HDP'li Baluken'e 47 yıla kadar hapis istemi
HDP Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken’e, tutuklu yargılandığı davadaın esası hakkında mütalaasını açıklayan savcı, Baluken’in 47 yıla kadar hapis ile cezalandırılmasını istedi.
DİYARBAKIR - HDP Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken’e, tutuklu yargılandığı davadan tahliye çıkmadı. Davanın esası hakkında mütalaasını açıklayan savcı, Baluken’in 47 yıla kadar hapis ile cezalandırılmasını istedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel başkanları ve milletvekillerine yönelik operasyonda 4 Kasım 2016'da tutuklanan, 30 Ocak'ta tahliye olan ve itiraz üzerine 21 Şubat'ta yeniden tutuklanan HDP Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken hakkında ağırlaştırılmış müebbet ve 18 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın yargılamasına devam edildi.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 5. duruşması görülen davaya, Sincan 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nde tutuklu olan Baluken SEGBİS üzerinden katılırken, avukatları duruşma salonunda hazır bulundu. HDP milletvekilleri Ziya Pir, Nimetullah Erdoğmuş ile HDP’li yöneticilerin yanı sıra, Baluken'in ailesi duruşmaya izleyici olarak katıldı
Dava dosyasına gelen evrakların okunmasıyla başlayan duruşmada, savcı davanın esası hakkında hazırladığı mütalaayı okudu. Savcı, Baluken'in katıldığı basın açıklaması ve yürüyüşler, yaptığı açıklamalarda "Örgüt üyeliği", 5 kez ayrı ayrı "örgüt propagandası yapmak" ve 4 defa ayrı ayrı "Toplantı gösteri yürüyüşleri kanuna muhalefet etme" suçlarını işlendiğini ileri sürerek, toplam 11 yıldan 47 yıla kadar hapis ile cezalandırılmasını istedi. Baluken hakkında "Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak" iddiasıyla açılan davanın, suçun yasal unsurları gerçekleşmediği gerekçesiyle düşürülmesine, diğer davalar hakkında ise erteleme ve beraat kararı verilmesini talep etti.
'DAVANIN DÜŞÜRÜLMESİNİ TALEP EDİYORUM'
Ardından söz alan Baluken, hakkında açılan davanın hukuki olmaktan çok "siyasi" bir dava olduğunu belirterek, yasama dokunulmazlığı olmasına rağmen mevcut yasalar, Anayasa ve AİHM sözleşmesine aykırı bir şekilde bir yıla yakın süredir tutuklu yargılandığını ve yasama faaliyetinin engellendiğini söyledi. Mahkemenin daha önce hakkında verdiği tahliye gerekçesinde bir değişiklik olmamasına rağmen halen tutuklu yargılandığını ifade eden Baluken, "Dava suçlamaya konu olan konuşmaların tamamı siyasi parti faaliyetidir. Yaptığım bu konuşmalar yasama sorumsuzluğu kapsamındadır" dedi.
Sosyal medya hesabında korucu ve askerleri tehdit ettiğine ilişkin paylaşılan ve davanın iddianamesinde suçlama konusu yapılan sosyal medya paylaşımlarının kendisine ait olmadığının Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nün mahkemeye gönderdiği yazıda ortaya çıktığına dikkat çeken Baluken, Meclis kürsüsünde konuşma yaptığı sırada Diyarbakır'da bir PKK'linin cenazesine katılmakla suçlandığını, bunun asılsız olduğunun belgelerle ortaya çıktığını söyledi. 2011 yılında Demokratik Toplum Kongresi’nde (DTK) yaptığı bir konuşma nedeniyle yargılandığını, ancak 2012 yılında dönemin Meclis başkanının yeni anayasa çalışmaları için DTK'yi Meclis’e davet ettiğini hatırlatan Baluken, "Böyle bir çifte standart olur mu? Ortada torba haline getirilmiş bir iddianame var. Bu dosyanın içerisinde suç teşkil edecek bir kanıt yoktur. Benin yargılanmam Anayasa'nın ihlalidir. Bu davada suçlamaya konu olacak somut bir delil yok. Beraat demiyorum, tahliye de demiyorum, bu dosyanın düşürülmesini talep ediyorum" dedi.
'SİYASİ FAALİYETLERİ NEDENİYLE YARGILANIYOR'
Ardından söz alan Baluken'in avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir, savcılık mütalaasının eksik, özensiz inceleme, delillerin tamamı toplanmadan hazırlandığını ve bunun düşündürücü olduğunu söyledi. İddianamede, müvekkilinin 15 Kasım 2011'de bir cenaze törenine katıldığının belirtildiğini, ancak müvekkilinin o tarih ve saatte Meclis kürsüsünde konuşma yaptığına dikkat çeken Yalçındağ, dava dosyasına konulan 2 CD'yi adliye personeli dahil hiç kimsenin açamadığını söyledi. Müvekkilinin Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmaları dışarıda tekrar ettiği için yargılandığını belirten Yalçındağ, derhal tahliye edilmesini istedi.
Avukat Mehmet Emin Aktar ise, savcılık mütalaasının dava dosyasında toplanacak delil olmadığının bir göstergesi olduğuna işaret ederek, delilleri karatma şüphesi kalmayan, tutukluluğun devamı için bir gerekçe olmayan müvekkilinin tahliyesini talep etti.
Avukat Mesut Beştaş ise, Baluken'e yöneltilen suçlamaların tamamının konuşmalardan ibaret olduğunu ifade ederek, siyasi faaliyetlerin yerel mahkemelerde yargılaması konusu yapılamayacağını, bunu yapmakla görevlinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı olduğunu söyledi.
Avukat savunmaların ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, "kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin olması, adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı ve tutuklama tedbirinin ölçülü olduğu" gerekçesiyle Baluken'in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme dava dosyasındaki eksiklerin tamamlanması ve avukatların mütalaaya karşı savunma yapmaları için duruşmayı Aralık ayına erteledi. (MA)