HDP'lilerin yargılandığı davada hakimden avukata: Kes sesini
Mahkeme başkanı savunma yapan avukatlara 'kes sesini' ve 'saçma sapan yorum yapma' dedi.

HABER MERKEZİ - Manisa'da Halkların Demokratik Partisi (HDP) üye ve yöneticisi 32'si tutuklu 138 kişinin yargılandığı davanın ikinci duruşması Manisa 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Mahkeme heyetinin ilk duruşmada dosyayı 3 ayrı dosyaya ayırmasının ardından birinci grup olan Saruhan Grubu'nun yer aldığı 8'i tutuklu 22 kişinin yargılandığı davada, tutuklu 8 HDP'li ile tutuksuz HDP'liler ve avukatları hazır bulundu.
MAHKEME BAŞKANINDAN AVUKATA: KES SESİNİ
Duruşmada ilk olarak daha önce savunma yapmayan tutuklu Halil Aydemir, söz alarak üzerine atılı 'Örgüt yöneticiliği ve örgüt üyeliği' iddialarını reddetti. Aydemir'in savunması sırasında mahkeme başkanının sık sık araya girmesi üzerine avukatı Fatma Demirer söz aldı.
Mahkeme başkanı elini kürsüye vurarak, Avukat Demirer'e, 'Kes sesini kardeşim. Kes sesini' diyerek bağırdı. Karşılıklı tartışma sırasında mahkeme başkanının Demirer'e, "Duruşmanın başından beri kavga etmek için hazırlanıp gelmişsin" demesi üzerine salonda kısa süreli gerginlik yaşandı. Demirer, mahkeme başkanına "Böyle yapacaksanız; gelin savunmayı da siz yapın" diye karşılık verdi.
'ANADİLDE SAVUNMA ANAYASAL HAK'
Ardından önceki duruşma Kürtçe savunma talepleri reddedildiği için savunma yapamayan Gülcihan Çelik ve Ayşe Karagöz'e söz verildi. Çelik ve Karagöz, Kürtçe savunma taleplerinde ısrar ettiklerini belirterek, Türkçe savunma yapmayacaklarını kaydetti.
Söz alan tutuklu Çelik ve Karagöz'ün avukatı Meral Kaban, anadilde savunma hakkının Anayasal bir hak olduğunu söyledi. Cezaevlerinde 2012 yılında 68 gün süren açlık grevlerini hatırlatan Kaban, açlık grevlerinin ardından Kürtçe savunma hakkına dair yapılan yasal düzenlemeye de dikkat çekti. Kaban, Kürtçe savunma taleplerinin kabul edilmeyerek, müvekkillerinin baskı altına alınmak istendiğini ve Türkçe savunma yapmaya zorlandığını ifade etti. İddianamenin somut ve hukuki olmayan delillerle hazırlandığını dile getiren Kaban, savcının yönlendirmesi nedeniyle dava açıldığını ve mahkeme salonunda olduklarını söyledi.
'AVUKAT HANIM SAÇMA SAPAN YORUM YAPMAYIN'
Kaban'ın sözleri üzerine mahkeme başkanı, "Avukat hanım saçma sapan yorum yapmayın. Biz kimsenin yönlendirmesiyle burada değiliz. Bizim aklımız yok mu" dedi. Tekrar başlayan gerginlik diğer avukatların araya girmesiyle beraber gerginlik sona erdi.
SAVCI 3 KİŞİYE TAHLİYE İSTEDİ
Ardından söz alan diğer avukatlar müvekkillerinin 30 ayı aşkın süredir tutuklu olduklarını belirterek, tahliye edilmelerini istedi. Savcı mütalaasında Şerafettin Koçyol, Abdurrahman Taş ve Muharrem Demir'in uzun tutukluluk halleri ve üzerlerine atılı iddiaların değişme ihtimali olduğu gerekçesiyle tahliye edilmelerini istedi. Savcı, diğer 5 kişinin ise tutukluluk halinin devamını istedi.
6 KİŞİNİN TUTUKLULUĞUNA DEVAM KARARI
HDP'liler ve avukatları da mütalaaya karşı tahliye isterken, mahkeme kararını vermek için duruşmaya ara verdi. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklular Halil Aydemir ve Abdurrahman Taş'ın tutuklu kaldıkları süre ve delillerin toplanmış olması nedeniyle yurt dışı yasağı getirerek tahliyesine, diğer 6 kişinin ise tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme, Kürtçe savunma taleplerinin önceki duruşmada olduğu gibi yine reddine karar verdi.
Mahkeme, bir sonraki duruşmayı 1 Haziran'a erteledi. İkinci grubun duruşmasına 11 Nisan, üçüncü grubun duruşması ise 24 Nisan tarihlerinde görülecek.
'MAHKEME POLİTİK KARAR ALDI'
Duruşma sonrası, adliye önünde açıklama yapan avukat Meral Kaban, kararın politik olduğunu söyledi. Mahkemenin özellikle Kürtçe savunma talebi olan müvekkillere dönük politik bir yaklaşım sergilediğini söyleyen Kaban, mahkeme heyetinin duruşu ve tavrıyla Kürtlerin en doğal talebi olan anadil hakkını görmezden geldiğini belirtti. Mahkemenin tavrını kabul etmeyeceklerini dile getiren Kaban, mevcut mahkeme heyetiyle davadan objektif bir karar çıkmasını beklemediklerini belirtti. (Mezopotamya Ajansı)