütçe miktarı 12 milyar 977 milyon TL’dir."
‘CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ İLE BÜTÇE HAKKI İHLAL EDİLDİ’
Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmeler sırasında toplumsal katılım dışlanmasını da eleştiren HDP, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı verilen bu sistem ile birlikte bütçe hakkına ilişkin ihlal süreci tam anlamıyla ilgaya dönüşerek, bütçe hakkının gaspını açığa çıkarmakla kalmamış, halkın değil iktidar ve sermaye tekellerinin çıkarını önceleyen bütçeleme süreçleri halka dayatılmıştır. Bu aynı zamanda halkın seçimler aracılığıyla vekâletlerini verdiği milletvekillerin de işlevsiz kılındığı, anayasal bağlayıcılık ile gerçekleşen anti demokratik bir yöntem ve uygulamadır" dedi.
HDP, ayrıca şunları belirtti: "Güvencesizlere, emeğiyle geçinenlere bu sistemin sömürü ve sefaletten başka vereceği hiçbir şey yoktur. Yapılması gereken, bir potansiyel olarak daha da beliren Yeni Yaşam’ı, Yeni Yaşamın Ekonomisi’ni vakit kaybetmeden gündemleştirmektir. Çünkü artık mızrak çuvala sığmamakta, yapısal radikal değişiklikleri içeren Yeni Yaşam Ekonomisi kendisini bir zorunluluk olarak dayatmaktadır. Ya mevcut sistemle dünya ve insanlık yok oluşa gidecektir ya da yeni yaşamı kurarak mutlu bir geleceği mümkün kılacaktır. Esasında bu dilemma bir hakikat savaşı. Gerçekliği geri kazanma mücadelesi. Yeni Yaşam çağrısı aynı zamanda gerçekliği gasp edenlerden onu geri almanın da adıdır. Yeni Yaşam mücadelesi bu temelde hakikat arayışçılarıyla yoluna devam ediyor. Bizler de Yeni Yaşam için, Yeni Yaşam Ekonomisi için çıktığımız yolda daha kararlı adımlarla yol almaya devam ediyoruz."
YÜZDE 1’İN DEĞİL YÜZDE 100’ÜN BÜTÇESİ
HDP, komisyon görüşmeleri boyunca verdikleri önergeleri de hatırlattı. Bunlardan bazıları şöyle:
-Geliri olmayan her vatandaş ve göçmene aylık en az 1.000 TL gelir,
-Asgari ücret vergiden muaf ve net 4.000 TL,
-İhtiyaç sınırına kadar; elektrik, su, doğalgaz ve interneti ücretsiz,
-Vatandaş ve göçmenler için, tüm sağlık hizmetleri; kamusal, nitelikli, erişilebilir ve tamamen ücretsiz
olacak,
-Ev içi emeği görülmeyen kadınların sağlık ve emeklilik primleri bütçeden ödenecek, ev emekçisi
kadınlar emekli olacak,
-3.600 ek gösterge,
-Küçük esnafın vergi ve kredi borçlarını faizsiz ve uzun vadeli olarak yeniden yapılandırma,
-200 bin öğretmen ataması,
-EYT’lilerin mağduriyetlerini ortadan kaldırma,
-Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesinin bütün inanç kurumlarının hizmetine sunulması,
-Pandemi sürecinde bilgisayara erişimi olmayan tüm öğrencilere bilgisayar dağıtımı, sınırsız ve
ücretsiz internet,
-Her emekliye aylık en az 2.500 TL gelir,
-KYK borçlarının silinmesi,
-Kadın Bakanlığı kurulması,
-Her mahalleye ücretsiz kreş.
"Tüm bunları yapmak için kaynak var. Yapılması gereken tek şey bütçe tercihlerini değiştirmek! Bizler, HDP olarak; savaştan değil, barıştan yana yüzde 1’in değil yüzde 100’ün yanında emekten, kadından ve doğadan yana başka bir bütçe mümkün diyoruz" diyen HDP, kaynak nasıl yaratılacak sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
"Savunma harcamaları azaltarak, Saray’daki israfa son vererek, Varlık Fonunu kapatarak, yandaşlara verilen kamu ihalelerini iptal ederek, köprüler, otoyollar, şehir hastanelerini kamulaştırarak, bütçe dışı fonları, bütçeye dâhil ederek, yandaş derneklere, vakıflara yapılan ödemeleri durdurarak, nükleer santral projesini iptal edip, termik santralleri kapatarak, vergilendirmedeki adaletsizliği ortadan kaldırarak yüzde 100’ün bütçesini yapacak kaynakları var edebiliriz."